İskenderun´da kadınlar, İstanbul Sözleşmesi nöbetini sürdürdü.
İskenderun/SES
İskenderun Kadın Platformu, Sağlıklı Yaşam Parkı önünde sürdürdüğü nöbette yaptığı açıklamada, 'Sözleşme bizim vazgeçmiyoruz' dedi.
İskenderun Kadın Platformu Sözcüsü Mehtap Sert, 'Kadınların, LGBTİ+´ların, çocukların ve tüm dezavantajlı grupların haklarını ve hayatlarını güvence altına alan İstanbul Sözleşmesi´nden Türkiye´nin tek taraflı olarak ayrılması süreci 1 Temmuz tarihi itibarı ile resmileşti. Temelini kadınların yüzyıllardır mücadelesini verdikleri ve savundukları eşitlik talebi oluşturan İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararının geri alınması, sözleşmenin yeniden yürürlüğe girerek yükümlülüklerinin uygulanması amacıyla bugün Türkiye´nin dört bir tarafından kadınlar ve kadın artılar yine sokaklarda. Bizler kazanılmış haklarımızdan, hayatlarımızdan ve güvencemiz İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyen kadınlarız' dedi.
'Çekilme girişimi, küresel saldırıların doruk noktası'
'Sözleşme bizim vazgeçmiyoruz; Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz; Kadın yaşam özgürlük; Yaşasın kadın mücadelemiz' sloganı arasında konuşan platform sözcüsü Sert, şunları söyledi: 'Temel bir insan hakları sözleşmesinden iç hukuka ve uluslararası hukuka açıkça aykırı bir şekilde çekilme kararının ne Avrupa Konseyi´nde ne de dünyada başka bir örneği bulunmamaktadır. İstanbul Sözleşmesi´nin amacı kadınları ve ev içi şiddete maruz kalan herkesi korumaktır. Türkiye´nin kendi anayasasına ve aynı zamanda uluslararası hukuka aykırı olarak İstanbul Sözleşmesi´nden çekilmesi, Avrupa Konseyinin temel değerlerinden açık bir ayrılış anlamına gelmektedir. Türkiye´nin sözleşmeden çekilme kararının, Polonya, Macaristan gibi popülist ve otoriter hükümetlere sahip Türkiye´nin sözleşmeden çekilme kararının, Polonya, Macaristan gibi popülist ve otoriter hükümetlere sahip Taraf Devletler ve sözleşmeye itirazların yapıldığı diğer ülkeler için benzer şekilde hareket etmeye teşvik edici bir etki yaratma ihtimalini de vurgulamak gerekir. Bu nedenle, gerekli adımları atma yönünde herhangi bir tereddüt gösterilmesi, konsey genelinde İstanbul Sözleşmesi´nin geleceğini ve toplumsal cinsiyet eşitliğini özellikle de LGBTİ+ haklarını tehlikeye atacaktır. Her ne kadar Danıştay yürütmeyi durdurma kararı vermemiş olsada çekilme kararının anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla mahkemeye götürülmüş olması nedeniyle, öncelikle, hükümetin sözleşmeden çekilme kararına dair ilettiği bildirimi geri alınması için gerekli tüm adımları atmaya çağırıyoruz. Söylemekten yorulmadan ısrarla inatla tekrar ediyoruz. İstanbul Sözleşmesi´nden çekilme girişimi anayasaya ve uluslararası insan hakları normlarına aykırıdır, hukuksuzdur. Dünyadaki toplumsal cinsiyet karşıtı saldırılara karşı ulus ötesi, kesişimsel bir şekilde sesimizi birleştirdik. Bu saldırılar karşısında geri adım atmayacağız. Kararlıyız, herkes için toplumsal cinsiyet eşitliği gerçekleşinceye, şiddetin ve ayrımcılığın olmadığı eşit bir yaşam talebimiz karşılanıncaya kadar mücadele edeceğiz. Sözleşmeden çekilme girişimi, insan haklarına, özellikle de kadın ve LGBTİ+ haklarına karşı küresel saldırıların doruk noktasıdır. İstanbul Sözleşmesi´nden geri adım atmak; eşitlik, demokrasi ve hukukun üstünlüğünden geri adım atmak demektir. Sözleşmeden çekilme kararı yok hükmündedir. Cumhurbaşkanı, kararını bir an önce geri almalıdır. Çok renkli kadın kimliğimizle haykırıyoruz. İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmiyoruz.'
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01