Akın Bodur/İskenderun
Dünyayı sarsan ve Türkiye´de Mart ayından itibaren görülmeye başlandığı sanılan koronavirüs hastalığının salgın olarak yaşanmasıya izoleye çekilen ya da zorunlu olarak karantina uygulamasına tutulan insanlar, yemek alışkanlığını da değiştirdi. Virüs salgını sonrası insanların yeme içme alışkanlığını değiştirini anlatan Köseoğlu lokantası sahibi Ali Rıza Köseoğlu, bu durumun yeme-içme kültürünü etkileyebileceğini ifade etti.
Koronavirüs salgını öncesi ve sonrasında müşteri potansiyeli ve insanların yeme içme alışkanlığını değerlendiren Köseoğlu, 'Yemek yeme alışkanlığı değişti ama sadece bununla kalmayıp, yemek kültürünün değişimine yansıyacak gibi' değerlendirmesinde bulundu. Salgınla birlikte insanların izoleye tabi tutulduğunu, birçok sektörde işyerlerinin zorunlu olarak kapatıldığını anımsatan Köseoğlu, lokantaların da bu durumdan etkilendiğini belirtti. Köseoğlu, 'Salgın sonrası kent halkının yemek yeme alışkanlığına baktığımız da, az sulu ve susuz yemeklere yöneldiğini ve bunun yayılacağını düşünüyorum. Döner, kebap, lahmacun, ızgara gibi çok pişen yemeklerin koronavirüs hastalığının bulaşımını önlediğinin bilinmesi, dışarıda yenilen yemeklerde insanları daha çok bu yemek türüne yöneltiyor. Ve yurttaşlar insan temasının az olduğu yiyeceklere yöneliyor. Her gün dışarıdan yemek yiyen bir kişi, yemeğe kaç kişinin temas ettiğini bilir. Bu nedenle de yemek alışkanlığı değişiyor ama bu kültür değişimine doğru gidebilir. yeme kültürü henüz değişmedi, belki daha ileride değişim yaşanabilir' diye konuştu.
Grup halinde yemek yeme alışkanlığının da azaldığını, mesafe korunsa da grup içerisindeki bazı kişilerin çekingen davrandığını gözlemlediğini belirten Köseoğlu, 'Çekiniyor olsalar da ses çıkarmıyor ve gruba uyum sağlıyorlar. Ancak görebildiğim şey, psikolojik çekinliğin de yaşanması' değerlendirmesini yaptı.
Plastik çatal-kaşığa alışılamadı
İnsanların dışarıdan yemek yemek yerine evden yemek getirmeye başladığını, bunun lokantaların müşteri oranını yüzde 50 dolayında etkilemesi üzerine işyerlerinin yemek çeşidi ve miktarını azalttığını anlatan Köseoğlu, halkın tek kullanımlık tabak, bardak, bıçak, kaşık ve çatala alışamadığını, bunları tercih etmediğini ifade etti. Bazı işyerlerinde maske kullanımının zorunlu olduğunu, lokantaların da bunlar arasında yer aldığını anlatan Köseoğlu, maskesiz gelen müşterilerine maske hediye ettiklerini ancak maske kullanımına alışmayanların maskelerini almadan gittiğini belirtti.
'Aşırı bir rahatlık hissi var'
Köseoğlu, 'İnsanlar biraz rahat gibi. Hatta çok rahat. Aşırı bir rahatlık hissi var. Bu rahatlık yeni bir dalgayı getirebilir. Sokaklar bunu yansıtıyor gibi. Yetkililerin açıklamalarını aktaran medyanın yaklaşımı da bu tavrı destekliyor. Çünkü, koronavirüs hakkında sayılar veriliyor ama hangi kentte kaç hasta bulunduğunun açıklanmaması insanların hastalığın uzakta olduğunu düşünmesine yol açıyor. Ancak, kullandıkları bir cadde veya sokakta, bir esnafın, kamu kurumunda görevli bir çalışanın hastalığına yakalandığını duymaları halinde tavırları değişiyor. Hastalığı yakında hissedince panikliyorlar' diye konuştu.
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55