Belen, Arsuz ve İskenderun´da yaşanan orman yangını üzerine Hatay Milletvekili Suzan Şahin tarafından verilen Meclis Araştırma Önergesi reddedildi.
Sadet Berkyürek/İskenderun
CHP Milletvekili Şahin, önergenin, AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğini açıkladı. Yanan 400 hektara yakın orman alanına yönelik fidan bağışı ise sürüyor. Weltew Home, Hatay´daki yanan orman alanlarına dikilmesi amacıyla 1996 fidan bağışladı. Yangında evleri yanarak kullanılamaz hale gelen mağdurlara destek veren Belen Belediye Başkanı İbrahim Gül de, yanan evlerin boyalarını yapma sözü verdi, ilk evin boya uygulamasını yardımcıları ve belediye çalışanlarıyla birlikte yaptı. Belen Belediye Başkanı Gül, “Yangından etkilenen evleri onarmaya başladık ve personelle birlikte birkaç dairenin boyasını gerçekleştirdik. Mağdur olan vatandaşların sıkıntılı durumdan hep birlikte çıkaracağız' açıklamasını yaptı.
'Orman yangın yolları tamamlanmalı'
Orman yolları ve yangın emniyet yollarının inşası faaliyetlerinin araştırılarak tespit edilmesi, çözüm önerilerinin belirlenmesi ile ormanların korunması amacıyla TBMM´ye araştırma önergesi veren milletvekili Suzan Şahin, önergesinde, Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre son iki yılda 4.700 yangında 17.824 hektar orman alanının yok olduğu ve ormanları tehdit eden yangınlara karşı alınması gereken önlemler konusunda yapılacak çalışmaların disiplinler arası bir çalışma ile olması gerektiği belirtildi. Önergesinde, “Erken müdahalenin önemli olduğu yangınlarda, ulaşım unsuru ihmal edildiğinde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğabilmekte, erken müdahale için hükümetin orman yangın yollarını bir an önce tamamlaması gerekiyor' değerlendirmesini yaptı. Önergesi üzerine TBMM genel kurulunda konuşan milletvekili Şahin, 'Yangınlara müdahale kadar, yangını önleyici mekanizmaları güçlendirmek de önemlidir. Yangın yönetim planları oluşturulmaması hasarın boyutunu artırmaktadır. Görevi orman yangınıyla mücadele olan, yangın eğitimi almış, bu alanda uzmanlaşan kadrolu personel için istihdam alanı açılmalıdır. Orman köylülerine yönelik eğitimler artırılmalıdır. Ve tabi ki yanan alanlarda kesinlikle başka bir faaliyete izin verilmemeli, imara açılmamalı, yapılaşmaya izin verilmemelidir. Bu alanlar ağaçlandırılmalıdır. Son 5 yılda yaklaşık 65 bin futbol sahası büyüklüğünde ormanımızın kül olduğunu, ormanların korunmasının devletin güvencesi altında olduğunu hatırlatarak, çocuklarımızın geleceği için vermiş olduğumuz önergeyi vicdanlarınıza teslim ediyoruz” dedi. Üç ilçedeki yangın sonrası birçok vatandaşın evsiz ve işsiz kaldığını ifade eden Şahin, 500´den fazla aileyi etkileyen bu durum karşısında AKP hükümetinin bölgeyi afet bölgesi statüsünde değerlendirip vatandaşa destek olmasını, maddi zararın karşılamasını ve Anayasal yükümlüğün yerine getirmesi gerektiğini ifade etti. yapılan oylamada önerge AKP ve MHP´li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. CHP´li Şahin, araştırma önergesinin reddedilmesi üzerine sosyal iletişim sitesinden yaptığı paylaşımda, 'Yangınlara müdahale kadar, yangını önleyici mekanizmaları güçlendirmek de önemlidir. Yangın yönetim planları oluşturulmaması hasarın boyutunu artırmaktadır. Doğa bizim nefesimiz, geleceğimizdir. Doğa katliamı ise vatana ihanettir. Ormanları korumanın önünü kapatan, rant için yangınlara göz yumanlar da en az ormanı yakanlar kadar vatan hainidir' değerlendirmesine yer verdi.
Güzelmansur: Soruşturmanın yönü ‘rüzgâr etkisi´ne doğru kaydı
Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur da, Hatay´da geçen ay meydana gelen ve 93 saatte kontrol altına alınan yangında 3.500 hektarlık alanın kül olduğunu, bir ay sonra Belen´de başlayan, üç ilçe ve 13 mahallede etkili olan yangında da onlarca hektarlık alanın zarar gördüğünü ifade etti. Yaptıkları hasar tespit çalışmalarında, 4 araç, 2 samanlık, 1 ahır, 1 antrepo, 8 fabrika, 1 çerçi deposu ve 33 evin tamamen yandığını, 13 evde kısmi hasar olduğunu, zeytinlik ve meyve bahçelerinin ciddi hasar gördüğünü belirlediklerini anlatan milletvekili Güzelmansur, 'Hükümetten beklentimiz, bu hasarın maddi boyutunun sosyal devlet anlayışıyla hızla tespit ve telafisinin yapılmasıdır. Bunun sonuna kadar takipçisi olacağız' dedi.
2013-2019 yılları arasında Hatay´da 697 orman yangınında 3.400 hektarlık alanın zarar gördüğünü, sadece bu iki yangında kül olan ormanlık alanın ise 3.700 hektar olduğunu ifade eden Güzelmansur, 'Hatay yanıyor mu, yakılıyor mu? Kamuoyu bu soruya hükümetin net bir cevap vermesini bekliyor. Terör örgütünün bir saldırısı olarak bu yangınların kasıtlı çıkarıldığına dair paylaşımlar yapıldı. Bakan da son yangın için ciddi kasıt şüphesi olduğuna dair açıklama yaptı. Ancak şu anda soruşturmanın yönü ‘rüzgâr etkisi´ne doğru kaymaya başladı. Bu durumda ciddi kasıt açıklamasının neye dayanarak yapıldığını da, şimdi soruşturmanın yönünün neden değiştiğini de kamuoyuyla paylaşılmak durumundadır. Bu yangınlar üzerinden provokatif çalışmalar yapanlara elbette izin verilmemelidir. Ancak ormanları ve geleceğimizi, buradaki canlıları, evleri, fabrikaları, iş yerlerini eğer birileri yaktıysa da bunların adalet önüne çıkarılmasını bekliyoruz. Bu yangınların faili meçhul olmasını kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Hatay yangınlarının hiçbir noktası karanlıkta kalmayacak şekilde tüm boyutlarıyla aydınlatılmalıdır' dedi ve yanan ormanlık alanların rehabilitasyon çalışmalarının doğru yapılması için tecrübeli, bilgili ormancı, akademisyenlerin sürece dâhil edilmesini istedi.
Tokdemir´den de önerge
Hatay Milletvekili İsmet Tokdemir, TBMM başkanlığına verdiği, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli´nin yanıtlamasını istediği önergesinde şu sorulara yer verdi: 'Yangının ilk çıkış nedeni nedir? Yangının çıkış nedenleri arasında sabotaj bulgusuna ulaşılmış mıdır? Yangına kaç personel, yangın söndürme uçağı, dozer, helikopter ve arazöz ile müdahalede bulunulmuştur? Yangına ilişkin hasar tespit kapsamında kaç hektar orman alanı tahrip olmuştur? Kaç konut, fabrika, depo ve atölye etkilenmiştir? Yangının Hatay ekonomisine olumsuz etkileri ne kadar olmuştur? Yangında zarar gören iş yeri ve fabrikalarda çalışan işçilerin mağduriyetlerinin giderilmesi hususunda bir düzenleme söz konusu mudur?'
İHD´den yangın raporu
İnsan Hakları Derneği (İHD) İskenderun Şubesi de yangın mağdurları ile yaptığı görüşme sonrası hazırladığı raporu açıkladı. Coşkun Selçuk, Ayten Kılınç ve Adil Bahtiyar´dan oluşan komisyon, 3 farklı ilçeye yayılarak yerleşim yerlerine ulaşan yangın, Tarım ve Orman Bakanlığı´nın açıklamalarına göre 300-400 hektarlık bir orman alanını kapsadı, 7 daire, 11 müstakil ev, 14 iş yeri,8 fabrika, 4 araç, 3 depo, 35 arı kovanının zarar gördüğü, 70 vatandaşın duman ve alevden etkilenerek hastanede tedavi gördüğünün belirtildiği anlatılarak, şunlara yer verildi: 'Ancak bu resmi verilere karşın Türkiye Ormancılar Derneği´nin yaptığı açıklamaya göre yaklaşık 1000 hektarlık orman alanının zarar gördüğü belirtilmiştir. Komisyon olarak yaptığımız inceleme ve görüşmelerde hasarın resmi verilerden çok daha fazla olduğu tespit edilmiştir' denildi ve yapılan görüşmede mağdurların, 'yangına geç müdahale edildiği ve rüzgarın etkisiyle çok çabuk yayıldığını yangın söndürme helikopteri ve uçaklarının azlığı, yangın uçağı ve helikopterlerin gece müdahale edememesi üzerine yangın daha geniş bir alana yayıldı. Yangın nedeninin büyük olasılıkla sabotaj olduğu konusunda ortak kanı oluştu' görüşüne yer verildi.
Güven ve Savaş´tan bölgede inceleme
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve Arsuz Belediye Başkanı Asaf Güven ile Arsuz, İskenderun ve Belen kaymakamları yangın alanlarında incelemesini sürdürdü. yangın bölgesinde yapılan tespit çalışmasının yanı sıra Arsuz Belediyesi Hasar Tespit Ekibi de çalışmasına başladı. Yangından etkilenen Arsuz´un Nardüzü, Karaağaç, Kışla, Karahüseyinli ve Nergizlik mahallelerinde inceleme yapan Güven, 'Organize olabileceğini düşündüğümüz bir felaket atlattık. Bununla ilgili gerekli araştırmalar emniyet tarafından yapılmaktadır. Yanan ormanlarla birlikte içinde yaşayan yabani hayvanlar da maalesef yanarak can verdi. Arsuz Belediyesi ve Hatay Büyükşehir Belediyesi olarak gerekli tüm incelemeleri, tespitleri yapmaya çalışıyoruz. Kendi durumumuz elverdikçe mağdur olan tüm vatandaşlarımıza yardımcı olmaya çalışacağız, onların yanında olacağız. Üç ilçede gerçekleşen bir felaket, ama en fazla etkilenen Arsuz oldu. Çok ciddi kayıplar yaşadık. Bütün zaralar tespit edilene kadar bizler de bekleyeceğiz. Hep birlikte bu felaketin altından kalkmaya çalışacağız' dedi. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Savaş ise şu değerlendirmeyi yaptı: 'Büyük bir badire atlattık. 300 hektarlık ormanımız yandı. Bunun yanında göremediğimiz ormanda yaşayan canlı da yanmıştır. Hasar tespit çalışmalarımız devam ediyor. Bunun sonucunda merkezi hükümetin, yapması gerekenleri yapmasını bekliyoruz. Bizler de elimizden geldiğince, gücümüz yettiğince yardımcı olmaya gayret edeceğiz. Bu hepimizin yaşadığı kötü bir kader. Bu kaderden kurtulmak için de hep birlikte bunun üstesinden gelmeye gayret edeceğiz. Yangın çıktı ama neden çıktığını çok iyi bilmek gerekiyor. Yangının çıkış sebebi Hatay´ı, Türkiye´yi karıştırmaktır. Karıştırdıktan sonra Türkiye´yi uluslararası platformda zor durumda bırakmaktır. Ve özellikle Akdeniz´de bir eli bükmektir. Bu felaket karşısında gösterilen birlik ve beraberlik, Hatay´ın, Türkiye´nin gerilemesini, zayıflamasını isteyenlere büyük bir cevap oldu.'
Belen ve Arsuz´da incelemede bulunan Savaş, yangın süresince ekiplerin büyük mücadele örneği sergilediğini belirterek, 'Gerçekten çok büyük bir bela ile karşılaştık. Çok şükür bu beladan ufak sıyrıklarla kurtulmuş olduk. Bazı fabrika ve evlerde hasarlar oldu. Yangının yaralarını sarmamız için valilikle koordineli şekilde çalışıyoruz. Hemşehrilerimizin bu mağduriyetini minimum seviyeye çekmeye gayret edeceğiz. Bundan sonraki süreç içerisinde gerek ülkemizin gerekse şehrimizin karışması için yapılan sabotajlara karşı hepimizin uyanık olması lazım' dedi.
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55