İskenderun/SES
TMMOB, elektrik, doğalgaz ve petrol ürünlerine yapılan yüksek oranlı zamlarla ilgili yazılı basın açıklaması yaparak hazırlanan ortak raporu kamuoyu ile paylaştı. TMMOB İskenderun Koordinasyon Kurulu tarafından da paylaşılan ortak açıklamada, zamların gerekçeleri ve zamanlamasına da dikkat çekildi.
Birlik ve bağlı odalardan itiraz var
Açıklamada, “Özel elektrik şirketlerinin kazançlarını artırmak için yapılan fahiş zamlara, yükselen doğalgaz fiyatlarına, benzin, motorin, otogaz fiyatlarındaki sürekli artışlara, bütün mal ve hizmet fiyatlarının daha da artacak olmasına, hayat pahalılığının çekilmez hale gelmesine, ödenemeyecek faturalar nedeniyle elektriği, gazı, suyu kesilecek milyonlarca yurttaşı soğuk ve karanlık günlere mahkum edecek politikalara itiraz ettiğimiz için bu açıklamayı yapıyoruz” denildi. Elektrik zamları ile özel elektrik şirketlerinin kollandığı savunulan ortak açıklamada, “Fahiş oranlardaki bu zamlar iktidarın tasarruf, verimlilik, dar gelirli vatandaşlara yönelik iyileştirme iddialarının tamamen göstermelik olduğunu ortaya koymuştur. Türkiye´de 4 kişilik bir hanenin aylık asgari elektrik tüketimi 230 kWh´dir ve Aralık 2021´de bir ailenin buna göre ödediği fatura toplamı aylık en az 210,58 TL iken, Ocak 2022 itibarıyla aylık faturası yüzde 76 artarak 370,80 TL`ye çıkacaktır” değerlendirmesi yapıldı.
“Zamanlama bilinçli ve manidar”
“Zamların zamanlaması da bilinçli ve manidardır” denilen aynı açıklamada, EPDK´nın fahiş zamları dünyadaki gelişmeleri çarpıtarak gerekçelendirdiği ifade edildi. Enerji sektöründe yeni bir yapılanma ve kurumsallaşmanın gerekliliğine de dikkat çekilen raporda şu önerilere de yer verildi: “Adı üzerinde piyasa kurumu olan ve bugüne değin işlevini, yurttaşların değil, enerji şirketlerinin hak ve çıkarlarını kollamak olarak görmüş olan EPDK kapatılmalıdır. Toplum yararına büyümeyi, istihdamı, adil bölüşümü, bölgeler arasındaki ve toplumdaki gelir dağılımı eşitsizliklerini gidermeyi, temel bilimleri, yüksek teknolojili üretimi temel alan bir sanayi geliştirmeyi; eğitim, sağlık, enerji, ulaşım, konut vb. hizmetlerin kamu eli ile verilmesini, yani toplumsal kalkınmayı planlayacak Türkiye Planlama Kurumu(TPK) kurulmalıdır. Bu kurum ve ETKB´nin ortak çalışmalarıyla ve konunun tüm taraflarının içinde yer alacağı Ulusal Enerji Platformu oluşturulmalıdır. Bu platform ve TPK ile eşgüdüm içinde birlikte çalışmak üzere ETKB bünyesinde Ulusal Enerji Strateji Merkezi kurulmalıdır. Bunlarla birlikte bir üst kurum olarak; Türkiye Elektrik Kurumu(TEK) kurulmalıdır. Önerdiğimiz bu yapı içinde iletim faaliyetleri, üst kuruluş TEK bünyesinde, kamu iletim işletmesi Türkiye Elektrik İletim AŞ(TEİAŞ) tarafından yürütülecektir. Dağıtım hizmetlerinde de kamu tekeli olması gereklidir, bu çerçevede dağıtım şirketleri kamulaştırılmalı; üretim altyapısında da kamunun ağırlık kazanması için kamu elindeki santralların özelleştirilmesi derhal durdurulmalı, verimli özel santrallar da kamulaştırılmalı, kamu eliyle büyük RES ve GES yatırımları yapılmalıdır. Önerdiğimiz yeni kurumsallaşmada petrol ve doğalgazın arama ve üretimden, iletim ve tüketiciye ulaşmada değer zincirindeki halkalarının ayrılmaz bütünlüğü için arama, üretim, rafinaj, iletim faaliyetleri dikey bütünleşmiş bir yapıda sürdürülecek, ihtiyaç halinde bu yapı dağıtım ve satış faaliyetlerinde de bulunabilecektir. Bu amaçla, TPAO ve BOTAŞ´ı da bünyesine alacak Türkiye Petrol ve Doğalgaz Kurumu (TPDK) kurulmalıdır. Ülkemiz, sanayimiz, halkımız ve geleceğimiz için yukarıda sıraladığımız önlemler ve oluşması gereken kamu kurumları mutlak gerekliliklerdir. Ülkemizin serbestleştirmelerin, özelleştirmelerin acı sonuçlarından ve özel şirketlere sunulan hukuk dışı ayrıcalıklardan başka türlü kurtulması mümkün değildir.”