SP’li Çalışkan: Seçimin ardından Hatay unutuldu

Seçimlerin ardından Hatay’ın unutulduğunu, bölgede ciddi bir barınma sorununun bulunduğunu vurgulayan Çalışkan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Hatay'ın özel afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Çalışkan, seçime kadar ciddi yardımlar gelmesine karşın, seçimle birlikte ülke genelinde Hatay’ın unutulduğunu savundu. Çalışkan, “Bu açıdan hem hükümetin hem meclisin hem de halk olarak hepimize düşen görev, Hatay’daki acıyı bir kez daha hatırlamak, bu noktada Hatay’a yapılan yardımların devamını sağlamak” diye konuştu.

Hatay'ın kamulaştırma sorunuyla da karşı karşıya olduğunu iddia eden Çalışkan, "OHAL çerçevesinde araziler, mülk sahiplerine bilgi verilmeden kamu tarafından kullanılmaya başlandı, bedeli daha sonra tespit edilip ödenmek üzere. Ancak şu anda OHAL süreci bittiğine göre bu konunun tamamen rızaya dayalı olarak gerçekleşmesi elzemdir" uyarısı yaptı.

BELEN GEÇİDİ ACİLEN TAMAMLANMALI

Belen Geçidi'nin acilen otobana çevrilmesini isteyen Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, "Hatay'da yapılması gerekli birinci kamu yatırımı Belen Geçidi'nin acilen tamamlanmasıdır" ifadelerini kullandı.

Çalışkan şunları kaydetti:

“Ülkemiz 6 Şubat’ta her ne kadar ülke genelinde deprem yaşanmış olsa da esas felaket Hatay’da yaşandı. Hatay merkez ilçesinin yüzde 64’ü haritadan silindi. Hatay’da yaşanan acının faturası tam olarak da tespit edilmiş değil.

HATAY ÖZEL AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMELİ

Maalesef depremin üzerinden bu kadar süre geçmiş olmasına rağmen halen yaralar sarılamadığı gibi acılar da katbekat artmakta. Ramazan ayında dinimizin sosyal boyutunun da ön plana çıkmasıyla, basının Hatay depremini gündemde tutmasıyla Hatay’a bugüne kadar ciddi yardımlar geldi. Ancak seçimle birlikte ülke genelinde Hatay unutuldu. Su açıdan hem hükümetin hem meclisin hem de halk olarak hepimize düşen görev, Hatay’daki acıyı bir kez daha hatırlamak, bu noktada Hatay’a yapılan yardımların devamını sağlamak. Hatay’da esasen yapılması gereken şey; Hatay’ın aciler özel afet bölgesi ilan edilmesidir.

50 BİN KONTEYNER TALEBİ VAR

Hatay öncelikle ciddi olarak barınma sorunuyla karşı karşıyadır. 20 bine yakın konteyner teslim edilmiş olmasına rağmen 50 bin civarında konteyner talebi devam ediyor. Binlerce, onbinlerce insan halen çadırlarda yaşamaya devam ediyor. İnsanların toplu kaldığı konteyner kentlerde ciddi bir salgın hastalık riski sözkonusu. Bunlara ilaveten Hatay’da gıdadan öte su sorunu bulunmaktadır. Yaz mevsiminde havaların ısınmasıyla birlikte de haşere, yılan ve diğer böceklerle ilgili buralarda barınan insanlarımız ciddi mağduriyet yaşıyor.

EK BİNAYLA GÖZ BOYANIYOR

Hatay’da hayatın yeniden canlanması açısından şehir planının acilen kamuoyuyla paylaşılması, inşa faaliyetlerinin bir an önce hızlandırılması gerekir. Depremi yaşamamış olan Hatay’ın Altınözü ilçesine, TOKİ’nin yanına yapılan ikinci ek binayla belki göz boyanabilir, belki insanlara yeniden evler inşa ediliyormuş imajı verilebilir. Ama bu ancak aldatmadır. Merkezde 2 bin konutun başladığı bildirilmekte. Oysa bugün merkezde 300 binin üzerinde konut ihtiyacı olduğu bir dönemde sembolik rakamlarla gün geçiştirilemez.

FAİZE BULAŞTIRMAK DEĞİL HİBE DESTEK GEREKLİ

Kamu tarafından Hatay’da hayatın yeniden canlandırmak üzere bazı uzun vadeli, düşük faizli kredi verileceği ön görülüyor. Burada yapılması gereken şey, faize bulaşmamış insanları da faize bulaştırmak değil, geliri olmayan insanlara ‘uzun vadede borçlanacaksın’ diyerek, umut tacirliği yaparak düşük kredilerle borçlandırmak değil, tümüyle hibe destek verilmesi gerekir. Ayrıca asgari ücretin artmasıyla birlikte işveren üzerinde büyük bir bük olan vergi diliminin de affedilmesi, SGK primlerinin de kamu tarafından üstlenilmesi zorunludur.”