Birleşmiş Milletler (BM) ile Avrupa Birliği´nin (AB), Türkiye´de bulunan Suriyeli sığınmacılara yönelik entegrasyon projelerine desteği sürüyor.
Akın Bodur/İskenderun
BM ve AB, 2017 yılından beri Suriyeli sığınmacıların yaşadığı kentlerdeki topluma entegrasyonuna yönelik projelere desteğini arttırdığı biliniyor. Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen ve 24 ay süreyle Hrant Dink Vakfı´nın yürütücülüğünü yapacağı “Yeni bir söylem ve diyaloğa doğru” projesi, yapılacak. Dört sivil toplum kuruluşunun ortaklığında yapılıyor. Projeyle mültecilere yönelik ayrımcı söylemleri dönüştürmek ve özellikle medya, kamu ve sivil toplum sektörleriyle ortak bir çalışma yürütmesi amaçlandığı öğrenildi. Proje, 21 Haziran´da Şanlıurfa´da başlayacak ve ardından Hatay´la devam edecek.
Hrant Dink Vakfı, Toplum Gönüllüleri Derneği, Hayata Destek Derneği, Sabancı Üniversitesi ortağı olduğu projenin uygulama sahasının Hatay, Şanlıurfa, İstanbul ve Ankara olduğu açıklandı. “Yeni bir söylem ve diyaloğa doğru” projesine ilişkin yapılan açıklamada şunlara yer verildi: 'Projenin genel amacı, Türkiye´de bir arada yaşama imkânını güçlendirmek için, Suriyeli mültecilere dair toplumda var olan önyargıları ve yanlış bilgileri sorgulamak ve insan hakları odaklı yeni bir dilin oluşması için yerelde kamu, medya ve sivil toplum sektörleriyle işbirliği yapmak. Proje, Hrant Dink Vakfı´nın 2009 yılından bu yana sürdürdüğü, yazılı basında nefret söylemini ve ayrımcı söylemi izleme çalışmasından yola çıkarak kurgulandı. Yapılan medya izleme çalışmaları, özellikle 2014 yılından bu yana, Suriyeli mültecilere yönelik önyargıların arttığını ve çoğu zaman insan haklarının göz ardı edildiği bir dilin kullanıldığını gösteriyor. Bu nedenle, Türkiye´de bir arada yaşama imkânını güçlendirmek için bu konuda farkındalık yaratmayı ve insan hakları odaklı yeni bir dil kurulmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu amaçla, proje kapsamında, mültecilerle farklı bağlamlarda temas eden 3 önemli sektör olan kamu, medya ve sivil toplum sektörleriyle işbirliği yapacağız. Bu işbirliğini mülteci nüfusunun yoğun olduğu Hatay, Şanlıurfa ve İstanbul illerindeki kurumlarla kuracağız. Mültecilere dair toplumda var olan önyargıları ve yanlış bilgileri sorgulamak, toplumsal kutuplaşmanın kalkmasına katkı sunmak, farkındalığımızı güçlendirmek ve birlikte yeni bir dil kurmak için; bir eğitim modülü aracılığıyla, toplumda etki alanı geniş bu üç sektörün çalışanlarıyla bir araya gelerek deneyim paylaşmak, alternatif söylem geliştirmek ve bu söylemle toplumsal diyaloğa katkı sunmak odaklı çalışacağız. Projenin başlıca aktiviteleri uzmanlarla görüşmeler, yuvarlak masa toplantıları, modülün geliştirilmesi, eğitimlerin uygulanması, uluslararası paneller ve savunuculuk faaliyetleridir. Modülün ilk aşamasında yapılacak eğitimler ´eğitmen eğitimi´ formatında olacak ve bu çalışmaya katılan çalışanların kendi kurumlarındaki meslektaşlarına bu eğitimi aktarmaları sağlanacak. Aynı zamanda, ulusal ve uluslararası panel ve atölyelerle daha geniş kitlelere ulaşılacak ve projenin son safhasında, Ankara ve İstanbul´da kamu yetkilileri ve politika yapıcılarla görüşülerek bu modülün ve benzer işbirliklerinin sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik çalışmalar yapılacaktır.'
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55