İskenderun/SES
Antakyalı psikolojik danışman Ünal, şiddetin, istismarın yaşandığı, psikolojik sorunları olanların bir çok suça iştirak ettiği, cinayetlerin işlendiği, madde kullanımının çoğaldığı, toplumsal değerlerin zedelenmesinin dahi normalleştirilmeye çalışıldığı bir dünyada normal kalabilmenin, anormal bir durum olduğunu ifade etti.
Stresin kalp hastalıklarından, yeme bozukluğu ve üreme sorunlarına kadar bir çok hastalığın temelini oluşturduğunu anımsatan psikolojik danışman Ünal, günümüzde çoğu kişinin her alanda stress altında hissettiğini, stresin günlük rutinlerde büyük rol oynadığını anlattı.
Ünal, gazetemizin yönelttiği sorulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
- İnsanlar ülkemizde psikolojik danışmanlık hizmetini kolayca alabiliyor mu? Alamıyorsa bunun nedeni nedir?
İnsanlar günümüzde psikolojik danışmanlık hizmetini kolaylıkla alabiliyor demek aslında doğru bir cevap sayılmaz. Tabii ki günümüzde psikolojinin bir çok farklı fonksiyonu var örneklendirme olarak endüstri psikolojisi diyebiliriz. Bununla ilgili zorundalıkta var lakin ne kadar yerine getiriliyor bunu sorgulamakta lazım. Günümüz Türkiye´sinde gerek vakıf gerek özel okullarımızda hizmet alınabilmekle beraber belli bir yaş grubunun; örneğin bir ev hanımının maddi imkansızlıkları, çalışan bireylerin zamanlarının kısıtlı olması ve bu açığı bu problemlerin çözümünün devlet tarafından maddi boyutta desteklenmemesi açısından maalesef ki alınamıyor.
- Avrupa ülkeleri ile ülkemiz arasında psikolojik danışmanlık hizmetinde fark var mı, varsa nelerdir?
Elbette ki Avrupa ülkeleriyle ülkemiz arasında psikolojik danışmanlık hizmeti boyutunda azımsanamayacak farklar var. Örneğin günümüzde en büyük problemlerden biri işsizlik . Bunu baz alarak şöyle bir kıyas yapabiliriz. Bugün Avrupa ülkelerinden herhangi bir işçinin psikolojik olarak bir sorununun işini etkilemesi durumunda o işçinin bağlı olduğu gerek kamu gerek özel sektör farketmeksizin psikolojik destek alması için yönlendirilmesi yapılırken ülkemizde bu durum işçiden verim alamıyoruz sorunları var zaten işe ihtiyacı olan bir sürü insan var mantığı ve herhangi bir psikolojik destek için devlet desteği olmadığından o işçi işinden olmaya kadar giden bir süreç izleyip aslında daha da büyük psikolojik sorunlara itiliyor.
- Covid-19 salgını sürecinde 18 altı ve 65 yaş üstü kişilere getirilen yasaklamalar bu kişileri nasıl etkiliyor? toplumun bu kesime yaklaşımında eskiye göre farklılık yapması gerekir mi? Neden?
Covid-19 salgını tabii alışageldiğimiz bir durum değil. O yüzden aslında toplumun bütün bireyleri bu konuda oldukça etkilendik. Her türlü olumsuz boyutuyla karşılaştık. İşsiz kalanlar, iflas edenler, başka ülkede olup ailesini uzun süre göremeyenler, kayıplar ve yaslar. 18 yaş altı ve 65 yaş üstü için gerekli sınırlandırmalar tamamen onların korunması konusunda ve pandeminin üstesinden gelmemiz için ülkemizin bu konulardaki uzman kişileri tarafından düşünülmüştür. Bu kesime karşı bakış açımız ve tutumlarımız genel olarak olumlu yönde değişti. Tabii ki bu konuyla ilgili Türkiye Psikiyatri Derneği´nin paylaştığı bilgilendirme yazıları oldu. Bunlardan bazıları; dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan yetişkin bireylerin aileleri için Covid döneminde izlemesi gereken yollar, demans hastaları ve yakınları için bilgilendirmeler, depresif bozukluk veya bipolar bozukluğu olan bireylere ve yakınları için bilgilendirmeler yayınlamıştı. Bunlar sosyal bilinci uyandırdı. Toplumsal olarak bir şeylerin üstesinden gelebilmeyi öğrendik. Tabii ki bazı olumsuz şeylerden şahit olduk ama genel anlamda toplumsal olarak bir amaç doğrultusunda güzel çabalarımız oldu.
- Toplumda yaygın olarak görülen stres birçok hastalığın temel nedenleri arasında gösterilirken, toplumsal uzlaşıyı da olumsuz etkilediği biliniyor. İnsanlar strese yakalanmamak veya daha hafif şekilde atlatabilmesi için neler yapmasını önerirsiniz?
Stress günümüzün en büyük problemi. Sizinde dediğiniz gibi kalp hastalıklarından, alzheimerdan, yeme bozukluklarından tutun üreme sorunlarına kadar bir çok hastalığın temelini oluşturuyor. Lakin günümüzde hepimizin yaşadığı gibi her alanda stress altında hissediyoruz. Günlük rutinimizdeki işlerde bile stress büyük rol oynuyor. En basitinden bir birey çocuk yaşlardan beri sürekli her eğitim basamağını atlamak için kazanmak zorunda olduğu sınavların stresini taşımakta. Bu vereceğimiz en basit örneklerden biriydi. Stressi yenmek için kişinin stresini oluşturan faktörleri tanımlamak lazım. Genel anlamda stressi azaltmak için öncelikle herhangi bir bağımlılığınız varsa onu bırakmalı veya bırakmak için yardım almalısınız.sosyal aktivitelere yönelmelisiniz, hobilerinize zaman ayırmalısınız, nefes teknikleri uygulayıp meditasyon yapabilirsiniz. En önemlisi psikolojik destek almalısınız.
- Sizin ilave etmek istediğiniz konular varsa onları da almek isterim. Varsa bunlar nelerdir?
Eklemek istediğim bir konu var aslında. Ülkemizde psikolojik danışmaya, psikoloğa ve psikiyatriye gitmek isteyen insanların çekimser olduğunu görmekteyiz. Belki biraz üzücü bir noktadan değineceğim ama hala cinsiyet ve yaş ayırmaksızın şiddetin, istismarın yaşandığı, psikolojik sorunları olan insanların bir çok suça iştirak ettiği, hala cinayetlerin işlendiği, madde kullanımının çoğaldığı, toplumsal değerlerin zedelenmesinin dahi normalleştirilmeye çalışıldığı bir dünyada normal kalabilmek anormal bir durumdur. Bizler duyguları olan canlılarız ve nasıl ki dişimiz ağrıdığında diş doktoruna gidiyorsak ruhumuzdaki bizi rahatsız eden kötü etkileyen her durum için kesinlikle problemin yada durumun tanısına göre psikolojik destek almak normal bir durumdur.