Ülke genelinde yeniden teşkilatlanmaya başlayan Türkiye Komünist Partisi (TKP), İskenderun´da da örgütlendi. TKP İskenderun İlçe Başkanlığına Vasil Koçkazı getirildi ve yeni yönetim de oluşturuldu.
Akın Bodur/İskenderun
TKP ilçe örgütü, düzenlediği dayanışma gecesiyle üyelerini biraraya getirdi. TKP Merkez Komisyon Üyesi Özkan Öztaş´ın da katıldığı geceye katılanlar sohbetler etti ve şarkı söylendi.
Dayanışma yemeğinde konuşan ülkenin zor şartlar altında olduğunu ifade eden TKP İskenderun İlçe Başkanı Vasil Koçkazı, çarenin Türkiye Komünist Partisi olduğunu ifade etti. Koçkazı, “Değerlere sahip çıkılmayınca, içi boşaltılınca tek tek elimizden geri alınıyor. Bugün dünyada ve ülkemizde yeniden gerçek anlamı ile barışı tesis edebilmek, 1923´te kurulan Cumhuriyet´i, sosyalist bir cumhuriyete çevirmek, hepimizin görevi. Başka bir yolu yok. Sosyalizm dışında başka bir seçenek maalesef ki yok. Halk çaresiz değil; işçiler emekçilerr, kadınlar, gençler var, Türkiye Komünist Partisi var. AKP iktidarı varlık sebebini birkaç şeye borçlu. AKP iktidarının varlığı Türkiye sermaye sınıfının temel ihtiyaçlarına denk düşüyor. Bu yüzden AKP 16 yıldır iktidarda. Neydi bugün sermaye sınıfının ihtiyacı; gericilik, emperyalizme tam teslimiyet, Türkiye´nin sermaye sınıfına inanılmaz imkânlar açmak. Artık ormanlarımıza, sularımıza kadar satar duruma gelmiş durumdayız. Bu çarkın kırılmasının bir yolu var. AKP´ye benzeyerek, AKP´nin istediği sahada oyunu oynayarak kazanamazsınız. AKP gericilik derken daha az gericilik derseniz kaybedersiniz. AKP emperyalizme tam teslimiyet derken, siz birazcıkta şöyle yapsak derseniz kazanamazsınız. AKP bu kadar saldırganlaşırken AKP ile masaya oturursanız, oturduğunuz sandalyeyi altınızdan iterler düşersiniz. Karşınızda sermaye sınıfının örgütlü, emperyalizmin biricik uşağı durumunda bir akım var, bir anlayış var. Bu anlayışı, bu yönetim biçimini yıkmanın ve gerçek anlamıyla Türkiye´yi emekçiler adına yaşanabilir bir ülke haline getirebilmenin biricik yolu bu oyunu bozmaktan ve AKP´ye karşı gericiliğe karşı sonuna kadar mücadele etmekten geçiyor' dedi.
Dayanışma gecesine katılan partililerine seslenen TKP Merkez Komisyon Üyesi Öztaş da şunları söyledi: 'Türkiye Komünist Partisinin, İskenderun´da sosyalizm bayrağını yükseltmek için bir çabasının çıktısı bu akşam. İnsanlık tarihi yeni bir hesaplaşmanın eşiğinde!. Yeniden bir hesaplaşmaya doğru gidiyoruz. Pek çok tarihi ve pek çok siyasi düşünür Birinci Dünya Savaşı öncesinde biriken güç dengelerine benzer örnekler veriyor. Bir yanda patronlar, katiller, hırsızlar, diktatörler; bir yanda para babaları, faşistler var. Bir yanda da işçiler, emekçiler, devrimciler, yurtseverler var. Anadolu insanı iki yerde diz çöker. Biri dostun sofrasıdır diğeri de düşmanın ayağı. Bugün AKP´nin önünde diz çökmek yerine, sosyalistlerin, yurtseverlerin, ilericilerin, aydınlanmacıların sofrasında buluştuğunuz için partim adına teşekkür ediyorum. Bu dost sofrasının bir diğer özelliği ise bugüne kadar AKP ile hiçbir açıdan, hiçbir zeminde, hiçbir düzlemde ortaklaşmadık, kimseye şirin görünmeye çalışmadık. Türkiye´de sosyalizm mücadelesini, birilerinin gölgesine girmeden, birilerine şirin görünmeye çalışmadan, sözümüzü dosdoğru söyleyerek yapıyoruz. İnsanların duyması gereken cümleleri değil de duymak istedikleri şeyleri söylemeden büyümeye çalışan bir komünist partisi var. Bu ülkede komünistlere dair herhangi bir derdi olanın komünist olduğumuz için olacağı bir düzlemde siyaset yapıyoruz. Hiçbir ihaleye girmedik, kimsenin borsasında, arsasında da gözümüz yok. Fakat bir derdimiz var; İşçi sınıfının örgütlülüğü ve işçi sınıfının haklarını eline alabilmes, iktidarı alabilmesi için partimizi büyütmeye çalışıyoruz.'
'Türkiye´den komünistleri silerseniz, çorak bir coğrafya kalır'
İskenderun´da parti teşkilatını bu ay içinde açacaklarını ve örgütlenmeye devam edeceklerini anlatan Öztaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Memleket yangın yeri, insanlar sosyal medya paylaşımlarından bile gözaltına alınıyorken bu komünistler delirmediyse, çıldırmadıysa neyin mevzisini genişletiyor, neyi örgütlüyor? Bizi buradan motive eden, cesaretlendiren tek bir şey var. O da mücadele ettiğimiz şeyin, örgütlü mücadelenin, sadece kendi doğrularıyla, işçi sınıfının çıkarları ile buluşuyor olmasıdır. Türkiye´de komünistler, olmak istedikleri yerde değiller. Biz komünistler iktidarı alana kadar asla tatmin olmayacağız ama kendimize haksızlık etmeyelim. Türkiye´den komünistleri silerseniz, Türkiye´de çorak bir coğrafya kalır. Edebiyatı, sineması, müziği bütün bunların hepsini yan yana koyduğumuzda Türkiye Komünist Partisi, her yerde olduğu gibi İskenderun´da da sosyalizm bayrağını bu değerler üzerinde yükseltiyor. Biz bir kuruluşu hedefliyoruz. Sosyalist iktidarı nasıl yöneteceğini düşleyerek, TKP´nin her bir üyesi her gün sokağa çıkıyor, işine gidiyor. Bizim sofralarımıza, bizim evlerimize, bizim sohbetlerimize kötülük emin olun kötülerden gelmez; ‘Sol´ adına liberalizmi pompalayan bazı çalışmalar var. Kötüler değil, kötülere kayıtsız kalanlar dünyanın sonunu getirecek. Kötülerden bir korkumuz yok, çünkü kötülerin bu ülkede gerçekleştirecekleri şeylerin bir sınırı var. Esas mesele sol adına dincilik, ırkçılık, milliyetçilik, işbirlikçilik yapanlarda. İşte biz buraya çomak sokacağız. Görmeyen gözlere bir şey göstereceğiz, duymayan kulaklara bir şey söyleyeceğiz, anlamayan akıllara bir şey anlatacağız. Yapacağımız şeyi umutla ve inatla yapacağız. Kimse bu ülkenin geleceğinden, kısa tarihinden umutlu değil. Bizim yapacağımız şey şu; doğru bildiğimizi kötünün karşısında korumaya devam edeceğiz. Bizim kuru kalabalıklara değil örgütlü emekçilere ihtiyacımız var. Bunu mutlaka başaracağız.'
9549,89%1,94
34,53% 0,00
36,23% 0,66
2964,23% -1,36
5031,94% 0,00