´Su ihtiyacı her geçen gün artıyor´

02 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü bugün kutlanıyor. Süzülerek uçan kuşların güzerğahı üzerinde bulunan Hatay´da bulunan sulak alanların bazıları özelliğini korurken, birçok sulak alan ise sanayi bölgesi, tarım alanı gibi nedenlerl

İSKENDERUN 1.02.2018 17:51:57 0
´Su ihtiyacı her geçen gün artıyor´

Akın Bodur

Tabiatı Koruma Derneği Hatay Şube Başkanı Abdullah Öğünç, tabiatın korunması konusunda düzenlenmiş ilk uluslararası belgelerden birinin de Ramsar Sözleşmes olduğunu anımsattı ve sözleşmenin imzaya açıldığı 2 Şubat gününün Dünya Sulak Alanlar Günü olarak kabul edildiğini anımsattı. Canlıların yaşaması için suyun hayati öneme sahip olduğunu ifade eden Öğünç, 'En küçük canlı organizmadan en büyük canlı varlığa kadar, bütün biyolojik yaşamı ve bütün insan faaliyetlerini ayakta tutan sudur. Dünyanın yüzde 70′ini kaplayan su, bedenimizin de önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Ancak yeryüzündeki su kaynaklarının yaklaşık yüzde 0,3′ü kullanılabilir ve içilebilir özellikte. Dünya nüfusunun yüzde 40′ını barındıran 80 ülke şimdiden su sıkıntısı çekmektedir. 1940-1980 yılları arasında su kullanımı iki katına çıktı. Nüfusun hızla artması, buna karşılık su kaynaklarının sabit kalması sebebiyle su ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. İnsanoğlu, su ihtiyacını yüzeysel sular ve yeraltı su kaynaklarından temin etmektedir. Tatlı suların en önemli kaynağı yağışlardır. Küresel yıllık yağış 500 bin metreküp olup, her yıl yeryüzüne inen yağış aynı miktardadır. Ülkemizde ise tatlı su kaynakları oldukça sınırlıdır ve ihtiyaca ancak cevap vermektedir. Türkiye´nin kullanılabilir su potansiyeli 110 milyar metreküp olup, bunun yüzde 16′sı içme ve kullanmada, yüzde 72′si tarımsal sulamada, yüzde 12′si de sanayide tüketilmektedir. Türkiye su kıtlığı çeken ülkeler arasında yer almamakla birlikte, hızlı nüfus artışı, kirlenme ve yıllık yağış ortalamasının dünya ortalamasından düşük olması; mevcut kaynakların daha dikkatli kullanılmasını ve kirlenmeye karşı gerekli tedbirlerin bir an önce alınmasını gerektirmektedir' açıklamasını yaptı.

´Göl kurutularak, ekolojik dengeye darbe vuruldu´
Tabiatı Koruma Derneği Hatay Şube Başkanı Öğünç, 'Hatay´ın en büyük tatlı su kaynaklarından biri olan Hatay Amik Gölü 1950-1975 yılları arasında tarımsal alan kazanmak ve Amik Ovasındaki tarım arazilerini taşkınlardan korumak amacı ile kurutulması Hatay´da ekolojik denge dahil hayatın her alanına darbe vurmuştu. Hatay´ın iklimi bile bu durumdan doğrudan etkilenmiştir' değerlendirmesini yaptı.

DSİ koruma kararı aldı, sanayi bakanlığı OSB alanı ilan etti
Öğünç, açıklamasını şöyle sürdürdü: Hatay´ın en zengin yer altı su kaynağı ise, Hassa ve Kısmen de Kırıkhan ilçe sınırlarını kapsayan volkanik bölgenin (Leçelik alan) altındadır. Orman ve Su işleri Bakanlığı DSİ Genel Müdürlüğü uzmanlarınca bölgede yapılan çalışmalarda içme suyu sağlanan kaynaklar ve sondaj kuyularından; Hassa´nın Akkülek, Yücekışla, Aktepe, Aşağıfakılı, Buhara, Çınarbaşı, Haydarlar, Su Gediği Mahalleleri ve Kırıkhan kent merkezi ile Camızkışlası Çevlik, Çataltepe, Kaletepe Mahallelerinin içme ve kullanma su ihtiyacının sağlandığı ortaya çıkmış olup, bu yüzden koruma altına alınmıştır. DSİ 6. Adana Bölge Müdürlüğü´nün 20.09.2016 tarih ve ILN00426885 nolu ilanında mutlak koruma alanı içerisinde; Su temin gayesi ile her türlü çap ve derinlikte su yapısının inşası, çöp, moloz, çamur gibi atıkların, arıtılmış dahi olsalar atık suların Mutlak Koruma Alanı ve yüzey suyu kaynaklarına dökülmesi, mutlak koruma alanı içerisinde, suların kirlenmesine neden olabilecek her türlü zirai ilaç, gübre, deterjan, kimyasal madde vb. kullanımı, bölgede herhangi bir yapılaşmaya izin verilmemesi, Kentsel ve evsel atıkların (katı ve sıvı atıklar dâhil) depolanması, üretimi ve yok edilmesi, madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak işletme yapmak, zenginleştirme, gang veya atık malzemenin yıkanması, taş ve mermer ocağından malzeme alınması gibi faaliyetlerin yapılması, endüstriyel fabrikalar, organize sanayi bölgeleri, nükleer aktiviteler, gübre ve pestisitler (kullanma, depolama, yok etme), akaryakıt, LPG istasyonu vb. yakıt depolama ve iletme tesisleri, katı atık ve tehlikeli atık düzenli depolama tesisleri (atık barajları) gibi faaliyetlerin yapılması kesinlikle yasaklanmış olmasına rağmen Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 13 bin dönümlük alanın OSB bölgesi olarak ayrılmıştır. OSB alanına kurulacak tesislerin atıklarının yer altı sularına karışıp bölgede yaşayan tüm canlıların hayatını riske atacaktır. Bölgenin yeraltı su kaynaklarının zenginliği, benzersiz jeolojik yapısı ve bünyesinde barındırdığı nadir ve nesli tehlike altında bulunan canlılar için risk teşkil edeceğinden OSB için farklı bir merkezde çözüm bulunup, acilen milli park yahut Jeopark ilanı yapılarak ekoturizm alanında doğa ile uyum içerisinde bir kalkınma modeline gidilmelidir. Ekoturizm çağımızın gelişen bir trendi olarak bölge ekonomisi ve Hatay´ın tanıtımında önemli bir etken olacaktır. DSİ´nin yaptığı çalışmalar ve ölçümlere göre Leçelik alan günlük olarak 1.500.000 (bir buçuk milyon) insana yetecek sağlıklı, tatlı, içme suyu sağlamaktadır. Bu alanı kaybedersek gelecekte Hatay içmeye su bulamayacak demektir.'


Anahtar Kelimeler: ihtiyacı geçen artıyor

Erzin AKP'de başkan Musa Kürtül

Güzelmansur: Mücbir sebep, en az iki yıl uzatılmalı

TBMM’de ‘Hatay’a sahip çıkın’ çağrısı

Çalışkan, depremzedelere vergi affı istedi

İskenderun'da trafikten incelemesi

HBB'den 2 milyonluk lokum ihalesi

AKP Kırıkhan'da başkan değişti, Hassa'da değişmedi

Hak sahipliği için 2 günlük ek süre

"Kira yardımı, tapuyu verene" mi?

İskenderun'da 'silahlı tehdit' operasyonu

Akçalı'da ilkokula kütüphane

Nardüzü Ortaokulu'na kütüphane

Depremde ölenlerin anısına fidan

Süheyla Sultan gemisi barınaktan ayrıldı

İskenderunlu kadınlar yendi

  • BIST 100

    9549,89%1,94
  • DOLAR

    34,54% 0,18
  • EURO

    36,00% -0,62
  • GRAM ALTIN

    3005,99% 1,50
  • Ç. ALTIN

    5006,70% 1,01