Akın Bodur/İskenderun
Hatay Milletvekili Şahin, Çin, Malezya, Vietnam gibi ülkelerin çöp ithalatını sınırlandırma kararı almasıyla birlikte birçok ülkeden ülkemize yapılan çöp ithalatında ciddi bir artış olduğunu ifade ettiği önergesinde, insan ve çevre sağlığını olumsuz etkileyebilecek olan bu ithal çöp atıkların incelenmesi amacıyla meclis araştırmasını istedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum´un yazılı olarak yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı´na soru önergesi de veren milletvekili Şahin, araştırma önergesi, gerekçesinde şunlara yer verdi: 'Çin, Malezya, Vietnam gibi ülkelerin çöp ithalatını sınırlandırma kararı almasıyla birlikte birçok ülkeden ülkemize yapılan çöp ithalatında ciddi bir artış var. 2016 yılında aylık 4 bin ton olan çöp ithalatımız yıllar itibarıyla giderek artmış, 2018 yılında 33 bin tona, 2019 yılının Ocak ayında 34 bin 854 tona, Şubat ayında 40 bin 468 tona, Mart ayında 39 bin 577 tona, Nisan ayında 49 bin 494 tona ve Mayıs ayında 48 bin 476 tona kadar çıkmıştır. Çevre ve insan sağlığı açısından son derece tehlikeli olduğu birçok araştırmada belirtilen ve uzmanlarca dile getirilen önemli bir konu olmasına rağmen yaşanan bu artış ile ülkemiz denetimsiz bir şekilde çöp ithal etmektedir. Buna bir önlem olarak giderek ürkütücü boyutlara ulaşan çöp ithalatına yönelik Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından sınırlama getiren bir karar yayımlanmış, ancak bu karar Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının itirazı üzerine geri çekilmiştir.'
Bu çöplerin tam olarak hangi işlemlerden geçirildiği, geri kazanımda kullanıp kullanılmadığı, niteliğinin ne olduğu; hangi alanlarda kullanıldığı ve nasıl bertaraf edildiği bilgisinin de kamuoyundan gizlendiği ve bakanlık tarafından kamuoyunu bilgilendirme yapılmadığını da belirten Şahin, şunları belirtti: 'OECD rakamları da bu durumu açıkça ortaya koymaktadır. OECD raporunda, Türkiye´nin 2015 yılında çöpünün sadece yüzde 1´ini geri dönüşüme yolladığına, geri kalanını ise katı atık sahasına naklettiğine dikkat çekilmektedir. Science dergisi tarafından yapılan bir araştırmada da ülkemizin atıkları geri dönüştürme konusunda en başarısız 20 ülke içerisinde olduğunu belirtmektedir. Tüm bunlar giderek artan çöp ithalatı konusunda kamuoyunda tehlikeli, ‘bertaraf edilebilir´ atıkların nasıl yok edildiği ya da nerelere döküldüğü konusunda endişe yaratmaktadır. İnsan ve çevre sağlığını olumsuz etkileyebilecek bu hassas konu hakkında hükümet halkımızın kafasındaki soru işaretlerini gidermeli, çöp ve atık ithalatı ile bu çöplerin hastalık oluşturmadan nasıl işlemlerden geçirildiği konusunda şeffaf olarak milletimize aydınlatmalıdır. AKP hükümetinin çöpü bile ithal eder hale getiren başarısız ekonomi politikaları yetmezmiş gibi, insan ve çevre sağlığını olumsuz etkileyen bu atıkları nasıl kullandığı ve imhasını nasıl gerçekleştirdiği de tam bir muamma. Burnumuza çöp kokusundan başka pis kokular gelmekte! Bu yüksek oranda ithal edilen çöpler ne oluyor?'
'Çöp ithali yerine, dönüşüm çalışmalarınız nelerdir?'
Hatay Milletvekili Suzan Şahin, TBMM Başkanlığına verdiği, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum´un yazılı olarak yanıtlamasını istediği önergesinde de şu sorulara yer verdi: 'Ülkemiz 2005-2019 yılları arasında ne kadar çöp ithalatı yapmıştır? Yıllık çöp ithalatı miktarı nedir? Çöp ithalatı yaptığımız ülkeler hangileridir ve hangi ülkeden ne kadar çöp ithalatı yapılmaktadır? Çöp ithalatına gerekçe olan yıllık talep miktarı nedir? bu talep hangi kurum/kuruluş/sektör/firmalar tarafından gelmektedir? İthal edilen çöpler nelerdir? İthal edilen çöplerin ne kadarı ‘bertaraf edilebilir´, ne kadarı toksik, dönüştürülemez ve tehlikeli atıktan oluşmaktadır? Fitalat, bisfenol ya da benzeri toksik bileşikleri içeren plastik çöpler bu süreçte ülkemize girmiş midir? Eğer öyle ise ne miktarda girmiştir? 2005-2019 yılları arasında ithal edilen çöplerin tehlikeli ya da toksik atık olup olmadığı konusunda gümrüklerde herhangi bir denetim ya da kontrol yapılmakta mıdır? Yapılmakta ise hangi yöntemler ile denetim ve kontroller sağlanmaktadır? İthal edilen çöplerin hangi atıklar olduğu bilgisi kamuoyundan neden gizlenmektedir? 2005-2018 yılları arasında hiçbir kontrol ve denetime tabi tutulmadan, sadece ithalatçı firmanın beyanına dayalı olarak ülkemize ne miktarda plastik çöpü girmiştir ve ithal edilen plastik çöpünün ne kadarı geri dönüşüme tabi tutulmuştur? Geri dönüşüme girmeyen çöp nasıl değerlendirilmektedir? Özellikle tehlikeli atıklar nasıl bertaraf edilmektedir? Tehlikeli atıklar nereye boşaltılmaktadır? Boşaltılan alanlarda insan ve çevre sağlığını etkileyen değişimler gözlenmekte midir? Gıda ambalajlarında, gıdalarda ve sularda, bebek ve çocuk ürünleri ile oyuncaklarda Fitalat ve Bisfenol A ile Bisfenol S bileşiklerinin kalıntı ve analizleri yapılmakta mıdır? Yapılmakta ise ne gibi sonuçlar elde edilmiştir? Özellikle tehlikeli atık ithalatının yasaklanması konusunda bir çalışma var mıdır? Bu konuda Bakanlığınız tarafından yayımlanan karar neden geri çekilmiştir? Türkiye´de plastik kullanımının azaltılması yönünde başlatılan ‘sıfır Atık´ gibi olumlu projeler ile çöp ithalatındaki artış çelişkili değil midir? Çöp ithal etmek yerine ülkemizdeki çöplerin geri dönüşümde kullanılması yönünde çalışmalarınız nelerdir?'