İskenderun Belediye 4 No lu Sosyal Tesis önünde 12.30 da siyasi parti temsilcileri ile sivil toplum kuruluşlarının da desteklediği açıklamada konuşan ve Kovid-19 salgını dünya çapında hızla yaygınlaşırken, sağlık, eğitim ve çalışma yaşamı başta olmak üzere yaşamın bütün alanlarını olumsuz etkilemeye devam ettiğini kaydeden Ünsal, eğitim emekçilerine yönelik hukuksuz işlemlerin iptal edilerek, öğretmenlerin yaşadığı hak kayıplarının önüne geçilmesini beklediklerini söyledi.
2020´nin ilk yarısı itibariyle dünya çapında bütün eğitim kademelerinde bir milyarın üzerinde öğrencinin, geleneksel yüz yüze eğitim ortamlarından uzaklaştığını, bir çok ülkede eğitim sürecinde yaşanan zorunlu boşluğu ‘uzaktan eğitim´ uygulamaları ile kapatmaya çalışsa da yaşanan sürecin eğitim sistemleri, öğretmen, öğrenci ve veliler üzerindeki olumsuz etkilerinin sürdüğüne dikkat çeken Ünsal, “Ülkemizde de18 milyon öğrenci ve 1 milyon askın eğitim emekçisi 2020-2021 eğitim öğretim yılına, 21 Eylül 2020 tarihinde yoğun tartışmalar eşliğinde başlamıştır. Okulların açılma tarihi çok önceden belli olmasına rağmen ne yüz yüze eğitim, ne de uzaktan eğitim uygulamalarına tam anlamıyla hazırlık yapılmadığı, yaşanan sorunlara çözüm üretmekte yetersiz kalındığı görülmüştür” dedi.
Uzaktan eğitimde yaşanan temel sorunlara çözüm üretilmemesini, Eğitim Bilişim Ağı (EBA)´nın teknik altyapısı güçlendirilmemiş, uzaktan eğitime erişimde yaşanan eşitsizliklere çözüm üretilmemiş olmasını eleştiren Ünsal, konu başlıkları ile şu sorunlara dikkat çekti:
Erişememek hala temel sorun değil mi?
Öğrenci sayıları ve ders programları dikkate alındığında EBA sisteminde belli bir yoğunluğun yaşanacağını öngörmek zor değildir. MEB´in bu duruma dair bir önlem almamasına rağmen, özel okullarda uzaktan eğitimin devam ediyor olması dikkat çekicidir. MEB açısından, milyonlarca öğrencinin uzaktan eğitime erişiminin olmaması gibi konular temel sorun alanları olarak kabul edilmediği için mi hala gerekli adımlar da atılmamaktadır.
Dönem hak gasplarıyla birlikte açıldı
Yeni eğitim öğretim yılı sadece eğitime ilişkin sorunlarla değil, aynı zamanda yeni hak gasplarıyla birlikte açılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü ve Temel Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından öğretmenlerin ek dersleri ile ilkokul ve ortaokullarda yapılacak canlı derslerle ilgili yayınlanan resmi yazılar üzerinden öğretmenlerin ek derslerine göz dikildiği, bir anlamda bir milyona yakın öğretmenin emeklerinden tasarruf yapılmak istendiği anlaşılmaktadır. Salgın koşullarında sosyal devletin görevi çalışanların haklarını kısıtlamak değil, onları desteklemektir.
Önlem alınsın, yüzyüze eğitim başlatılsın
Ünsal, sendika olarak şu önerilerin hayata geçirilmesinde ısrarcı olduklarını kaydetti:
-MEB, acilen bütün tedbirleri alarak yüz yüze eğitime geçmelidir.
-Uzaktan eğitimle ilgili olarak yaşanan erişim sorunlarına acilen çözüm üretilmeli, öğrenci ve öğretmenlerin teknik ve donanım eksiklikleri derhal giderilmelidir.
-Öğretmenler, EBA dışında uzaktan eğitim için kullanılan canlı platformlara girmeye zorlanmamalıdır. Söz konusu canlı iletişim platformları ile bakanlık, il/ilçe milli eğitim müdürlükleri anlaşma imzalanmalı, öğretmenler ve öğrenciler ancak söz konusu anlaşmadan sonra bu platformları kullanmalıdır.
-MEB Personel Genel Müdürlüğü ve Temel Eğitim Genel Müdürlüğü yazıları en kısa sürede geri çekilmeli, uzaktan eğitimde öğretmenlerin canlı derse hazırlık için çok daha fazla emek ve zaman harcadığı düşünüldüğünde, derse hazırlık ücretleri artırımlı olarak ödenmelidir.
-Rehber öğretmenler kendi görevlerinin gerektirdiği iş ve işlemleri uzaktan da yapabildiklerinden ek ders için okula gelmek zorunda bırakılmamalıdır.
-Uzaktan eğitimde bütün öğretmenlerin maaş karşılığı girmek zorunda oldukları ders sayısı düşürülmeli ve eşitlenmelidir.
-Öğretmenleri mesai saatleri dışında ve hafta tatillerinde ders yapmaya zorlayan her türlü uygulamadan vazgeçilmelidir.