Tasarıyı 'kanlı yasa' olarak tanımlayan hayvanseverler, tasarının geri çelilmesi için Cumhurbaşkanına seslendi. Türkiye Hayvan Hakları Aktivistleri Platformu Sözcüsü Özdemir, "Hayvanlar Koruma Kanunu'na rağmen, hala daha 1389 belediyenin 1.200'e yakınında bakımevi de yok kısırlaştırmada yok" dedi. Hatay Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Yalım da "Andımız olsun ki size bu hayvanları öldürtmeyeceğiz" değerlendirmesini yaptı.
Akın Bodur/İskenderun
Türkiye Hayvan Hakları Aktivistleri Platformu, İskenderun'da yaptığı açıklama ile AKP iktidarı tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan sokak hayvanlarıyla ilgili yasa teklifini protesto etti. 'Kanlı yasa tasarısının' geri çelilmesini isteyen hayvanseverler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi.
Türkiye Hayvan Hakları Aktivistleri Platformu tarafından ülkede eş zamanlı olarak düzenlenen basın açıklaması, İskenderun Atatürk Anıtı Alanı'nda yapıldı. "Yasayı geri çek" sloganı arasında konuşan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Türkiye Hayvan Hakları Aktivistleri Platformu sözcüsü Fato Özdemir, "Dünyaya örnek olarak 2004 yılında ana hükmü belediyelerin bakımevi kurup kısırlaştırma yapması olarak çıkartılan Hayvanlar Koruma Kanunu'na rağmen, hala daha 1389 belediyenin 1.200'e yakınında bakımevi de yok kısırlaştırmada yok" dedi. Özdemir, bazı hayvanseverlerin cins köpekleriyle katıldığı ve "Devlet öldürmez yaşatır, Yaşat, koru, sahip çık; Toplayamazsı, hapsedemezsin, öldüremezsin; Yasayı geri çek" dövizlerinin taşındığı basın açıklamasında, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Kısırlaştırılma yapmayan belediyelerin görev ihmali ile hayvanlar aç sefil yaşam savaşı verirlen, çoğalan hayvanlardan dolayı vatandaş da muzdarip ve şikayetçi olduğunda, ilçelere, atılan hayvanlar üremeye devam ediyorlar. Bu katliam ve üreme döngüsü devam ediyor.Bizler 20 yıl boyunca hayvan severler, gönüllüler ve sivil toplum kuruluşları olarak, belediyelerin bakımevi kurup kısırlaştırma yapması için, yetkili kurumlarca belediyelere denetim, idari ve cezai yaptırım gelsin diye mücadele ettik etmeye de devam ediyoruz. Beldelere çöplüklere, ormanlara ve otobanlara atıyor. Fakat, yasayı uygulamayan ve görev ihmalinde bulunmaya devam eden belediyelere, yetkili kurumlarca ne denetim yapıldı ve ne de idari cezai bir yaptırım getirildi. Şimdi, bir kısım bürokratlar ve bazı siyasiler belediyelerin görev ihmallerinin bedelini, kendi iradeleri dışında bu dünyaya gelen hayvanları öldürerek bu masumlara ödetmek istiyorlar. Oysa, bürokratların da bilmediği bir gerçek, sokak hayvanlarının ana kaynağı, Türkiye'de bulunan 20 bine yakın köyde yaşayan tarım ve hayvancılık uğraşan 10 milyonlarca vatandaşın canını, malını, davarını koruyan 100 binlerce sahipli bekçi ve çoban köpeklerinin, sahiplerince beldelere ilçelere atılan ve sonra da sokak köpeği denilen yavrularıdır. Bu sahiplerince atılan bekçi çoban köpeği yavrularının, büyüyüp artık sahipsiz sokak köpeği olmadan ve çapraz üremeye girmeden kısırlaştırılması sağlanmaz ise üreme devam edecektir. Tarım ve hayvancılık yapanların ve evini malını canını korumak için kapısında bekçi köpeği olan köylünün köpeklerini elinden almak veya kısırlaştırmak mümkün olamasa da, bunların şehirlere kırsala atılan yavruları kısırlaştırılırsa üreme kontrol altına alınır. 9-) Bu gün bir kısım bürokrat ve siyasilerin 'saldırgan olanları toplanacak uyutulacak öldürülecek' diyerek ölümlerden ölüm biçmeye çalışarak bir insanlık ayıbı sergiledikleri, öldürülmelerini yasaya koymaya çalıştıkları sokak köpeklerinin yüzde 99'u bu korumacı bekçi çoban köpeklerinin sahiplerince atılan yavrularıdır. TBMM de, sorunu ve çözümü gerçek anlamda görebilen aklıselim siyasiler olduğuna, TBMM den tuzaklar içeren bir katliam kanunu çıkmasına geçit vermeyeceklerine inanıyor, onlara ve Cumhurbaşkanına sesleniyoruz; Sivil toplum kuruluşları ve kamuoyundan gizli hazırlanan, katliam ve üreme döngüsünü devam ettirecek bu kanun teklifi geri çekilmelidir. Hep birlikte haykırıyoruz; Yasayı geri çek!"
Sokak hayvanlarının öldürülmesini içeren tasarı kınandı
TBMM'deki vicdan sahibi milletvekilleri ve kamuoyuna seslendiğini ifade eden Hatay Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Betül Yalım da "Kapalı kapılar ardında kelime oyunları ile kılıflar uydurularak hazırlanan tasarı ile sokaklardaki bütün kedi ve köpeklerin toplanarak bir süre sahiplendirme kılıfı ile bekletilip sonra öldürülmesini içeren yasa tasarısını kınıyoruz" dedi.
“Niçin doğrudan 'öldüreceğiz' diyemiyorsunuz?”
Tasarıyı hazırlayanlara "20 senedir belediyeler kısırlaştırma yapmaz hayvanlar çoğalırken aklınız neredeydi?" diye soran Yalım, açıklamasına şöyle devam etti: "Siz alemi kör milleti aptal mı sanıyorsunuz. Ötenazi (Ölümün kaçınılmaz olduğu ve tıp biliminin verilerine göre iyileştirilmesi olanağı olmayan veya dayanılmaz acılar içinde olan kişinin tıbbi yollarla öldürülmesi veya tıbbi yardımın kesilerek ölüme terk edilmesi) diye hayvanları öldürmeye başka başka isimler bularak milleti kandıracağınızı mı sanıyorsunuz? Öldürme sözünü kullanmaya korktuğunuz için mi ötenazi kelimesinin arkasına sığınıyorsunuz? Niçin doğrudan 'öldüreceğiz' diyemiyorsunuz? Eğer kamu güvenliği ve toplum sağlığını çok düşünüyorsanız katilleri, canileri, uyuşturucu mafyalarını hedefe koysanıza! Gücünüz bu gariban hayvanlara mi yetiyor? Sokağa çıktığınızda bir köşede size masumca bakan kedinin gözlerine siz de bakabilecek misiniz? Kendi iradesi dışında bu vahşi dünyanıza gelmiş olan kara burunlu bir köpeğin gözlerine bakabilecek misiniz? Milyonlarca kedi köpek öldürülürken, evinize gittiğinizde çoluk çocuğunuzun gözlerine bakabilecek misiniz? Hani hayvanları mal kapsamından can kapsamına almıştınız? Can kapsamına aldığınız bu canların canını nasıl alacaksınız? Bütün tasarı kedi ve köpeklerin nasıl öldürüleceği konusunda uluslararası sözleşmeler, kanunlar ve gerçekler çarpıtılmıştır."
"Andımız olsun ki size bu hayvanları öldürtmeyeceğiz"
Bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinin de katıldığı basın açıklamasında konuşan Hatay Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Yalım, "Ey tasarıyı hazırlayanlar, hayvanların öldürülmesine üzerine verdiğiniz bu emeği yıllardır kanunun uygulatılmasına vermiş olsaydınız, bugün sahipsiz hayvan üremesi kontrol altına alınmış olacaktı. Siz bakanlık bürokratları, gönüllü varlığından bu kadar mi korktunuz ki yerel hayvan koruma görevliliğini kaldırdınız? Şimdi 100 sene önce hayvanları Hayırsız Adaya yollayanları lanetliyoruz. 100 sene sonra da bugün bu kanunu çıkarmaya çalışanlar lanetlenecek. Tarih sizi yargılayacak. Andımız olsun ki size bu hayvanları öldürtmeyeceğiz" dedi.