Hatay Milletvekili Serkan Topal, üniversite öğrencilerinin yurt ve burs sorununu parlamentoya taşıdı.
İskenderun/SES
TBMM´de düzenlediği basın toplantısında, anayasanın 58. maddesinde 'gençleri korumak, devletin asli görevleri arasındadır. Hiç bir genç cemaat, dernek ve vakıf yurtlarına mahkum edilmemeli' dedi.
Üniversiteleren geçen ay öğretime başladığını anımsatan ve 'Ancak her yıl olduğu gibi öğrencilerimizin barınma sorunu katlanarak devam ediyor' değerlendirmesini yapan Hatay Milletvekili Serkan Topal, 'Üniversite sınavlarında başarılı olarak yerleştirilen öğrenci sayısı ek kontenjanlarla birlikte 750 bin civarında. Yükseköğrenimdeki toplam öğrenci sayısı 7 milyonu aşmış durumda. Bu rakamlar ülkemizin geleceği açısından olumlu rakamlardır, ancak öğrenimdeki sayılardan daha da önemli olan nitelik. Bu gençlerimizi hangi koşullarda eğitiyor, hangi koşullarda barındırıyor, hangi koşullarda besliyoruz? İşte sorun tam da buradadır. Sadece diploma odaklı bir eğitim topluma bir yarar getirmeyeceği gibi donanımdan yoksun gençlere bireysel olarak da bir yarar getirmeyeceği aşikardır' dedi.
Hükümetin üniversite gençliğinin yurt sorununu çözmesi gerektiğini anlatan milletvekili Topal, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'TBMM, 16 Ağustos 1961 tarihli 351 sayılı kanunla, ´yurt içinde ve dışında yükseköğrenim gören öğrenciler için yurtlar yapmak ve bunların işletmesini sağlamak, beslenme yardımı yapmak, eğitim, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerle milli ve manevi gelişmelerine katkı sağlamak, yükseköğrenim öğrencilerine kredi veya burs vermek, öğrencilerin yükseköğrenimlerini kolaylaştırmak´ amacıyla Kredi ve Yurtlar Kurumu´nun kuruluşunu gerçekleştirmiş. Anayasa 58. maddesinde belirtildiği üzere gençlerimizi korumak devletin asli görevleri arasındadır. Anayasal zorunluluğa karşın Yurt-Kur kendisine verilen görevleri yerine getiriyor mu? Hayır. Öğrenci sayısının 7 milyona ulaştığı bir dönemde Yurt-Kur yatak sayısı olarak 700 bin. Öğrencilerin sadece yüzde 10´unu hedefliyorsa bu kurumun vizyonu ve misyonunu tartışılır hale getirir. Üniversitelerin yerleşme sonuçlarına bakıldığında yurt talep eden öğrenci oranı kontenjanların yüzde yüzde 60´ının üzerindedir. Yani 4 milyon yatağa ihtiyaç var. Yurt –Kur yılda kaç yatak kapasitesi üretebiliyor ve gelecek planlaması nedir? Bu konuda elle tutulur hiçbir planlama yoktur. Yurt-Kur bir-iki bina kiralama faaliyetine giriyor ve sonrası yine gelmiyor. Cumhuriyet, Atatürk´ün dediği üzere; ´kimsesizlerin kimsesi´, felsefesi üzerine temellendirmiş ve ilgili kurumlar oluşturmuştur. Yurt-Kur´un kuruluşu bu felsefenin ürünüdür. Sorunun temelinde hükümetin izlediği yanlış eğitim ve gençlik politikası yatmaktadır. Kamuyu her alanda yatırımdan çekmek, kimi ticari ve ideolojik sebeplerle özel sektöre, vakıf ve derneklere alan açmak, olanak sağlamak hükümetin görevi olmamalıdır. Gençlik, ekonomik veya endüstriyel bir ürün değildir. Milletin bekası, devletin teminatıdır. Özel sektöre bırakılmayacak kadar kıymetli bir varlığımızdır. Mutlaka devlet eliyle korunmalı ve eğitim için barınma ve beslenme olanağı sağlanmalıdır.'
Yurt-Kur´a başvuranların dörtte birinin yerleştiğini, diğerlerinin açıkta kaldığını anlatan Topal, 'Kalan 4´te 3´ü ne olacak? Bu çocuklar nerede barınacak? Bu gençlere ne diyeceğiz. Devlet kendi evlatlarını kendi ülkelerinde göçebe durumuna sokabilir mi? Hükümet kendi gençlerine ´gidin nerde kalırsanız kalın´ diyebilir mi? Böyle bir hakkı var mı? Hükümet sözcüleri her fırsatta ´şu kadar adliye, şu kadar cezaevi yaptık. TOKİ şu kadar konut yaptı´ diyor. Peki yurtlarla ilgili övünç duyacakları tek kelime ediyorlar mı? Etmiyorlar, çünkü biliyoruz ki Türkiye cemaat evlerini, vakıf ve dernek yurtlarını, Ensar´ı, Türgev´i, TÜGVA´yı AK Parti ile tanıdı. Devlet yurtları bedava değil, ücretlidir. Bu gün 6 kişinin kaldığı bir odadan yaklaşık 3 bin lira ücret almaktadır. Dolayısı ile yurtlar devlete herhangi bir yük getirmemektedir. Vakıf ve derneklerin bu alana girmesinin altında yatan gerçeklerden birisi var olan ranttır. Yani yurt iyi bir yatırımdır. Sorun bu problemi çözecek iradenin olmayışındadır. Kamu bankalarına, ´inşaat sektörü canlansın´ diye kredi indirimi yaptıran hükümet, aynı kaynakları yurt yapımında neden kullanmaz?' değerlendirmesini yaptı. Türkiye´nin olanakları ve kaynaklarının gençliğini barındıracak kadar zengin olduğunu anlatan milletvekili Topal, 'Bunun için sadece kamu iradesine ihtiyaç var' değerlendirmesini yaptı. Hatay Milletekili Topal, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Kamuya ait ve atıl durumda olan binalar Yurt Kur´a tahsis edilmelidir. Gelir paylaşımı ile TOKİ´ye verilen arsaların bir kısmında yurt inşa edilmesi zorunlu hale getirilmelidir. Yurt Kur´a yurt yaptırması karşılığı kamu bankaları konut kredisi gibi uzun vadeli kredi vermelidir. Vakıf ve cemaat yurtlarının denetimi Yurt Kura verilmeli ve buralarda uygulanacak tavan ücreti devlet belirlemelidir. Özellikle kız yurtlarının sayısı artırılmalıdır. Kısa vadede; yurtlara yerleştirilemeyen veya yedek sıra bekleyen öğrencilerle ilgili olarak illerde valilikler aracılığı ile otellerle anlaşma yapılmalı ve uygun koşullarda öğrencilerin barınmaları sağlanmalıdır.'
Üniversitelinin burs ve kredi sorunu olduğunu da anlatan Topal, kredi ve burs tahsislerinde eşitsizlik iddialarının olduğunu, asgari ücretin biraz üstünde gelir elde eden ancak geçimlerini zorlukla karşılayan ailelerin çocuklarının mağdur edilmemesini, gençlerin borçlarının işsizlik fonundan karşılanmasını da istedi.
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55