Gemi bakım ve onarım sektöründe hizmet veren Kent Makine´nin kurucusu Atilla Demirkent, İskenderun´un ortak kent hafızasının önemli dokularından birini eski adliye binası ve binanın saat kulesinin oluşturduğunu söyledi.
Sadet Berkyürek/İskenderun
Saat kulesindeki zemberekli tarihi saati yeniden çalışır duruma getirmeye hazır olduğunu da belirten Demirkent, “Eğer içindeki aksamı bozmadılarsa, çalınmadıysa, feda edilmediyse İskenderun´a bir hatıra kalsın diye yeniden çalışır vaziyete getirmeye hazırım” dedi.
Atilla Demirkent, Evimiz İskenderun Süpürge ile Ayna İskenderun Kültür Sanat derneklerinin geleneksel Çarşamba Sohbetleri etkinliğinde ortak kent hafızasını ve denizcilik sektörü ile çalışma pratiklerine ilişkin önceliklerini ve önerilerini aktardı. ‘Nezih bir günlük kent yaşamına sahip´ diye tanımladığı ağaçlıklı, pikniğe Pınarbaşı´na gidilen, çok kimlikli ve kültürlü İskenderun´undan anıları da paylaşan Demirkent, kentin 1960´lardan itibaren tekstil ve tarıma dayalı sanayi yapısını hatırlattı, kentin denize dönük yüzünü anlattı.
Kentin tarihi ve mimari dokularından olan ve halen restorasyon çalışması devam eden eski adliye binasındaki tarihi saat kulesindeki zemberekli saatin yeniden çalışır duruma getirilmesi gerektiğini kaydeden Demirkent, saatçi Kamil Karagözoğlu´nun bakım ve onarımını yapmasına karşın rahatsızlanmasından sonra isteği üzerine başsavcılığın da bilgisiyle elektrikli hale getirildiğini hatırlattı. Demirkent, “Kurma kolu yerine elektrikli kol, sensörler taktım. Ağırlıklar, zemberek kurulumu bittikten sonra aşağıya geliyor, sensör onu görünce motor yeniden çalışıyor. Byle bir mekanizma. daha sonra ne yapıldı bilemiyorum. Eğer içindeki aksamı bozmadılarsa, çalınmadıysa, feda edilmediyse İskenderun´a bir hatıra kalsın diye yeniden çalışır vaziyete getirmeye hazırım” diye konuştu.
1950´lerden günümüze kentsel gelişim ve değişimi de paylaştığı konuşmasında dekovil hattının kullanıldığı dönemin de tanığı olan Demirkent, buharla çalışan yük treni ve dekovil hattı kaldırılınca bataklığın kurutulması için taş sevkiyatının bu kez atların çektiği araçlarla yürütüldüğü hatırlattı.
Buzdolapçılıktan denize dönüş
Sanayi tipi buzdolabı imalatı, bakım ve onarım işlerinin yanı sıra limana gelen gemilerin su motorundan beyaz eşyasına kadar makinaların onarım işlerine de eş zamanlı yürütmeye başladıklarını ve bunun bugün yürüttükleri işin de altyapısını oluşturduğunu kaydeden Demirkent, “İş potansiyelinden dolayı yüzümüzü denize dönüp buzdolabı işini kardeşlere bıraktım. Şu anda 20 kişilik bir ekiple çalışıyoruz. Gemilerde o kadar çok iş var ki, yetişmek de mümkün olmuyor. Yetişemediğimiz işlere zaman zaman İstanbul´dan ekipler geliyor” dedi. Denizcilik sektöründe teknik ekip ihtiyacına işaret eden, akaryakıt tankını temizleyecek bir ekibin bile olmadığını, 30-35 kişiden oluşan temizlik ekibinin hala İstanbul´dan geldiğini söyledi. Denizcilik sektöründe kaynak işlerinin özellikli olduğunu ve doğalgaz hattı kadar özellikli olduğunu, yetişenlerin neredeyse tamamının yurtdışındaki projelerde çok iyi olanaklarla çalıştığını anlattı.
“Bilmediğim işe girmem”
Sektörde alınan mesafelere karşın kalifiye işgücünden gemi sacı üretimine kadar eksiklere de dikkat çeken, sektörde çalışmanın eşgüdümlü ve her an işe müdahaleye hazır olmak gerektiğini de sözlerine ekleyen Demirkent, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Siz eğer bir meslekten anlamıyorsanız sizin çalıştırdığınız adam sizinle dalga geçer. sizin o işi çalıştırdığınız elemanlardan iyi bilmeniz lazım. Yoksa sükutu hayale uğrarsınız. Bilmediğim işe de girmem. Bildiğim işe girer, o işi yaparım. Biz şimdi radar-telsiz hariç, yani elektronik hariç geminin bütün bakım, onarım ve tamirini yaparız.”
“Sektörde işbirliği için ilk adım üniversiteden gelmeli”
Gemi bakım onarım işkolunda üniversite ile işbirliğinin önemine işaret eden Demirkent, sektörde üniversite-sanayi işbirliği için ilk adımın üniversiteden gelmesi gerektiğini söyledi. Üniversitenin denizcilik programının sektörün temsilcilerine ulaşması gerektiğini belirten Demirkent, “Üniversitenin bu işleri yapanların yanına gelmesi lazım. Biz oraya gittiğimiz zaman kapısından geçemeyiz. Bunu bir tecrübeyle söylüyorum size. Onların gelip, sorunları, dertleri dinleyip bizim tecrübelerimizden istifade etmesi gerekir. Biz gidecek olursak muhatap da bulamayız” şeklinde konuştu.
Üniversite işbirliğinde üniversite yönetiminin yaklaşımını belirleyici olacağını savunan ve bunu deneyimlerine dayandıran Demirkent, stajyer öğrenci pratiklerinden yola çıkarak sanayinin ihtiyacı olan eğitim altyapısının eksikliğine de dikkat çekti. Demirkent, “Kumpası okumasını bilmeyen öğrenciler düşündürüyor” eleştirisinde bulundu.
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55