Akın Bodur
İstanbul´da The Marmara Oteli´ndeki seminere, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş ve YK üyeleri, KAS Proje Koordinatörü Bekir öncel ile ikisi Hatay´dan olmak üzere 19 ilden TGC temsilcisi katıldı.
Seminerde konuşan Turgay Olcayto, TGC´nin hem yaygın hem de yerel medyanın ağır sorunlarıyla ilgilenen bir meslek örgütü olduğunu belirtti. Olcayto, 'Yaşadığımız bu ağır süreçte üç gazeteciden biri işsiz kaldı. Gazeteciler işsizlikle mücadele ediyor. Tutuklu 140 gazeteci meslektaşımız var. Hiçbir ayrım yapmadan her görüşten gazeteciyi düzenli olarak ziyaret etmeyi sürdürüyoruz. Ama medyada kraldan çok kralcılar var. Mesleki dayanışmadan çok uzaklar. Arkadaşlarını hedef gösteriyorlar. Bunlar üzücü. TGC olarak gazetecilerin mesleki sorunlarını çözmek için çalışıyoruz. Hem de basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmasını, gazetecilerin özgür kalmasını istiyoruz. Mesleki olarak da dayanışmanın önemini bilmemiz gerekiyor' dedi. KAS Proje Koordinatörü Öncel de, “TGC ile yaptığımız işbirliğinin yerel medyanın daha da gelişebilmesine katkı sağladığını düşünüyoruz. Bu toplantılarda gazetecilerin güncel sorunları, hukuksal sorunları ele alınıyor. Etik sorunlar tartışılıyor. Etik sorunların siyasi görüşü olmadığını düşünüyoruz' diye konuştu. Olcayto, eleştirilerin iktidar için de yararlı olduğuna da dikkat çekti.
TGC Genel Sekreteri Güneş´in moderatörlük yaptığı seminerin ilk oturumunda Milliyet Gazetesi Okur Temsilcisi Belma Akçura ´okur temsilciliği´; Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Hakan Kara da ´Habercilikteki Dijital Yeni Gelişmeler´ üzerine konuştı. Diğer oturumlarda ise Habertürk TV Haber Müdürü İhsan Yılmaz ´Yerel basın ve TV Haberciliği´, Dünya Spor Yazarları Birliği (AIPS) 1. Bşk Yardımcısı Esat Yılmaer ise ´Spor haberciliği´; TGC Başkanı Olcayto´nun moderatörlüğünü yaptığı oturumda da TGC Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük basını ilgilendiren üzerine açıklamada bulundu. Seminerde TGC temsilcileri de yerel medya ve sorunları üzerine değerlendirmede bulunacak.
´Utanma duygusundan kurtulmamak lazım´
Milliyet Gazetesi Okur Temsilcisi Belma Akçura, okur temsilciliğinin gazetelerin genel yayın politikası üzerinden şekillenen bir kurum olduğunu ve okur temsilcilerinin gazetelerin yayın politikasını gözlemlediğini ve bunu tartışmaya açtığını belirtti. 15 yıldır okur temsilciliği yaptığını ifade eden Akçura, okur temsilciliği ile ombusmanlığın aynı şey olduğunu belirterek, 'Bu süreyi gözden geçirdiğimde nefret söylemini, nefret suçunu eleştirdiğimi, çocuklara tecavüz haberlerini, kadına yönelik şiddet haberlerindeki hak ihlallerinin üzerinde durduğumu görüyorum. Gazetelerdeki okur temsilcilerinin sayısının artması gerektiğini düşünüyorum. Okur temsilcisi ne gazetenin ne de okurun avukatıdır. Gerçeklik olgusu üzerinden vicdanla hareket etmelidir' dedi. Okur temsilciliğinde ve gazetecilikteki anahtar noktanın insana saygı olduğunu anlatan Akçura, okur temsilciliğinin bir hak savunuculuğu olduğunu, bunu yapanların adaletli, hakkaniyetli ve civdanlı olması gerektiğini kaydetti.
Hürriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Bildirici de gazetelerdeki etik sorunlarla ilgili bilgi verdi. Okur temsilciliğinin insan mesleği olduğunu ve insana saygı göstermesi gerektiğini belirten Bildirici, şöyle konuştu: 'Bizim işimiz haklara saygı gösterme işi. Okur temsilciliğinde bunu yapmaya çalışıyoruz. Okur temsilcisinin gazete ile okur arasında hakem olduğunu düşünüyorum. Okur temsilcisi ezilenlerin, mağdurların, yoksulların, sesi çıkmayan büyük çoğunluğun yani kamunun sesi olmak zorunda. Örneğin otobüs kaza yapıyor, firmanın adı kullanılmıyor. Bir kişi vefat ediyor. Tıbbi hata iddiası var. Hastanenin adı yayınlanmıyor. Oysa hem kurumların isimleri verilmeli hem de onların görüşleri mutlaka alınmalı, kamunun çıkarı yani halkın çıkarı korunmalı. Bunu yaparsak doğru gazetecilik yapmış oluruz. Gazetecilikte bizim kuşağımız en ufak bir hata yaptığında yerin dibine geçen kuşaktı. Şimdi hata yapanların utanmadığını da görüyoruz. Gazetecilikte utanma duygusundan kurtulmamamız lazım. İnsan kalmaya devam etmemiz, mağdurların sesi olmayı sürdürmemiz lazım.'
´Gazeteci kamunun sesi olmalı´
Gazetelerin ekonomi sayfalarının artık halkın sorunları yerine işadamlarının sorunlarına yer verdiğini, onların sorunlarını ele aldığını kaydeden ve ülkemizde 4 yaygın gazetede okur temsilciliğinin bulunduğunu belirten Bildirici, gazeteciliğin günümüzde siyasiler açısından da misyon bekçiliğine dünüştüğünü ve bunun son derece zararlı olduğunu belirtti. Sıradanlaşma ve olagan görme halinin gazetecilik için zararlı olduğunu anlatan Bildirici, habercilerin orman yasasını değil, ahlak yasasını uygulamasını, gazetecilerin insani değerleri yitirmeden habercilik yapmala devam etmesi gerektiğini söyledi. Bildirici, 'Gazeteci her zaman vicdana başvurmalı ve kamunun sesi olmalıdır' dedi.