İskenderun/SES
İnşaat Mühendisleri İskenderun Temsilcilik Başkanı Kamil Turan, siyasal iktidarın karar ve uygulamaları karşısında mühendis, mimar ve şehir plancılığının yıllar geçtikçe sistematik olarak gerilediğini belirtti. Turan, “Bu, meslektaşlarımızı olduğu kadar meslek alanımızı ve mesleki faaliyetlerimizden faydalanan halkımızı da olumsuz etkilemektedir. Bilime ve tekniğe aykırı olarak çıkarılan yasalar ve yapılan mevzuat değişiklikleri nedeniyle halkın iyi ve güvenli mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmeti alması engellenmektedir. Bu durumun toplumumuza maliyeti daha güvensiz yapılar, daha fazla yıkım ve daha çarpık bir kentleşmedir” dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği TMMOB İskenderun Temsilciliği Koordinasyon Kurulu, 19 Eylül Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. İskenderun Koordinasyon Kurulu adına ortak açıklamayı yapan İnşaat Mühendisleri İskenderun Temsilcilik Başkanı Kamil Turan, ´40. yılında 19 Eylül 1979 iş bırakma eylemini ve TMMOB mühendis, mimar ve şehir plancıları dayanışma gününü´ kutlayarak 19 Eylül İş Bırakma Eylemi´nin ‘ülkesi için düşünen, planlayan, üreten mühendis, mimar ve şehir plancılarının kendi öz güçlerinin farkına vardığı tarih´ olarak nitelendirdi. Bu nedenle 19 eylülün TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü' olarak kutlandığını ve yeniden hatırlandığını kaydetti. Turan, mühendis, mimar ve şehir plancılarının mesleki hak ve çıkarlarını korumak aslında tüm toplumun geleceğini korumak olduğunu vurguladı.
“Mühendis, mimar ve şehir plancılarının mesleki hak ve çıkarlarını korumak aslında tüm toplumun geleceğini korumak demektir” diyen Turan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Çünkü bizim meslek alanımız, toplumun ortak yaşamının üretimini ve devamlılığını sağlamaktadır. Bizler bu anlayışla, mesleğimize ve meslektaşlarımıza sahip çıkarken, ülkemizin ve toplumumuzun ortak geleceğine de sahip çıkıyoruz.'
Aradan geçen uzun yıllara rağmen Türkiye´de emeğiyle geçinenlerin gündemleri neredeyse hiç değişmediğini; işsizlik, hayat pahalılığı, düşük ücretler, güvencesizlik, özlük hakları ve örgütlenme sorunları ülkemizde çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının öncelikli sorunları olmayı sürdürdüğünü ifade eden Turan, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Emeğimiz değersizleşirken, özlük haklarımız da giderek budanmaktadır. Gerek kamuda, gerek özel sektörde her türlü mühendislik, mimarlık ve şehir planlama hizmetlerini, planlama, projelendirme, uygulama ve denetleme işlerini yürüten tüm meslektaşlarımız krizden olumsuz biçimde etkilenmektedir. Meslektaşlarımız, ülkemizdeki kriz ortamının yarattığı pahalılık, geçim sıkıntısı ve borçlanma gibi ortak sorunlardan etkilendiği gibi, mesleğimize özgü sorunlarla da boğuşmak zorunda kalmaktadır.
Kamuda çalışanlarımız siyasi baskı ve sürgün tehdidi altında, düşük ücret, kadro sorunu, özlük haklarının ihlal edilmesi, düşük ek göstergeler gibi birçok sorun ile yüz yüzedir. Güvencesiz-sözleşmeli istihdam modellerine yönelme, atamalarda liyakatin ortadan kalkması ve nihayet hukuksuz-keyfi ihraçlar gibi nedenlerle kamudaki teknik personelin iş yükü artarken, iş riski de giderek büyümektedir. Yandaş konfederasyonla imzalanan enflasyona endeksli toplu sözleşmeler, şaibeli enflasyon rakamlarıyla birleşince kamu emekçilerinin her geçen gün daha da yoksullaşmasına neden olmaktadır.
Özel sektörde çalışan meslektaşlarının ise tamamına yakınının ‘yatırımların durması, projelerin iptal edilmesi, reel sektörün tıkanması´ gibi sorunlardan etkilendiğine işaret eden Turan, “İşsizlik, esnek çalışma, güvencesizlik, sağlıksız çalışma koşulları ve reel ücret kaybı gibi sorunlar özel sektörde çalışan tüm meslektaşlarımızı tehdit etmektedir” dedi.
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55