Amanos Dağının eteklerinde yaşayanlar, yayık kültürünü günümüze taşımayı sürdürüyor.
Hatay´ın çeşitli ilçelerindeki yaylalarda çobanlık yapan ve küçükbaş hayvan yetiştiricileri, yaşam kültürlerini canlı tutmaya devam ediyor.
Elektrik ve teknolojinin olmadığı, derme çatma kulübelerde yaşam süren yörükler ve yaylacılar, sabahın alaca karanlığında uyanıp, işlerini yapmaya başlıyor. Kimi davar ağılında keçi sağarak başlıyor güne, kimisi de davar yemliyerek. Çobanın azığını hazırlayan ev kadınları da, onları uğurladıktan sonra çalı süpürgeleriyle ağılı temizliyor. Evin büyükleri de süpürülen zibilleri, bir yere iskif ediyor... Ahırda, keçilerinin yanında geçen iki-üç iki saatlik çalışmanın ardından, ev işlerine sıra geliyor.
Bir gün öncesinden ısladıkları çam ağacından yapılmış tahta yayıklarının başına geçen ev kadınları, yayık yayıyor. Yayıktan çıkardığı taze tereyağını saçta pişirdiği ekmekle dürüm yapıyor ve yanında bir bardak soğuk ayranla, yorgunluğunu üzerinden atmaya çalışıyor...
Belen´in Kıcı Apışkaya Yaylasında yayık yayan Fatma Börü, yayık yaymaktan zevk aldığını ifade ediyor ve bu zevki daha çok çocuklarıyla birlikte yaptığı kahvaltıda hissettiğini anlatıyor. Apışkaya yaylacıları, zengin kültürümüzü yaşatmaya devam ettirirken, teknolojiden yararlanabilmek için bölgelerine elektriğin getirilmesini, yollarının yapılmasını da isteyerek, yetkili ve yöneticilere sesleniyor.
9411,13%0,46
34,56% 0,25
36,04% -0,51
3000,45% 1,31
5010,37% 1,12