Saadet Partisi (SP) Genel İdare Kurulu Üyesi Necmettin Çalışkan, 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin üzerinden tam bir yıl geçtiğini anımsattı ve 'Türkiye genelinde olduğu gibi Hatay´da da vali ve kaymakamlıkların öncülüğünde siyasi partiler, üniversiteler ve STK´larca yapılacak çeşitli etkinliklerle bu gecenin ruhunun canlı kalması sağlanacak. Değişik dünya görüşlerine mensup farklı insanların aynı çatı altında olması bu vesileyle sağlanmış olacaktır' dedi.
Antakya´da yayın yapan özel bir televizyon kanalına konuk olan Çalışkan, darbe girişiminin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen henüz darbeye karşı mücadele tamamlanmamış göründüğünü belirterek, şunları söyledi: “Bugün itibari ile de pek çok insanın gözaltına alındığına dair ajanslara haberler düşüyor. Anlaşıldığı gibi bu süreç devam ediyor. Tabi bizim Saadet Partisi olarak beklentimiz bu sürecin suçlu ile suçsuz ayrıştırılarak sona erdirilmesidir. Elbette bu darbe girişimine hain saldırıya karışan herkes yakalanıp suçlular teslim edilip en ağır cezalar mutlaka verilmelidir ancak bu cezalar verilirken ve suçlular tespit edilirken de yeni mağduriyetlere fırsat verilmemelidir. Bugün maalesef muhalifler FETÖ´yü savunuyormuş gibi görünmemek için susuyor, Ak Parti´nin kendi taraftarları da kendi yönetimlerine karşı gelmemek adına sesini çıkaramıyorlar. Ama bu gün ortada bir gerçek var ki Türkiye´de bu FETÖ/PDY tartışmasıyla gözaltına alınıp KHK´ya ihraç edilenler içerisinde ciddi mağduriyetler söz konusu. Buna fırsat verilmemeli yaşla beraber kuru hiçbir şekilde yanmamalıdır. Demokratik sosyal bir hukuk devleti olarak bu ülkede bugün hiç bir insana ´ben senden şüpheleniyorum´ diyerek suçlu muamelesi yapılmamalıdır. Gerçekten yüzde yüz suçluluğuna emin olunmuş ise, gerekli emareler söz konusuysa o insana suçlu muamelesi yapılabilir ama “ben senden şüpheleniyorum” diyerek muamele yapılması doğru değil. Ak Parti istediği her kanuni mecliste kayıtsız şartsız takır takır geçirecek bir güce sahip. Böyle bir ortamda bir karar alarak kanun çıkarılması gerekiyorsa derhal yapabilir. O yüzden OHAL´e de gerek kalmaz. Bugün OHAL sürecinde de belli mağduriyetler ortaya çıkıyor. Bu açıdan ülkenin normalleşmeye ihtiyacı var. Bu hain darbe girişimine karışan FETÖ örgütü içerisinde etkin pozisyonda olanlar tespit edilip en ağır cezalar verilmeli ama bir yandan da yeni mağduriyetler olmamalı.'