Sadet Berkyürek/İskenderun
Yenilenebilir enerji konusunda bazı grupların olumsuz bilgi paylaşarak algı yönetmeye çalıştıklarına dikkat çekilerek, “Tüm dünya ülkeleri yüzünü yenilenebilir enerjiye dönmüşken ülkemizde engellenmeye çalışılması kabul edilemez. Yenilenebilir enerji yaşanabilir bir dünyanın anahtarıdır” denildi.
İskenderun Çevre Koruma Derneği (İÇKD) ev sahipliğinde 23-25 Mart tarihleri arasında Sivil Düşün AB Programı´nın desteğiyle İskenderun´da yapılan Türkiye Çevre Platformu (TÜRÇEP) Temsilciler Meclisi Adana, Antakya, Antalya, Artvin, Babaeski, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Edirne-Keşan, Eskişehir, Hakkâri, İğne Ada, İstanbul, İskenderun, İzmir, Kastamonu, Kayseri, Kocaeli, Konya, Muğla, Niğde, Ordu, Silivri, Van ve Zonguldak temsilcilerinin katılımıyla toplandı. Toplantıda, ‘toplumsallaştırdığımız çevre sorunları ve çözüm önerilerinin siyasallaştırılması, yenilenebilir enerji, konya kapalı havzası çölleşme sorunu beyşehir gölü ve tuz gölü sorunları, termik santrallar karşıtı mücadeleler, nükleer santraller karşıtı mücadele, küresel ısınma ve iklim değişikliği, sağlıkta dönüşüm politikaları ve şehir hastaneleri, siyanürlü altın madenciliği, tehlikeli atık depolama tesisleri, nehir santralları (HES) sorunları, taş ocakları sorunu, nişasta bazlı şeker ve şeker fabrikalarının satışı konu ve sorunları´nın görüşüldüğü belirtildi.
Yenilenebilir enerji ve enerjinin etkin kullanımının tüm siyasi partilerin programlarına alınması önerilen sonuç bildirisinde enerji bağımsızlığı ve iklim değişikliği ile mücadelede en önemli gücün yenilenebilir enerji olduğu vurgulanırken, yaratılmak istenen olumsuz algıya dikkat çekildi. Bildiride, şu ifadelere yer verildi: “Maalesef ülkemizde bazı gruplar, platformlar özellikle rüzgâr, güneş ve biyogaz enerji sistemleri hakkında bilerek ve isteyerek olumsuz, gerçeği yansıtmayan, hakkaniyete ve hukuka uygun olmayan bilgiler paylaşarak algı yönetmeye çalışmaktadır. Yenilenebilir enerji hakkında yalan/yanlış bilgilere itibar edilmemelidir. Tüm dünya ülkeleri yüzünü yenilenebilir enerjiye dönmüşken ülkemizde engellenmeye çalışılması kabul edilemez. Yenilenebilir enerji yaşanabilir bir dünyanın anahtarıdır. Yenilenebilir enerji; bağımsız Türkiye, temiz dünya demektir. Yenilenebilir enerji ve enerjinin etkin kullanımı tüm siyasi partilerin programlarına alınmalıdır.”
Termikte ‘toplam etki´ bilerek ihmal ediliyor
Çanakkale, Çatalağzı, İskenderun Körfezi gibi bölgelerde yoğunlaşan termik santral projelerinin birçoğunun ithal kömürle çalışacağına dikkat çekilerek termik santrallerin ÇED raporlarında işletmelerin sağlığa etkisinin yer almaması bir eksiklik olarak gösterilen bildiride, santrallerle ilgili ÇED raporları hazırlanırken çevredeki diğer kirleticiler ve termik santral projelerinin yaratacağı toplam etkinin bilerek ihmal edildiği savunuldu.
Yatırımlarla ilgili ‘Sağlık Etki Değerlendirmesi´ konusunda bir mevzuat çalışması yapılmasının gereğine de işaret edilerek, “ÇED Sürecinde bölgede bulunan diğer sanayi tesisleri ile birlikte düşünülmesi ve mutlaka sağlık etki değerlendirmesinin yapılması gerekmektedir. Kümülatif etki her zaman göz önünde bulundurulmalı Stratejik ÇED ve ÇED süreçlerine sağlıkçılar ve halk sağlığı uzmanları mutlaka dahil edilmelidir” önerisi yapıldı.
‘Koruma alanları şirketlere açılıyor´ uyarısı
Tabiat ve Biyoçeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı ile ‘doğanın sermaye tarafından talan edilmesi önündeki tüm engellerin kaldırılmak için gerekli yasal zeminin´ hazırlanmaya çalışıldığı yorumuna da yer verilen bildiride, “Koruma altındaki alanlar enerji bahanesiyle şirketlere açılmaktadır. Vadilerimizde doğanın yasaları geçerlidir. Sermayenin talan yasaları vadilerimizde uygulatılamaz. Munzur Vadisi ve Hasankeyf korunmalıdır” denildi.
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55