Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Necmettin Çalışkan, koronovirüs salgını karşısında ‘Her şey halkın sorumluluğunda´ gibi bir anlayışın sürdürülemeyeceğini de ifade ederek, sosyal devlet anlayışının ciddi bir şekilde gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.
Küresel bir salgına dönüşen koronavirüse karşı sürdürülen mücadelenin yarattığı daralmaya dikkat çeken Çalışkan, “Yeni bir tedbir paketi çok acilen açıklanmalı, kepenk kapatan esnafın, işsiz kalan insanların ve geniş halk kitlelerinin yarasına merhem olunmalıdır” dedi.
Salgına yönelik mücadelenin yetersiz kaldığını eleştirisinde bulunan Necmettin Çalışkan, toplumun önemli bir kesimin ekonomik yıkımlarla karyı karşıya kalmaması için önlem alınması çağrısında bulundu. Çalışkan, yazılı açıklamasında, değişik kesimlerde çeşitli mağduriyetler yaşandığını, özellikle alt gelir grubu ve ücretli kesimin durumunun daha da vahim bir tablo oluşturduğunu vurguladı: “Anlaşılan güç odakları ve lobiler tuttuğunu kopardı. Alt gelir grubu ise yine ezilmeye mahkûm bırakıldı. Acilen paketin gözden geçirilmesi ve ezilen kitlelerin hesaba katılması gerekiyor. Aksi halde bu kriz sonunda ülkemizi büyük bir sosyal facia bekliyor, acilen tedbir alınmalı.”
Çalışkan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Krizden esas etkilenen kesim; kapanan atölyelerdeki işçiler, küçük esnaf, günübirlik kazanan pazarcı, inşaatta çalışan amele, AVM´lerde çalışan tezgâhtarlar, lokantalardaki garsonlar, otel temizlikçileri ve kapatılan hizmet sektörüne ait işyerlerindeki birçok çalışandır. İşsizler ordusundan söz etmiyoruz bile. Kısa çalışma ödeneği de sigortalı işte çalışıp ara verenlere yarıyor. İşveren, çalışanını çıkarsa zalim patron oluyor. Çıkarmasa çarkı nasıl döndürecek? Piyasada işler durma noktasında. Tedbirler kapsamında; sağlık durumu riskli olanlar ve yaşlıların çalışmasına izin verilmiyor. Kamudaki neyse de özel sektördekilerin hali ne olacak? Adamın zaten hastalığı nedeniyle gideri daha fazla, kendisi zorda, bir de hastasın evinde git yat deniliyor.”