Tarih: 27.11.2018 11:00

'Taleplerinin karşılandığını söylemek mümkün değil'

Facebook Twitter Linked-in

Nesrin Geyik/İskenderun

Atatürk´ün, ulusal bütünlüğün kurulması ve geliştirilmesi, Türkiye´nin çağdaşlaşmasında en önemli görevi öğretmenlere verdiğini belirten Cibaroğulları, 'O´nun; ´Ulusları kurtaranlar, yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğitimciden yoksun bir ulus, henüz ulus adını alma yeteneğini kazanmamıştır´ sözü bunun en güzel örneğidir. Bugün ise Türkiye´de öğretmenlerin hak ettiği ilgi ve değeri gördüğünü, taleplerinin karşılandığını söylemek mümkün değildir' açıklamasını yaptı.
Eğitim İş Sendikası Hatay 2 Nolu Şube Başkanı Cibaroğulları, Öğretmenler Gününde şu açıklamayı yaptı: 'Muhalif ve örgütlü öğretmen devletin gözünde sakıncalı görülmekte; öğretmenin mesleki ve demokratik haklarını savunacağı örgütlenme hakkı engellenmekte; kendisini daha da yetiştirecek ve toplumda saygınlığını sürdürecek maddi olanaklardan yoksun bırakılmaktadır. Eğitimi bilimsel ve laik özünden koparmaya çalışan siyasi kadrolar, eğitimi çökertirken öğretmeni de ezmektedir. Öğretmenlerin toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları, AKP iktidarı döneminde ciddi şekilde gerilemiştir. Eğitim sisteminde yaşanan köklü değişiklikler, 4+4+4 gerici eğitim yasasıyla Öğretim Birliği´ne vurulan darbe, okul dönüşümleri, siyasi kadrolaşma, yandaş yönetici atama gayreti, eğitimin dini referanslara göre şekillendirilmek istenmesi, okullarda yaşanan şiddetin artması, ihraçlar ve açığa almalar, sürgünler, sözleşmeli ve güvencesiz istihdam uygulamalarıyla öğretmenlerin yaşadığı sorunlar daha da derinleştirmiştir. MEB´deki öğretmen açığı giderek büyümektedir. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Bakanlığa bağlı okullarda öğretmen ihtiyacının Eylül 2018 itibariyle, 117 bin 403 olduğunu açıkladı. Ancak Aralık ayı sonunda atanacak öğretmen sayısı ise sadece 20 bin olacak. Kadrolu öğretmen atamasından vazgeçerek ´doğrudan torpil´ anlamına gelen mülakata dayalı sözleşmeli öğretmen sistemini getiren Bakanlık, öğretmen açığını ücretli öğretmenlik ile kapatmaya çalışmaktadır. Yaklaşık 450 bin ataması yapılmayan öğretmen varken ücretli öğretmenlik gibi geçici çözümlerle okullardaki öğretmen açığının kapatılması mümkün değildir. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu´na ve imzaladığımız uluslararası sözleşmelere göre öğretmenlik mesleği uzmanlık mesleğidir. Öğretmen açığının ücretli öğretmen uygulamasıyla kapatılmaya çalışılması, eğitimin niteliğini de olumsuz yönde etkilemektedir. Sendikal faaliyetler suç olarak gösterilmeye çalışılmakta, örgütlü öğretmenler sendikalarının aldığı eylem kararları doğrultusunda demokratik haklarını kullandıkları için cezalandırılmak istenmektedir.'

Sorunlara karşı neler önerdi.
Cibaroğulları, basın aracılığıyla da hükümete şu önerileri iletti: 'Öğretmenlerin yoksulluk sınırı altında ücret almalarına son verilmeli. Eşit işe eşit ücret kapsamında ek ders adaletsizlikleri giderilmeli, diğer çalışanlara verilen ek ödeme öğretmenlere de verilmeli. 3600 Ek gösterge hemen verilmelidir. Çalışanların üstündeki vergi yükü (vergi dilimi) kaldırılmalı ya da en fazla yüzde 10 olmalıdır. Ücretli, sözleşmeli öğretmenliğe son verilmeli, kadrolu güvenceli atama yapılmalı. Öğretmen ve yönetici atamaları başta olmak üzere tüm atamalarda mülakat kaldırılmalı, tüm kademelerde kariyer basamaklarının önünü açacak düzenlemeler ile liyakat esas alınmalıdır. Öğretmenlerin aile bütünlüğü, yer değiştirme adaletsizliği sorunları çözülmelidir. Öğretmenlik meslek kanunu öğretmenlerin iş güvencesini sağlayacak, mesleki saygınlığı güçlendirecek şekilde düzenlenmelidir. Öğretmenlere yönelik şiddetin önüne geçecek önlemler alınmalı. Uzman-başöğretmen adaletsizliği giderilmeli, bu unvanlar kaldırılarak beş yılını dolduran öğretmenlere uzman öğretmenlik, 10 yılını dolduran öğretmenlere başöğretmenlik tazminatı ödenmeli.'




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —