Antakya Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Konferans Salonu´ndaki etkinlikte konuşan Ömer Akın “Din ve Sağlık” konulu sohbette stres ve stresten kurtulmanın yolları üzerine değerlendirmede bulundu. Akın, şunları söyledi: '20. yüzyıl, insanlık tarihinin en hızlı zenginleştiği, en hızlı büyüdüğü, en çok teknolojik buluşların yapıldığı çağda stres gibi sorunlarla karşı karşıyayız. Stres çağın hastalığı deniliyor. Aslında stresin kaynağında, kişinin içyapısıyla dış yapısı ne kadar bir birinden farklıysa, yani rol yapmaya çalışıyorsa bu durum, insanda iç çatışma, sıkıntı, kabz hali gibi tıpta anksiyete bozukluğu dediğimiz psikolojik rahatsızlık doğuyor. Çevremiz, bir takım ilaçlar, kimyasallar, yapmacık şeylerle kuşatılmış halde. Elbise giyiyoruz polyester dediğimiz naylondan, duvar boyuyoruz plastikten, yani bizim yaratılmış olduğumuz toprakla irtibatımız kesilmiş vaziyette. Bu da insanı hasta yapan en önemli faktörlerden biridir.'
Bir hastanın kendi kendini sorgulamasını da öneren ve kişiyi kendi kendinin hekimi olarak tanımlayan Akın, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Ben neden hasta oldum. Her insan biraz kendi kendisinin hekimdir. Bizim ecdadımız geçmişte önce hastayı bir hafta takip ederlermiş. Bu adamın tabiatı nasıl? Asabi mi, yumuşak huylumu? Çabuk karar değiştiren biri mi, gibin gözlemledikten sonra ona göre tedavisini uygularlarmış. Esas hekimlik budur. Stres zengin toplumlarda daha fazla görülüyor. Stresten kurtulmak için fakir gibi yaşamak tavsiye ediliyor. Avrupa´da ciddi ciddi vakaları var. Stresle başa çıkmak için adam gidiyor ormanda, Hindistan´da vs yaşıyor. Bizler de köyde ev yapmıyor muyuz? Şehirden kaçıyoruz. Şehir hayatı çok stresli, gider biraz kafa dinleriz demiyor muyuz? Birçok sorunun çözümü bizim medeniyetimizde. İnşallah yakın gelecekte müslüman bilim adamların sesi daha gür çıkar.'
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55