İskenderun/SES
Hükümet ile memur konfederasyonları arasında 5 milyona yakın kamu çalışanı ve memur emeklisinin 2020-2021 dönemi zam pazarlığının son gününde kamu çalışanları alanlardan hükümeti uyardı. Toplu sözleşme takvimine göre dün müzakerelerin sona erdi. 21 Ağustos´ta ise Kamu Görevlileri hakem Kuruluna üç günlük başvuru süreci başlıyor. Kamusen ve KESK´e bağlı sendikalar ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarla hükümetin önerdiği teklifi kabul edilemez buldu.
Türkiye Kamu Sen´e bağlı sendikaların üyeleri Antakya´da yaptığı basın açıklamasında, hükümetin kamu çalışanlarına önerdiği zam teklifini protesto etti. Vali Ürgen Alanı´nda düzenlenen ve 'Ferman Çalışma Bakanlığının ise alanlar da bizimdir' dövizinin açıldığı basın toplantısında konuşan Kamu Sen Hatay İl Temsilcisi Hayri Şahin ve sendikacılar, hükümetin önerisini kabul etmediklerini ifade etti ve hükûmet ile ´sarı sendika´ olarak tanımladıkları sözleşme görüşmelerinde yetkili olan sendikayı uyardıkları söyledi.
Yanık: Bu teklifi yok sayıyoruz
Türk Eğitim Sen Hatay 2 nolu Şube Başkanı Yavuz Selim Yanık da sözleşme görüşmelerinin 3 milyon memur, 2 milyon emekli ve bunların aileleriyle birlikte 20 milyon vatandaşı doğrudan ilgilendirdiğini ifade etti. Geçen yıl gerçekleşen resmi enflasyonun yüzde 20,3 olduğunu, 4 kişilik ailenin vazgeçemeyeceği, zorunlu harcama tutarının 1.032 lira artarken memur maaşlarına bir yıl için toplam 441 lira zam yapıldığını ifade eden Yanık, şu değerlendirmeyi yaptı: 'Mutfak yangın yerine dönmüş, memurun, emeklinin bütçesi yerle bir olmuş. Hem resmi rakamlar hem de yaptığımız hesaplar, memur ve emeklinin alım gücünün düştüğünü gösteriyor. Hayat pahalılığının bütün zorluklarını hep birlikte yaşıyorken memura ve emekliye reva görülen zam, revize edilmiş hali ile 2020´nin tamamı için yüzde 8,2; 2021´in tamamı için yüzde 6,1. Teklifler böyleyken şu anda yıllık enflasyon, yaz ayları olmasına rağmen yüzde 16,65. Çarşının, pazarın durumunu görüyoruz. Sadece kira ve gıda son bir yılda 297 lira zamlanmışken, teklif edilen yüzde 4´lük zam; önümüzdeki yılın ilk 6 ayında ortalama maaşa 160, en düşük maaşa 120 lira artış demek. Bu ne anlama geliyor? Hükümet, enflasyon hedefinin bile altında zam teklif ederek resmen bizleri sefalete sürüklüyor. Biz buçuklu toplu sözleşmeleri çok gördük. Memurun masada yarım puana nasıl terk edildiğine hep beraber şahit olduk. Birilerini bilmeyiz ama bu teklif bu bütçeyi kurtarmaz.Yüzde 4´ler filan bize uymaz. Biz, bütün taleplerimizin haklı gerekçelerini açıklıyor, resmi verilerle destekliyoruz. Kamu işvereni tarafından da yüzde 4+4 zammın gerekçesini bekliyoruz. Hükümete soruyoruz, hedefiniz, amacınız nedir? Enflasyon hedefinin yüzde 9,8 olduğu yerde memura yüzde 4+4 zam teklif etmenizdeki gerekçeniz nedir? Biz, toplu sözleşmenin başından beri hep “Hedef enflasyona endeksli maaş zammından vazgeçin” dedik.
Ama bu konuda bile bizi yanlış anladılar. Biz, ´Enflasyonun üzerinde zam yapın, refah artışı sağlayın´ dedik. Onlar, enflasyon hedefinin de altında teklif ettiler. Biz, refah istedik; onlar sefalet önerdi. Biz, ekonomik kurtuluş istedik; onlar, ´Esarete devam´ dedi. Bu teklif, 20 milyon vatandaşımızı adeta ateşe atmak demektir. Bu teklif, bizlere başınızın çaresine bakın demektir. Toplu sözleşme görüşmeleri normal seyrinde ilerlemiyor! En başından beri pazarlıkların ısrarla bir müzakere sürecine geçilmesi gerektiğini belirttik. Ne yetkili konfederasyon ne de işveren tarafı konuları müzakere etmeye yanaşmıyor. Maliyeti dahi olmayan konularda yıllardır çözüm bekleyen milyonlarca memur ve emeklinin beklentilerini boşa çıkarmak vicdani ve ahlaki değildir.
Yetkili konfederasyon hiç olmazsa bu konularla ilgili müzakereden 20 gün boyunca neden kaçınmaktadır? 20 gündür, masayı verimli kullanmayıp pazarlıkları heba edenlerin, iki günde ne yapabilecekleri soru işaretidir. Süreç henüz sonlanmamışken, bir şansımız daha varken sözleşmeliler, vergi dilimleri, yardımcı hizmetliler, ek gösterge, bayram ikramiyesi gibi az önce ifade edilen konularda adım atılması yönündeki ısrarımızı bir kere daha yineliyoruz. Gelin bir memur paketi hazırlayalım ve bu sayılan konuları 1 Ekim´de TBMM gündemine getirerek memurların yaralarını saralım. Bizim üretimden gelen gücümüz var. Bizim birlikteliğimizden gelen gücümüz var. Kamu görevlileri ve emeklilerle adeta alay edenlere verilecek güçlü bir cevabımız elbette vardır. Milyonlarca dar ve sabit gelirliyi enflasyona ezdirecek bu yaklaşımı kabul etmiyor, bu teklifi yok sayıyoruz. Kamu işvereni tarafından tez zamanda mali ve diğer taleplerimizi içeren yeni bir teklif paketi sunmasını istiyoruz.
KESK´ten de kitlesel tepki
KESK´e bağlı İskenderun´daki sendikalar da dün yaptığı açıklamada, 1 Ağustos´ta görüşmeleri başlayan 2020-2021 yıllarını kapsayan toplu sözleşme görüşmeleri 16 Ağustos´ta hükümetin sunduğu 2020 yılı birinci altı ayı için yüzde 3,5, ikinci altı ayında yüzde 3, 2021 yılı birinci altı ayı için yüzde 3, ikinci altı ayı için yüzde 2,5 ve oluşması durumunda enflasyon farkı teklifi ile yeni bir satış sözleşmesinin kapısı aralanmış olduğunu ifade etti. Açıklamada, 'Memur sen, ya danışıklı şekilde bir-iki puanlık artışı ´büyük başarı´ gibi sunacak ve mutabakat metnine imza atacak ya da topu sonucu hükümetin belirlediği Hakem Heyetine atarak “direndik ama yapacak bir şey kalmadı” diyerek satış sözleşmesi yapmamış algısı yaratmak isteyecektir. Yeni bir satış sözleşmesi ve yaşanan sürece ilişkin; TİS sürecinin sona ereceği 20 Ağustos 2019 Salı günü, tüm illerde, yerelin belirleyeceği yer ve saatlerde kitlesel basın açıklamaları yapılacaktır' ifadesine yer verdi.