Ugutmen İTSO’nun işleyişini anlattı

Nesrin Geyik/İskenderun

Ticaret ve sanayi odalarının kanunla kurulan yüzde 60 kamu, yüzde 40 özel sektöre ait kurumsal yapı olduğunu anlatan iş insanı ve İTSO Meclis eski Başkanı Servet Ugutmen, odada görev yapan seçilmişlerin görevi sırasında kamu hizmeti yaptığını belirtti. 
Odaların kuruluş amacının şehrin ticari faaliyetini geliştirmek olduğunu anlatan Ugutmen, odaca toplanan ve kentte ticareti gelişmesinde kullanılması gereken paraların çoğunun TOBB'a gönderildiğini ifade etti. Odanın eğitim vakfının bulunduğunu da anımsatan Ugutmen, vakfın eğitim alan üniversite öğrencilerine karşılıklı kredi verdiğini de kaydetti. Ugutmen, "Ticaret odasının asıl görevi ticareti geliştirmek, fuar ve organizasyonlar yapmak, mevcut sıkıntıları Ankara'ya ve devlet erkanına iletebilmek. Buradaki yetkililer bunu yapabiliyorlar mı? Bunları dosya haline getirip Ankara'da bunların ulaşmasını sağlayabilir. Bir iş yeri zarar gördüğünde o iş yerine yardım edemez, ama iş yerine genel olarak yardım edebilir. İşlerde bir sıkıntı var veya kredi kartlarında taksit sınırlaması var, bu taksit sınırlamasının yanlış olduğu veya bunun arttırılması gerektiğini söyleyebilir. İnsanlar 'ben seçilicem şunları yapacam, şehre şöyle fayda sağlayacam' gibi şeyler söylüyor. Bence onlar detayları bilmeden konuşuyorlar. Bunu herkes yapıyor" değerlendirmesini yaptı.

Kentte faaliyet gösteren Evimiz İskenderun Süpürge Derneği ile Ayna İskenderun Kültür Sanat Derneğinin işbirliğiyle düzenlenen geleneksel Çarşamba Sohbetine konuk olan Ugutmen, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası'nın (İTSO) kent yaşamındaki yeri ve yaklaşan seçim üzerine değerlendirmede bulundu.
İTSO'da 22 meslek grubu bulunduğunu anlatan Ugutmen, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Benim meslek grubum 15. grup. 15. meslek grubunda kimler var? Kırtasiyeler, telefoncular, bujiter, gözlükçüler var. Her grubun meclis üyesinin yanı sıra bir de meslek komitesi var. Bu meslek komiteleri üç tane meclis üyeniz varsa 7 kişiden oluşuyor. Meclis üyeleri aynı zamanda meslek komitelerinin de üyeleri. Bir meslek grubunun üye sayısı 150'nin altında ise iki tane meclis üyesi çıkartabilir, 150'nin üstünde ise üç meclis üyesi çıkartabilir. Gruptan seçilen meclis üyeleri, odasının meclisini oluşturur. Geçen dönem toplam 52 tane meclis üyesi vardı bu dönem sayı artabilir. Belirlenen meclis üyeleri, 11 üyeli oda yönetim kurulu seçecek. Yönetim kurulu da kendi içinden bir başkan seçecek. Yani, önce meclis seçilecek, meclis de yönetim kurulunu seçecek, yönetim kurulu ise kendi arasından başkanını seçecek. İskenderun'da oda var ama Payas, Belen ve Arsuz'da ticaret ve sanayi odaları yok."

"Üç kez toplantıya katılmayanın üyeliği düşer"
Meslek komitelerinin düzenli çalışması gerektiğini anlatan Uğutmen, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Meslek komiteleri ne kadar düzgün çalışırsa, meslek komiteleri toplantılarını ne kadar sağlıklı yaparsa o kadar daha sağlıklı sonuçlar elde edilir. Meslek komitelerini, muhtarlar gibi düşünün. İşin tabanı aslında meslek komiteleri. Kanun da böyle diyor. Ama meslek komiteleri hiç önemsenmiyor. Sadece meclis üyesi olmak yeterliymiş gibi görünüyor. Tabiki meclis üyesi olmak önemli ama meslek komitesinde olmak da önemli bir şey. Ben meclis başkanı olduğum dönemde meslek komitelerinin çalışması için çaba gösterdim. Hatta 3 toplantıya gelmeyen üyelikten düşer, kanun böyle. Ayda bir meclis toplantısı var. Her ay üst üste gelmiyorsun. Niye meclis üyesi seçildin? Niye uğraştın o zaman. Bu çaba bu eziyet bu kavga."

Oda başkanının görevi ne?
"Ticaret odası başkanının görevi, bu şehirde ticareti geliştirmek, ticari faaliyeti arttırmak" değerlendirmesini yapan Ugutmen, meclisin basına kapatılmasını ise şöyle anlattı: "Ticaret ve sanayi odası meclisi niye basına kapatıldı? Şimdi meclis başkanı olduğum sürede kapandı. Ticaret odasının kendi iç tüzüğü var. İç tüzüğünü ben yeniledim. Hala mevcut iç tüzük benim ve Levent beyin imzasını taşır. Eski meclislerde basın içeri girer, konuşmaları dinlerdi. Normal şartlarda basının izlemesinde bir sıkıntı yok. Ama benim meclis başkanı olduğum dönemde bir kaos, kaotik bir ortam oluştu. Basın bir şekilde taraf oldu. Olmaması gereken, yazmaması gereken ilginç şeyler yazmaya başladı. Bunları çok net söylüyorum bunları. Meclis üyesi olarak çıkıyorsunuz, belki hükümeti eleştireceksiniz, orda basın oturuyor. Ben olsam eleştirmem, susarım. Ben de insanlar rahat konuşsun, kavgasını rahat yapsın ama her şey içerde kalsın, diye kanuna baktım. Kanun diyor ki meclis toplantıları gizli yapılır. Meclis toplantısında misafir, basın veya herhangi birisi kabul edilmez. Aldım iç tüzüğe yapıştırdım. Ama o dönemde yapılması gereken bir hareketti. Üzülerek söylüyorum."