Tarih: 05.10.2022 18:53

Yaşananlar 'Turuncu Devrim' darbe girişimi

Facebook Twitter Linked-in

İskenderun/SES
Saadet Partisi (SP) Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Necmettin Çalışkan, İran olaylarının tarafsız objektif bir yaklaşımla ele almak gerektiğini belirtti. 

1979 yılında İran'da yapılan devrim sonrası yönetimin 43 yıldır dış müdahaleler ve ambargolara rağmen sistemi oturtma çabasının devam ettiğini ifade eden SP GİK Çalışkan, Mahsa Amini’nin ölümüyle birlikte meydana gelen olayların tüm İran'ı karıştırdığını kaydetti. 

"İnsanın başını örtmediği için şiddet uygulanması ahlak polisi adı altında müdahale edilmesi ve tutuklanması doğru değildir ama hataları olsa da İran’ı insafsızca eleştirmek, Batı’nın tezgâhıdır” değerlendirmesinde bulunan SP GİK Üyesi Çalışkan, yazılı açıklamasında şunlara yer verdi: "İran’da gerçekleştirilen 'Turuncu Devrim' darbe girişimindeki olaylar İran'ın karıştırmaya yönelik eylemlerdir. Önceki yıllarda da hayat pahalılığı, mazot fiyatlarının yüksekliği ve ülkede yapılan yüksek zamları protesto etmek için halk sokaklara dökülmüştü. İran'ın 3.000 yıllık Pers tecrübe ve gelenekleri ile bu olaylar püskürtülmüştü. Aslında İran o kadar özgür ki halk yönetimi istediği gibi protesto edip eylem düzenleyebiliyor."

Olayların sebebini 5’e ayırdı

İran'da meydana gelen olayların sebeplerini beşe ayıran SP'li Çalışkan, bunları şöyle açıkladı: "Birincisi; İran geçtiğimiz hafta Şanghay üyeliğine imza attı. Amerika’nın başını çektiği tek kutuplu dünyaya alternatif oluşturulan Şanghay Beşlisi daha da güçlendi. Böylelikle İran kendisine gelebilecek dış müdahalelere karşı sağlam bir adım atmış oldu. İkincisi; Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, ülkede geniş çaplı yürüttüğü yolsuzlukla mücadele sürecinde başarılı görülüyor. Bu durum ülke içinde ve dışında milli çıkarların aleyhine davranan çevrelerde rahatsızlıklara neden olmuştur. Üçüncüsü; devrimden beri Amerikan ambargosuyla karşı karşıya bulunan İran; dişli, direnişi güçlü bir ülke olarak boyun eğmeden Amerika’nın karşısında 40 yıldır mücadelesini sürdürüyor. Dördüncüsü; nükleer görüşmelerde İran’ın geri adım atmadığı, duruşundan taviz vermediği, buna karşılık batılıların bundan rahatsız oldukları, sonucunda da bu tarz halk ayaklanmalarına ve darbe girişimlerine destek verdikleri anlaşılıyor. Beşincisi ve en önemlisi de dünyada Siyonizm’e karşı direnen tek ülke net olarak İran’dır. İsrail’e karşı Filistin mücadelesinde dünyada açıktan destek veren ülke özelliğini koruyor. Lübnan’daki direniş gruplarına katkı sağlıyor. Bu nedenle Siyonizm’in karşısındaki büyük kalenin direnişi olarak görülebilir."

Erbakan’ın uyarılarını hatırlattı

Merhum Necmettin Erbakan'ın Suriye ve İran konusunda yaptığı uyarıları anımsatan ve "Haklılığını bir kez daha ortaya koydu" değerlendirmesini yapan SP GİK Üyesi Çalışkan, “Bugün İran karıştırılmaya çalışılıyor. Milli Görüş lideri merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca’nın tarihi uyarısından belirttiği gibi Suriye’den sonra hedef İran ve Türkiye’dir” düşüncesini paylaştı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —