Beyzade Fm´de yayınlanan programın canlı yayın konuğu olan Savaş, 'Parti değişikliği ve milletvekili olacağıma dair söylentiler dolaşıyor. Hatay´da bir kişi olmak nerede, on kişiden biri olmak nerede? Halkıma Büyükşehir Belediye Başkanı olarak hizmet etmek ve yoluma böyle devam etmek istiyorum. İsteseydim daha önce de milletvekili olacak durumdaydım zaten. Hakkımda konuşan bu. Hatay´da bir algı yönetmek istiyorlarsa bu algıyı yönetirken de derslerine iyi çalışmaları gerekiyor. İnsanlar kavram kargaşası içerisine girmiş durumda. Hatay geçmişte bir devlet olmuş daha sonra serhat bir il olmuş bir şehir. Sayın Cumhurbaşkanımız geldiği zaman Büyükşehir Belediye Başkanı olarak onu karşıladım. Buraya gelen misafir de Türkiye Cumhuriyeti´nin Cumhurbaşkanı. Biz farklı partilerde olabiliriz, rekabet halinde de olabiliriz ama ben buranın ev sahibi olarak Sayın Cumhurbaşkanımızı karşıladım. Hatay´dan dönerken de kendisini uğurladım. Bu Hatay halkının görmek istediği bir tablodur. Ayrıca beni tanıyanlar hak ve hukuk konusunda ne kadar hassas olduğumu da bilirler. Biz daha önceki partimizde de seçim sonuna kadar partimizi terk etmedik. Bize oy veren insanları yüzüstü bırakmadık. Seçim zamanı bizim yüzümüze hiç bakmayan Sadullah Ergin getirilip buraya büyükşehir belediye başkanı adayı yapılınca da sesimizi çıkarmadık. Bizi önce Saadet Partisi daha sonra Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi aday yapmak istedi. Buradan da anlaşılıyor ki Hatay´a güzel hizmet verebilmişiz. Ve en son olarak biz de Cumhuriyet Halk Partisi´ni seçerek yolumuza devam ettik. Ve o seçim çok çetin geçti. Bu seçimde de birçok insanın emeğine saygı göstermek lazım. Bunu bütün partiler için söylüyorum. Yani insanların belli bir duruşu olmalı. Bu duruş çerçevesinde ben önceki dönemde nasıl bana oy verenlere karşı saygılı oldum ve o dönem sonuna kadar biz bekleyip belediye başkanlığını aynı partide yaptıysak söylediklerim şuanda da aynı şekilde Cumhuriyet Halk Partisi için geçerlidir. Bu partide olduğumdan dolayı rahatsız olmayıp biz kişiye oy veriyoruz, diyerek şuanda Büyükşehir Belediye Başkanlığı olmamızı sağlayan partili veya partisiz tüm dostlarımıza saygı duyulmalıdır. Bu saygının gereği de onların emeğine karşılık hizmet vermemiz gerekir. Biz onun çabası içerisindeyiz. Ama bütün bu dedikodular spekülasyonlar benim dışımda geçen şeyler. Bunları çıkaran birçok partiden insan var. Bunlar da bu toplumda çok değer görmeyen toplumun kendi içinden dışladığı insanlardır' diye konuştu.
'Partimden ve Hatay halkından bir şikâyetim yok'
Savaş, 'Yarınki şartlar ne getirir bilmiyorum ama benim partimden ve Hatay halkından da bir şikâyetim yok. Kendini siyasi mühendis olarak gören ve ayık olmadan yazıp çizen şahıslar spekülasyonlarla zihin bulandırarak hizmetlerimizi gölgeleme hesabı yapıyorlar. Normal şartlarda düşünseler bu konuyu Lütfü Savaş nasıl düşünür diye bilmeleri lazım. Çünkü 8 buçuk yıla yakın siyasetin içerisindeyiz. Daha önce de üniversitedeki çizgim belli. Yani biz bir gün a deyip bir gün z diyen değil, net insanlarız. Bizim dünya görüşümüz de belli duruşumuz da belli. Bunun için spekülasyon yapan insanları zaten Hatay halkı biliyor. Ben bu işlere hakikaten gülüp geçiyorum' dedi.
´Tutuklanmayı bekleyen insan değilim´
Hakkında çıkan FETÖ konusundaki asılsız iddialar olduğunu da belirten Savaş, şunları söyledi: 'Ben FETÖ´den tutuklanmayı bekleyen bir insan değilim. Hatay´da dimdik gezen bir insanım. Biz milli ve manevi duygularımızı Rabbimizle hiçbir aracı olmadan yaşayabilecek akla ve zekâya sahibiz. Bizim üniversite hayatımız da belediyecilik hayatımız da net. Mensubu olduğum tek cemaat, cami cemaatidir. En büyük cemaat de cami cemaatidir. Namazımı da kılan bir insanım ama ölçüt sadece namaz kılmakla olmaz iyi ve faydalı insan olmak çok önemli. Bizim dinimiz çok güzel bir din. Bu dini iyi algılayıp ona göre hizmet üretirseniz Türkiye çok daha güzel yerlere gelir. Kim şu gruba ait veya bir başka gruba ait diye uğraşacağımıza nasıl iyi ve faydalı bireyler olacağımızı konuşmamız gerekir. Farklı partilerde olunca kimse benim inancıma ve ibadetime karışmadı. Zaten kimsenin buna karışmalarına da izin vermem. Biz bir yerde duruyorsak, kimliğimiz ile duruyoruz. Bu ülkede daha önce neyi savunuyorsak, şimdi de herkesin inandığı gibi yaşamasını savunuyoruz. Ben hiçbir insanın inancı, giyimi ve ibadet şeklinden dolayı Türkiye´den dışlanmasına razı değilim. Herkes inandığı gibi yaşasın ama herkes iyi ve faydalı bir vatandaş olsun. Yönü Ankara dönük ve bayrağımızın altında huzur bulan huzur içerisinde yaşamaktan mutlu olsun. Önemli olan iyi insan olabilmek ve Türkiye Cumhuriyeti´nde vatandaşlık görevini yerine getirmesidir. Hiç kimseyi yadırgamamak ve dışlamamak lazım.'
Darbe girişimi sırasında, HASİAD eski Başkanının daveti üzerine yaptığı inşaatları görmek için eşiyle birlikte gittiği Bodrum´da bulunduğunu ve darbe girişimini kızımın telefonu sonrasında öğrendiğini de söyledi.