Tarih: 03.10.2020 22:30

“Virüs toplantı mı seçiyor”

Facebook Twitter Linked-in

Hatay Barosu Başkanlığının da aralarında bulunduğu 79 baro tarafından yapılan ortak açıklamada, “Türkiye´de ilk Kovid-19 vakasının açıklandığı tarih olan 10 Mart´tan bu yana aradan geçen sürede, baroları parçalama kanunlarından düğünlere, siyasi partilerin kongrelerinden mitinglere ve açılışlara kadar hiçbir “etkinliğin” ertelenmediği ülkemizde baro seçimlerinin ertelenmesi, oy vermek ve baronun organlarını belirlemek yetkisine sahip bütün avukatların iradelerine ipotek koyulması anlamına gelmektedir” denildi.

Süreci ‘hukuksuz´ olarak nitelendiren barolar, yasal süreci devam ettireceklerini belirterek, ‘seçme ve seçilme hakkını keyfi olarak ortadan kaldırması bakımından hukuk güvenliği ilkesine ve demokrasimize telafisi imkansız zararlar vereceği´ hatırlatması yaptı.

Baroların açıklaması şöyle: “1136 Sayılı Avukatlık Kanunu´nun 82. Maddesi Baro Genel Kurulları´nın son rakamı çift olan yıllarda olmak kaydıyla iki yılda bir Ekim ayının ilk haftası içinde toplanacağını düzenlemektedir. Yasal hüküm, önce tavsiye genelgesi ile, akabinde İl Hıfzıssıhha Kurulu kararıyla ve son olarak da YSK kararı ile çiğnenmiştir.
1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu´nda Hıfzıssıhha kurullarının genel kurul erteleme yetkisi bulunmamaktadır. Hal böyleyken yasayla getirilen bir düzenlemenin genelge, kurul kararı gibi işlemlerle ortadan kaldırılması açıkça hukuka aykırıdır. Hukuka aykırı olarak alınan hıfzıssıhha kurulu kararlarını dayanak alarak baro genel kurullarını iptal eden ancak aynı kararında siyasi partilerin kongrelerini yapmalarında sakınca bulunmadığını beyan ederek virüsün toplantı seçtiğini ortaya koyan YSK kararı hakkında ise hukuki bir değerlendirme yapmak maalesef mümkün değildir.
Türkiye´de ilk Kovid-19 vakasının açıklandığı tarih olan 10 Mart´tan bu yana aradan geçen sürede, baroları parçalama kanunlarından düğünlere, siyasi partilerin kongrelerinden mitinglere ve açılışlara kadar hiçbir “etkinliğin” ertelenmediği ülkemizde baro seçimlerinin ertelenmesi, oy vermek ve baronun organlarını belirlemek yetkisine sahip bütün avukatların iradelerine ipotek koyulması anlamına gelmektedir.
Bu hukuksuzluğa karşı yasal yollarla mücadelemizi sürdüreceğimizi bildirmekle birlikte, bu hukuk tanımazlığın seçme ve seçilme hakkını keyfi olarak ortadan kaldırması bakımından hukuk güvenliği ilkesine ve demokrasimize telafisi imkansız zararlar vereceğini tarih önünde yetkililere bir kez daha hatırlatıyoruz.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —