Akın Bodur/İskenderun
TBMM Genel Kurulunda konuşmasında ülkenin dört bir yanından kriz sinyalleri geldiğini anlatan milletvekili Güzelmansur, “Her gün konkordato ilan eden firmalara bir yenisi daha ekleniyor. Kamu bankalarında bile kredi daralması kaydediliyor. İnşaat sektöründe batan batana. Yapı ruhsatı verilen bina sayısında yüzde 40´ın üzerinde bir azalma yaşanıyor. Konut satışları düşüyor. Beyaz et sektörü iflas ediyor, kimse umursamıyor. Yılsonuna kadar üretici firmaların yarısının kapanacağı tahmin ediliyor. İşsizlik ordusu gün geçtikçe genişliyor. Asırlık Resmî Gazete´nin kâğıt bölümü kapanıyor, yarım asırlık bir haber ajansı yayın hayatına son veriyor. Elektrik borcu nedeniyle camilerin elektrikleri kesiliyor. İcra dairelerindeki icra iflas dosyalarının sayısı 20 milyona yaklaşıyor. 2018 yılının ilk yarısında protesto edilen senetlerin tutarı yüzde 16 artışla 7 milyar liraya ulaştı' dedi. Güzelmansur, şunları söyledi: 'Ekim ayında karşılıksız çek sayısı geçen yıla göre yüzde 103 artışla 94.400 adede, miktarı ise yüzde 161 artışla 4,6 milyara kadar çıktı. Devlet ‘para yok´ diyerek ihracatçının KDV´lerini ödeyemiyor. Asgari ücretli, asgari ücretin altında maaş alan emekli geçinemiyor ‘Çocuğumun karnını doyuramıyorum´ diye feryat ediyor. Türkiye bir açlık sorunuyla karşı karşıyadır.”
Hatay´ın ekonomik sorunlarının ülkenin ekonomik sorunlarından daha derin olduğunu ve 2011´de Suriye kriziyle başladığını iade eden milletvekili Güzelmansur, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Hatay´ı sınır il olarak gördünüz, Hatay´ı unuttunuz. Teşvikte bile ayrımcılık yapıyorsunuz. Ötekileştiren bu tavrınız yüzünden yatırımcılar Hatay´dan kaçıyor. Tarımsal ihracatta ciddi düşüşler yaşanıyor. Narenciye, zeytin, pamuk üreticisinin, çiftçinin çığlıklarını duymamazlıktan geliyorsunuz. Kırsal kalkınma programlarından dâhi doğru yararlanamıyoruz, görmemezlikten geliyorsunuz. Hatay´da her yer insani yardımlaşma derneği tabelalarıyla dolu ama siz ‘Bu dernekleri araştıralım´ demiyorsunuz. Reyhanlı Barajı yılan hikâyesine döndü. Tarımsal alanları sulama sorununu çözmüyorsunuz. Hastanesi olmayan ilçelerimizde insanlar hastaneye yetişemediği için ölüyor, siz ‘sağlıkta çağ atladık´ diyorsunuz. Hiçbir limanın kabul etmediği ‘angusları İskenderun´da istemiyoruz.´ diyoruz, siz angusları taşıyan yük gemisiyle övünüyorsunuz. ‘Vatandaş aç, geçinemiyor asgari ücretin hakkını verin´ diyoruz, siz ´daha az et yiyin´ diyorsunuz. Biz 'Memleketin sorunlarını konuşalım' diyoruz, siz gündemi değiştirmek için ülkenin kurucu dengeleriyle oynuyorsunuz. Askeri geçiş güzergâhı, mülteci giriş-çıkış kapısı olarak görülen Hatay, Hazreti Musa´nın isminin dağlarda nakşettiği, Tanrı´dan aldığı 10 emri koşulsuz ve kendisi iman yoluyla uygulayan Hazreti Hızır ile Hazreti Musa´yı buluşturan şehirdir. Hatay tek tanrıya inanma çağrısı yapan Habib-i Neccar´ın şehit edildiği, Anadolu´da ilk caminin inşa edildiği, Bayezıd-i Bistami Hazretlerinin zuhur ettiği kenttir. Hatay, dünyanın ilk mağara kilisesi St. Pierre Kilisesi´nin bulunduğu, Haçlı şövalyelerinin kutsal toprakları ele geçirmek için fethedilmez kaleler kurduğu yerdir. Ülkemizin ve Hatay´ın bu darboğazdan, ekonomik buhrandan çıkması için öncelikle ve acilen rant ekonomisi yerine üretim ekonomisi tercih edilmeli. Bölgesel teşvik yerine sektörel teşvik verilmeli. Kredi Garanti Fonu derhâl tekrar devreye sokulmalı. İhracatın artması için Orta Doğu´ya erişim kapısı olan Yayladağı Sınır Kapısı derhâl açılmalı.'
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55