Antakya/SES
Defne Belediyesi Subaşı Ek Hizmet Binası önünde, belediye meclis toplantısından önce yapılan basın açıklamasında konuşan Defne TİP İlçe Başkanı Mehmet Ali Sultani, Defne Belediyesinin vaat ettiği 36 projeyi yerine getirediğini ve farklı ilişkilerle anıldığını öne sürdü. Sultani, 'Yıllardır bu şehri yöneten yöneticilerin, halkın taleplerinden uzak, ihtiyaçlara cevap vermeyen yönetme şekilleri artık tahammül edilebilir sınırların çoktan ötesine geçmiştir. Halkın çıkarları söz konusu olduğunda neredeyse üç farklı partinin üyeleriymiş gibi birbirleriyle kavga eden CHP´li büyükşehir belediyesi, CHP´li Defne belediyesi ve CHP ilçe yönetimi kendi çıkarları söz konusu olduğunda bu kavgayı unutup, kurumlarının kendilerine sağladığı olanakları birbirlerinin çıkarlarına sunmaktan çekinmemektedirler. Halkla inatlaşan, belediyeciliği yolları asfaltlamaktan ibaret sanan, yıllardır halkın taleplerine sırt çeviren, söylediği hiçbir lafın arkasında durmayan büyükşehir belediye başkanı. Göreve geldiğinden beri yerine getiremediği görevlerini kendisinden başka herkesin görüp dile getirdiği Defne Belediye Başkanı. İlk dönemlerinde esip gürleyen, sonrasında hüzünlü bir sessizliğe bürünen CHP ilçe yönetimi; Cumhuriyet Halk Partisi´nin, yıllardır kendisini destekleyen, her şeye rağmen tercihini bu partiden yana kullanan halkımızı adeta cezalandırmak için tayin ettiği yöneticilerdir. Bugün CHP´li Defne Belediyesi vaat ettiği 36 projeyi yerine getirmiş olarak değil, mafyatik ilişkileriyle anılmaktır. CHP´li Defne Belediyesi çevresindeki bir gruba, CHP´li bazı yöneticilerine rant açan bir belediye olarak anılmaktadır. CHP´li Defne Belediyesi liyakat sahibi olmayan, birileri istedi diye veya bir yöneticinin yakını diye kadrosuna aldığı kişilerle anılmaktadır. Bu toprakların kültürel yapısından kaynaklı, sorgulamadan CHP´ye oy vererek yönetime taşıdıkları bu kadrolar bu gün halkçılıktan, kamuculuktan, kolektif yönetimden uzak yönetememe durumuyla anılmaktadır. Tarihsel kökenlerine sahip çıkmak adına he koşulda CHP´ye oy veren halkımızı “ellerim kırılsa başka partiye oy vermem noktasından, ellerim kırılsaydı da bu partiye oy vermeseydim” noktasına getirdiler. Ama biz diyoruz ki; Defne halkı artık alternatifsiz değil. Defne halkı artık yalnız değil. Sözünü söylemekten çekinmeyen, halktan yana saf tutan partiler var. Kolektif, akılcı, bilimsel yönetim inşa etmek isteyen platformlar var. Gücünü sadece halktan alan, Anadolu´nun her köşesinde üretenin, emek edenin, işçinin, yani halkının yanında duran, halkı için mücadele eden Türkiye İşçi Partisi var. Diyoruz ki; bizi aydınlık günlere ulaştıracak bir yol var. Bu çağrımız birlikte yola çıkma çağrısıdır. Bu yolda beraber yürüyelim, beraber mücadele edelim, beraber yönetelim, beraber mutlu bir gelecek inşa edelim.'