Sadet Berkyürek/İskenderun
TBMM´deki yemin töreninin ardından seçmenleriyle buluşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hatay Milletvekili Barış Atay Mengüllüoğlu, işleyişindeki değişikliklere karşın TBMM´nin bir kürsü olarak işlevini zorlayacaklarını söyledi.
Hatay ziyaretine İskenderun´dan başlayan Mengüllüoğlu, ittifak partileri yöneticilerinin de katıldığı İl Başkanı Kerem Nalbant´ın da eşlik ettiği HDP İskenderun İlçe binasındaki toplantıda Meclis´te bir çözüm yaratılamasa da, talepleri yüksek sesle dile getireceklerini söyledi. Barış Atay Mengüllüoğlu, “Zamanında ufacık da olsa bir çözüm odağı olsa bile TBMM ile ilgili neredeyse şu anda çözüme yönelik hiç bir şey yapılamayacağı gibi bir algı sözkonusu ve kısmen doğrudur. Halen bir yasama organı olarak görünse dahi, yasamaya müdahale etme şansı olmadığı yerde cumhurbaşkanı bir kararname ile bu işi yürütebilir. Böyle de bir gerçeklik de var. Orası aynı zamanda bir kürsü olarak da kullanılacak. Meclis´te bir çözüm yaratamıyorsak, taleplerimizi yüksek sesle dile getirmek için, tabi söz hakkı alabildiğimiz sürece. Şu anda sözlü soru önergesi, yerinden konuşma gibi haklar kaldırıldı, gensoru verilemiyor. Sadece yazılı zoru önergesi verebiliyorsunuz, basın açıklaması yapabiliyorsunuz. Meclis´teki konuşma hakkı da elden alındı aslında milletvekillerinin” diye konuştu.
TBMM´ye siyasetin en zor yapılacak dönemlerinden birinde katıldıklarına da işaret ettiği konuşmasında Mengüllüoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: “Biz bu dönemde HDP ve Türkiye İşçi Partisi ittifak kurarken aslında bir tek şeyi hedefledik; Türkiye´nin sol değerleriyle Kürk hareketinin uzunca süredir verdiği bu mücadeleyi ortak eksende buluşturabilmek, beraber dayanaşabilmek, bir ittifak kurabilmek ve sonunda da bir başarı sağlayabilmek tabiki. Bu kadar zor, neredeyse sıkıyönetim düzeyinde bir olağanüstü hal uygulandığı bir dönemde barajı geçmek, 67 milletvekili çıkartmak Türkiye´nin bambaşka coğrafyalarından bambaşka dinlerinden insanlarla bir mozaik yapı oluşturabilmek adına bizim için başarı sayılabilir diye düşünüyorum. Bu yeter mi sorusuna vereceğimiz cevap ise işimizin daha yeni başladığı. Heralde siyaset yapılabilecek en zor dönemde girdik Meclis´e.”
Gazetecilerin ve katılımcıların sorularını da yanıtladığı buluşmadan milletvekili Mengüllüoğlu, yerelden örülecek bir siyasetin hayata geçirilmesine yönelik Hatay´da çalışma başlattıklarını söyledi. Mengüllüoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bundan sonra öreceğimiz yapı yerelden başlayıp genele doğru gidecek bir siyaset anlayışı olmak zorunda. Bunun başka hiçbir yöntemi olduğuna inanmıyorum. biz sosyalist insanlar olarak parlamentonun kesin bir çözüm noktası olmadığına inandığımızı defalarca söyledik., bu süreç içerisinde bir araç olabilir ancak. O yüzden öncelikle kendi evimizin önünü süpürmemiz gerekiyor. Neleri yapabileceğimizi, neleri başarabileceğimizi burada vereceğimiz mücadele ve çalışmayla görebiliriz ancak.”
“Bakan Soylu´yu artık biliyoruz”
Süleyman Soylu´nun CHP ve HDP´ye yönelik ifadeleri, tavrı ve yeniden bakanlık görevine getirilmesine ilişkin bir başka soru üzerine ise Mengüllüoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu açıkçası Erdoğan´ın Soylu´nun söylediği her şeyden haberdar olduğunu, bundan rahatsızlık duymadığını, arkasında durduğunu ve bir savaş politikası yürüteceğini gösteriyor. Ama bir taraftan da muhalefetin gazını alacak Ziya Selçuk gibi aslında geçmişte demokrat, gezi ile ilgili tviitler atmış olan, ilerici bir eğitimci profilli birini de Milli Eğitim Bakanı yaptı. Bu tam bir merkez burjuva siyaseti aslında. Bir taraftan savaşı en derin şekilde sürdürürken bir taraftan daha uzlaşmacı, Binali Yıldırım´ın meclis başkanı olması gibi tam olarak meclis içinde oluşabilecek gerginliği en alta indirip dışarda resmen bir savaş yürütmenin taktiği. Bunları okumuyor değiliz. Süleyman Soylu meselesinde sanırım artık Türkiye solu ve Kürt hareketi açısından hep beraber bir refleks geliştirdik diye düşünüyorum. Bu kadar düstursuz, fütursuz konuşan bir adamın bakanlık düzeyinde konuşabilmesi ilk dönem enteresan geliyordu. Ama şu an Soylu´nun neye hizmet ettiğini, ne için orada olduğunu, derdinin ne olabileceğini hep beraber biliyoruz zaten. Ona göre de çok soğukkanlı, çok dirayetli, bizi çekmeye çalıştığı yere düşmeden, provoke olmadan yapmamız gerekenin ne olduğu bilinciyle devam etmemiz gerekir. Biz işimizi yapacağız, Süleyman Soylu da işini yapsın.'
“Behice Boran ve Mustafa Suphi´ye saygı rozeti”
Yemin töreninde taktığı rozetin hatırlatılması üzerine, bunu ‘bir saygı duruşu ve bir hoşluk´ olarak nitelendiren Mengüllüoğlu, Behice Boran ve Mustafa Suphi´yi hatırlatmayı amaçladıklarını söyledi. Mengüllüoğlu, şunları kaydetti: “Takdir edersiniz ki ben Türkiye İşçi Partisi´nin kurucu meclis üyesiyim ve kendi partimin rozetini takmaktan daha doğal bir şey yok. HDP de bir ittifak partisi ve her iki partinin üst kurulları düzeyinde bir ittifakı sözkonusu. HDP´nin rozetini takmamak adına başka bir rozet takmak gibi küçük bir hesap değil. Bizim Behice Boran ile Mustafa Suphi´ye 1965 seçimlerinden bu yana ilk defa saygımızı göstermek için taktığımız bir rozet. O TİP´in rozeti de değil zaten. O bir hoşluktu, bir saygı duruşuydu. O meclise belki de tarihinde gelmiş geçmiş en doğru insanlardan biri olan Behice Boran´ı tekrardan göstermekti. Bunun dışında herhangi bir niyet, düşünce sözkonusu değil.”
“Sertim ama gerginlik sevmem”
Sert üslubuna ilişkin bir hatırlatma üzerine bunu Antakyalı ve Armutlulu ilişkisiyle de değerlendiren Mengüllüoğlu, manipülasyon ve provokasyonlara gelemediğini vurguladı. Mengüllüoğlu şöyle konuştu: “İnsanların bilinçli olarak yaptıkları kötülüklere sesimi çıkartmadan dönüp sırtımı gidemiyorum. Aynı şeyi iki gün önce Çorlu´da da yaşadım. Ama mesela Meclis´te soğukkanlıydım mesela. Hüseyin Yayman´ın oğlu ya da yeğeniymiş. Herkes büyük ihtimalle o provakasyona karşılık verip yeminin yanmasını ya da bir problem yaşamamızı bekledi büyük ihtimal. Uzlaşılacak yer vardır. İyiniyette uzlaşılır, iyiniyetli insanlarla uzlaşılır. Ama her gün arkamızdan hesap yapan, kuyumuzu kazan, bizi hada da hiçleştirmeye küçültmeye çalışan insanlara karşı hiçbir uzlaşma borcumuz yok. Biz buraya bir mücadele vermeye geldik, bu mücadelenin sonucu da tabiki o mücadeleyi kazanmakla sonuçlansın isteriz. Kavgacıyım, sertimdir ama gerginlik sevmem.”
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55