Antakya Ticaret ve Sanayi Odası da "Bizde mücbir sebep halinim üyelerimizin menfaatlerinin korunması adına ilimizde koşullar normalleşene kadar makul bir tarihe ertelenmesi talebimizi yineledik" açıklamasını yaptı. Yeminli mali müşavir Nevzat Barak ise mücbir sebep halinin ortadan kaldırılmasını "Bu durum, aslanın avını son sevişidir" olarak niteledi.
İskenderun/SES
Hatay'da 6 Şubat depremleri sonrası uygulanmaya başlanan ve 31 Ağustos'ta sona erecek olan mücbir sebep halinin, birçok girişime rağmen uzatılmayacağı ifade edildi. Hatay Vergi Dairesi Başkanı Cemil Müsevitoğlu, mücbir sebep halinin 31 Ağustos 2024’te sona ermesiyle, mükelleflerin bireysel başvuru yaparak vergi borçlarının faizsiz yapılandırılabileceğini belirtti. Yeminli mali müşavir Nevzat Barak ise mücbir sebep süresinin bitmesine bir kaç gün kalan zamanda mali idare yetkilileri de yıllardır yapmadıkları ziyaretlere başlayarak bu sürenin son bulacağını anlatmakta ve taksitlendirme konusunda yapamayacakları taahhütlerde bulunduğunu ifade etti.
“Koşullar normalleşene kadar ertelenmesi talebini yineledik”
Hatay Vergi Dairesi Başkanı Cemil Müsevitoğlu, grup ve daire müdürleri ile birlikte Antakya Ticaret ve Sanayi Odası'nı ziyaret etti. Ziyaret sonrası Antakya Ticaret ve Sanayi Odasının sosyal iletişim sitesinden yapılan fotoğraflı paylaşımda, "Hatay Vergi Dairesi Başkanı Cemil Müsevitoğlu, grup ve daire müdürleri ile birlikte odamızı ziyaret etti. Mücbir sebep halinin 31 Ağustos 2024’te sona ermesiyle, mükelleflerin bireysel başvuru yaparak vergi borçlarının faizsiz yapılandırılabileceğini belirtti. Bizde mücbir sebep halinim üyelerimizin menfaatlerinin korunması adına ilimizde koşullar normalleşene kadar makul bir tarihe ertelenmesi talebimizi yineledik. Ziyaretlerinden dolayı başkana ve değerli heyetine teşekkür ederiz" ifadesine yer verildi.
“Aslanın avını son sevişi”
Yeminli mali müşavir Nevzat Barak ise mücbir sebep halinin ortadan kaldırılmasını "Bu durum, aslanın avını son sevişidir" ifadesiyle tanımladı. Barak, Mücbir sebep süresinin bitmesine bir kaç gün kalan zamanda mükellef ve muhasebe müşavirlik camiası ile bazı sivil toplum kuruluşları sürenin uzatılmasına çaba sarf ederken, mali idare yetkilileri de yıllardır yapmadıkları ziyaretlere başlayarak bu sürenin son bulacağını anlatmakta ve taksitlendirme konusunda yapamayacakları taahhütlerde bulunmaktadırlar" değerlendirmesini yaptı.
“Devletle-millet kavgası kaçınılmaz”
Geçmişte Maliye Bakanlığı'nda da bürokrat olarak görev yapan Barak, sosyal iletişim sitesinden yaptığı paylaşımda şunlara yer verdi: "Bu işin sonunda devletle-millet kavgası kaçınılmazdır... Geçmiş uygulamalara baktığımızda Hazine ve Maliye Bakanlığı deprem bölgesindeki kazanç ortaklarına haksızlık yapmaktadır. Biz mükellefler de sosyal devlet ilkesi çerçevesinde olması gereken hakkımızı istemekteyiz. Sonuç; Hazine ve Maliye Bakanlığı yıl sonuna kadar kademeli olarak beyanname ve bildirimler açısından mücbir sebebi sonlandırmalı ve geçiş hükümleri oluşturmalıdır. Vadesi geçmiş borçların ödenmesi hem revlet ve hükümet, hem de mükellef açısından daha da önem arzetmektedir. AATUHK'nun (Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu) 48. maddesi değiştirilerek, vadesi geçmiş vergi, sgk ve diğer amme borçları, faizsiz ve hiç bir şarta bağlı olmaksızın 48-60 ay eşit taksite bölünmeli ve taksitler Ocak 2025 döneminden itibaren ödenmeye başlanmalıdır. İkinci alternatif olarak da, 48. madde değiştirilmiyorsa eğer, yine vadesi geçmiş borçlar, hiç bir şarta bağlı olmadan, faizsiz olarak 24 eşit taksitle; Ocak 2025 döneminden başlamak üzere bir boş, bir dolu şeklinde ödenme imkanı oluşturulmalıdır. Bunun için de Tahsilat Genel Tebliği ile kamuoyuna bilgi verilmelidir. Tecil ve taksitlendirmede mali idarenin takdir yetkisi kesinlikle kaldırılmalıdır. VUK'nun (Vergi Usul Kanunu) 115. maddesine işlerlik kazandırılarak, 2023 depreminde mal varlıklarının 2/3‘ünü kaybeden mükelleflerin, bu varlıktan doğan ilgili yıl vergileri silinmelidir. Kamu idarelerinden iade ve mahsup yoluyla alacağı olan mükelleflerin bu alacakları gereksiz engellerden uzaklaşılarak acilen yerine getirilmelidir. Bunlar yapılmadan mücbir sebep halinin sona erdirilmesinin kamu kesimi için hiç bir yararı olmayacaktır. Vergi daireleri istedikleri kadar e-haciz uygulasınlar. Bankalara bahane uydurmaktan başka bir işe yaramayacak ve gene mükellefte olmayan bir parayı tahsil edemeyeceklerdir. Bu karşı duruş ve kavganın kazananı olmayacak ve herkes oluşturduğu zararla karşı karşıya kalacaktır. Tüm mükellefler, ticaret ve sanayi ddaları, esnaf birlikleri ve diğer saygın kuruluşlar uyanın ve sesinizi duyurmaya gayret ediniz. Birileri sizlerin ziyaretine geliyorsa ve fotoğraf çektiriyorsa eğer buna sevinmeyiniz. Bu durum, Aslanın avını son sevişidir bilesiniz."
Hatay Esnaf Odaları Birliği Başkanı Aziz Yılmaz da "Vergi mevzuatında 'mücbir sebep', mükellefin iradesi dışında gelişen ve vergi yükümlülüklerini yerine getirmesini engelleyen olağanüstü durumları ifade eder. Vergi Usul Kanunu'na (VUK) göre, mücbir sebep halleri arasında yer alan Depremin etkileri ve kalkınma süreci dikkate alındığında vergi, Bağkur, SGK benzeri ödemelerin öncelikle silinmesi veya ertelenmesi kentimizin sosyo-ekonomik kalkınmaya katkısı olacaktır" açıklamasını yaptı.