1968 kuşağının gençlik önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, 6 Mayıs 1972´de Ankara´daki Merkez Cezaevinde idam edilişinin 50 yılında da marş, şiir ve konuşmalarla anıldı. Arsuz ve İskenderun´da anma etkinlikleri CHP ve İHD binalarında gerçekleştirildi.
CHP İskenderun´da Mustafa Kemal Atatürk ve devrim şehitlerinin anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulup, ardından İstiklal Marşı´nın okunduğu anma etkinliğinin sunumunu CHP İskenderun Gençlik Kolları yöneticilerinden Berfin Taylan yaptı.
'Bağımsız bir Türkiye istediler'
İskenderun CHP ilçe binasında düzenlenen anma etkinliğinde konuşan partinin ilçe başkanı Yusuf Mansuroğlu, 3 gençin; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan´ın, bağımsız bir Türkiye istediği için idam edildiğini ifade etti. Mansuroğlu, 'Onlar, 50 yıl önce bugün, düşüncelerinden dolayı asılmayacağı bir yere gittiler. Ve o günden beri doğan birçok çocuğa Deniz, Yusuf ve Hüseyin adı konuldu. O gençler, 50 yıl önce bağımsız bir Türkiye istedikleri ve bunu savundukları için asıldı. Ama onlar ölmedi, belki bir Deniz, bir Yusuf ve bir Hüseyin gitti ama binlercesi aramızda. Ve o insanlar bizlerin ışığı oldu. Onları ve yolumuzu aydınların diğer devrim şehitlerini rahmet, sevgi ve minnetle anıyoruz' diye konuştu.
Nazım Hikmet´in şiiriyle anıldılar
Gündoğdu Marşı´nın çalındığı etkinlikte, CHP İskenderun Gençlik Kolları üyeleri, Deniz Gezmiş´in ailesine yazdığı mektup da okundu. 1968 kuşağının temsilcilerinden Zafer Kutlu´nun da katıldığı anma etkinliğinde, '... senin memleketini sevdiğin kadar ben de seviyorum memleketimi/Seni astılar memleketini sevdiğin için/ben memleketimi sevdiğim için hapisteyim/ama ben yaşıyorum/ama sen öldün/sen çoktan dünyada yoksun/zaten ne kadar az kaldın orada/on sekiz senecik.../doyamadın güneşin sıcaklığına bile...' dizelerinin yer aldığı Nazım Hikmet´in 'Tanya' adlı şiiri de okudu. CHP İskenderun Gençlik Kolları Mert Üs ise Türkiye´nin bağımsızlığı için canlarını feda eden ´üç fidan´ın, bağımsızlık yolunun en iyi 100 metresini koştuğunu ifade etti. Üs, 'Onlardan aldığımız bayrakla yolumuza devam ediyoruz' dedi.
Arsuz´da da anıldılar
CHP Arsuz İlçe binasında düzenlenen anma etkinliğinde konuşan ilçe Başkanı Mahmut Şirin, 'Onlar, bu toprakların en büyük devrimcisi Mustafa Kemal´den aldıkları mücadele azmi ile emperyalizme karşı ezilenlerin ve yoksulların sesi olmuşlardır' dedi. Arsuz Belediye Başkanı Dr.Asaf Güven, ilçe yöneticileri, belediye meclis tüyeleri ile kadın kolları üyelerinin de katıldığı etkinlikte Başkan Şirin konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, Türkiye´de ve dünyada emperyalizme ve sömürüye karşı mücadele tarihinin en önemli sayfalarında yerlerini almış yiğit devrimcilerdir. Hayatları boyunca boyunlarını bir kez olsun eğmeyen Üç Fidan, idam sehpasına giderken de boyun eğmemiş, gözlerini dahi kırpmadan kendi idam sehpalarını kendileri tekmelemiştir. Deniz Gezmiş ve arkadaşları “Tam Bağımsız Türkiye” idealleri için sonuna kadar dik durmuş; köylüye toprak, işsize iş, işçiye özgürlük, halka hürriyet mücadelesini vermiştir. Onlar, bu toprakların en büyük devrimcisi Mustafa Kemal´den aldıkları mücadele azmi ile emperyalizme karşı ezilenlerin ve yoksulların sesi olmuşlardır. Tam bağımsız Türkiye için gözlerini kırpmadan hayatlarını hiçe sayan gencecik fidanların onurlu duruşları yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Üç Fidan yalnızca Türkiye´de değil, tüm dünyada baskıya karşı direnişin, sömürüye karşı bağımsızlığın ve faşizme karşı özgürlüğün ölümsüz sembolleri olmuştur. İdamlarının 50. yılında Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan´ı saygı ve özlemle anıyoruz
Bir anma da İHD binasında
İnsan Hakları Derneği (İHD) İskenderun Şube binasında düzenlenen anmada konuşan dernek başkanı Coşkun Selçuk, 50 yıl önce, Türkiye´de özgürlük, eşitlik, adalet için gençliğin ortaya koyduğu irade sistemin antidemokratik yüzünü ortaya çıkarmış ve insanlık mücadelesi veren üç fidan darağacına gönderildiğini belirtti. Anma etkinliğinde konuşan Selçuk, '1968 yılından başlayarak bütün dünyada gençler sömürgeci kapitalist sistemin baskılarına karşı insanlığın yüce değerlerini savunmak adına ayağa kalktılar. Bütün dünyaya dalga dalga yayılan bu direniş Türkiye´de de yansımasını buldu. Bu toprakların onurlu gençleri yaşanan haksızlıklara karşı hakkı savunmak üzere yola çıktılar. Sistemin bütün baskı ve saldırılarına direnerek, egemenlerin her istediklerini yapamayacaklarını ve yapılan haksızlıklara karşı direnmenin meşruiyetini ortaya koydular. Sistemin her şeye hakim olduğunu düşündüğü bir ortamda, bunun böyle olmadığını ve halkların mücadelesinin sistemi sarsacağını ispatladılar. Bu mücadele ve çıkış üzerine şaşkına dönen egemenler, bildikleri tek dil olan baskı ve şiddeti pervasızca uyguladılar. Kendi yaptıkları yasaları dahi ayaklar altına aldılar. Sisteme karşı çıkan herkesi yok etmek için her türlü hukuksuzluğu uygulamaktan geri durmadılar. Bir gün olsun bu taleplerin haklı olabileceğini ve bu talepleri ortaya koyanlarla oturup konuşmayı düşünmediler. Çünkü eğer bir hak verilecekse kendileri vermeliydi. En iyisini en doğrusunu kendileri bilirdi. Hiç kimsenin egemenden bir talebi olamazdı. Halkın yapması gereken egemenlerin kurduğu sisteme hizmet etmekti. Bu egemen mantık halklara yaşamı zindan eden dünyayı bir silah deposu haline getirip kana boğan bir yaklaşım olarak halen baskılarını sürdürmektedir' dedi. Uzun mücadelelerden sonra Türkiye´de ölüm cezasını düzenleyen anayasasının 38. maddesinin mevzuatından tümüyle çıkardığını anlatan Selçuk, 'Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan´ı idam edilmelerinin üzerinden 50 yıl geçmiş olmasına rağmen unutmadık. Her 6 Mayıs´ta onları anarak insanlığın yüce değerlerine bağlılığımızı bir kez daha ilan edeceğiz' diye konuştu.
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01