'Yapamıyorsanız, yapacak olanın önünü açın'

İskenderun/SES

 Yanlış ekonomi politikalarıyla, faiz inadıyla bu Hükûmet vatandaşın sırtına öyle yükler bindirdi ki, yüzde 1´lik bir mali külfetten kurtulmak devede tüy bile değil” dedi. Vatandaşın artık günde değil birkaç saatte bir zam yağmuruna tutulduğuna ifade eden milletvekili Güzelmansur, şöyle konuştu: “Akaryakıta geçtiğimiz hafta tarihî bir zam geldi. Bu da iğneden ipliğe her şeyin fiyatını artırıyor. Hâl böyleyken ‘Zam haberleri fason´ diye algı yaratmaya çalışmanız beyhude değil mi? İki haftada 50 kiloluk un fiyatı 200 liradan 350 liraya çıktı, ekmek fiyatı 25 kuruşla 50 kuruş arasında zamlandı. Vatandaş yağmur çamur demeden halk ekmek kuyruklarında! Siz hâlâ ‘kuyruk fotoğraf vermek için´ diye kendinizi aldatmaya devam mı edeceksiniz? Bir hafta önce 29 liradan satılan 30´lu yumurtanın kolisi, bugün 36 lira olmuşsa, iktidar ‘yüzde 1´lik enerji fonunu kaldırdım´ diyerek müjde çığlıkları atabilir mi?
12 kilogramlık mutfak tüpüne son bir ayda 4 kez zam geldi. Vatandaş ‘yemek yapamıyorum´ diye isyan ederken, iktidar ‘zam yok, yoksulluk yok´ naraları atmaya devam edecek mi? Kömüre üç ayda yüzde 72 zam geldi, vatandaşın ‘ısınamıyorum, donuyorum´ çığlığını duyanınız var mı?
Ayçiçeği yağına yüzde 50 zam geldi, 4 litrelik ayçiçeği yağı 100 lira oldu, zincire vuruldu; bu utanç tablosunu da mı görmemezlikten geleceksiniz?
Bir ayda 1,5 kilogram yoğurt 9 liradan 12 liraya, 1 litre süt 5 liradan 9 liraya, peynirin kilosu 25 liradan 45 liraya yükseldi. Bugün itibarıyla zorunlu kış lastiği uygulamasına başlanıyor. Geçen seneye göre fiyatlar 2 kat arttı, vatandaş-nakliyeci bu giderleri neyle karşılayacak diye hiç dertleniyor musunuz? Şubat 2021´de toptancıda 50 kilogramlık şekerin fiyatı 208 lirayken geçen hafta 300 liraya satılmaya başlandı. Esnaf, vatandaş bu zamlarla nasıl başa çıkacak, bu kara kışı nasıl geçirecek? Umurunuzda mı hiç? İktidarın hayat pahalılığını yok sayarak, ´dış güç algısı´ yaratmaya çalıştığı sırada Türkiye sefalette Avrupa birincisi oldu. Vatandaşın karnını doyurabilmek için çıkma meyve sebze almasından, bayat ekmek, kırık yumurta almasından; şekeri, pirinci bardakla; zeytini taneyle, peyniri gramla almasından hiç mi hicap duymuyorsunuz? Bu hayat pahalılığını, bu zamları ‘dış güçler´ filan deyip de geçiştirmeye çalışıyorsunuz. Size göre ülke zenginlikten kırılıyor, her evde araba, herkeste lüks cep telefonu var; bu gaflet uykusundan ne zaman uyanacaksınız? Hadi halkın imdat çığlığını duymuyorsunuz, hadi zam haberlerine gözünüzü kapatıyorsunuz, dün Dünya Sefalet Endeksi yayınlandı, Türkiye 156 ülke arasında 21. sırada. Sefalette ülkeyi Avrupa´da birinci yaptınız, bunu da mı yok sayacaksınız? İktidarın ülkeyi yönetemediğini ve sandığa gitmekten başka yolun kalmadı. Eğer bir iktidar böylesine derin bir ekonomik kriz karşısında ‘pazara akşam gidin´, ‘alışverişe tok gidin´, ‘lokmanızı küçültün´, ‘doğal gazı kısın´, ‘evinizi az ısıtın´ demekten başka bir şey yapamıyorsa, o iktidarın yapması gereken tek şey: Halkın önüne sandığı koymaktır, iktidara ‘bye bye´ demektir. Yapamıyorsanız, yapacak olanın önünü açın.'