Yeni dönemin ilk önergesi

Sadet Berkyürek/İskenderun

27. dönem yasama çalışmalarını yemin töreninin ardından başlatan TBMM başkanlığına ilk soru ve araştırma önergesi ile ilk yasa teklifini Hatay Milletvekili Serkan Topal verdi.
Yeni dönemin ilk soru önergesinde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kapsamında Cumhurbaşkanlığına seçilen Recep Tayyip Erdoğan´ın Salı günü günü TBMM ‘de ‘tarafsızlık yemini ederek Partili Cumhurbaşkanı sıfatı ile göreve başladığını´ hatırlatan Serkan Topal, TBMM Başkanlığı´na verdiği soru önergesinde Erdoğan´a iki soruya yanıt verilmesini istedi.

“Yemine sadık kalacak mısınız?”
Yürütmenin başında yeralan Cumhurbaşkanı´na milletvekillerinin yazılı soru önergesi ile soru sorma hakkını ilk kullanan Topal, şu soruları yöneltti: “Sayın Cumhurbaşkanı yemin metninde ifade ettiği ‘Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma´ sözüne sadık kalarak bu ilke ve İnkılapların uygulanmasının ödünsüz olarak yerine getirilmesini yürütme olarak temin edecek misiniz? Yine yemin metninde ifade edildiği üzere “üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine and içerim.” Sözüne bağlı kalarak; hiçbir siyasal ayrım yapmadan başta yurttaşlarımız olmak üzere tüm siyasi partilere, kurum ve kuruluşlara , ‘tarafsız´lık ilkesi kapsamında eşit davranarak yemininize sadık kalacak mısınız?

‘Öğrencinin kırtasiyesi MEB´ten teklifi
İlk Kanun teklifini de ‘ücretsiz eğitimin sağlanması´ amacıyla Milli Eğitim temel kanununda değişiklik yapılmasına yönelik olarak hazırlayan Milletvekili Topal, bu yasa değişikliği ile zorunlu eğitim kapsamındaki tüm öğrencilerin kırtasiye ihtiyaçlarının ücretsiz karşılanmasını hedeflediklerini belirtti. “Hatay ve eğitim benim için iki vazgeçilmez konudur” diyen Topal, eğitimle ilgili teklif gerekçesinde okula başlangıç giderlerinin alt ve orta gelir grubunda bulunan ailelerin bütçelerini sarstığını, eşit ve parasız eğitimin sağlanması amacı ile değişiklik teklifinde bulunduğunu ifade etti.
Ülkemizde adaletsiz gelir dağılımının, eğitim harcamalarına da yansıdığını vurgulayan Topal, Türkiye´deki eğitim harcamalarının yüzde 51,2´sini en zengin yüzde 10´lik kesim tarafından gerçekleştirildiğini kaydetti. Topal, şu değerlendirmeyi yaptı: “En yoksul yüzde 10´luk kesimin yaptığı eğitim harcaması ise yüzde 0,8´de kalmaktadır. Verilere göre, en zengin 2 milyon 230 bin aile eğitim için 2016 yılında 10 milyar 555 milyon lira harcarken, en yoksul yüzde 10´luk dilimde yer alan 2 milyon 230 bin aile ise sadece 165 milyon liralık eğitim harcaması yapabilmiştir.”
Eğitim için yapılan harcamada 64 katlık bir uçurum oluştuğuna işaret eden Topal, gerekçe raporunda şunları paylaştı: “2017- 2018 eğitim öğretim yılı geçmiş yıllara oranla daha büyük sorunlarla tamamlanmıştır. 2018-2019 Öğretim yılı sorunların daha da artacağını göstermektedir. 2017-2018 eğitim öğretim yılında; okulöncesi eğitime başlayan bir öğrencinin başlangıç gideri 775,20 TL, ilkokul 1 inci sınıfa başlayan bir öğrencinin başlangıç gideri 1.277.46 TL, ortaokula başlayan öğrencinin başlangıç gideri 1.236.63 TL, liseye başlayan öğrencinin ise 1.499.61 TL´dir.”

Hatay için meclis araştırması talebi
Milletvekili Serkan Topal, yeni dönemin ilk meclis araştırması talebini de TBMM Başkanlığı´na verdi. Hatay ilinin bir biriyle ilintili ve ‘birinin diğerini etkilediği sorunlarının birlikte değerlendirilmesi ve alınacak önlemlerin tespitini´ isteyen Topal, potansiyeline karşın Hatay´ın, tarımsal üretimden ve inanç turizmden gerekli payı alamadığını kaydetti. Topal, şunları kaydetti: “Kültür ve Turizm Bakanlığı Hatay´ın tanıtımı için gerekli olan hiçbir eylem planı oluşturamamıştır. Yapılan Tanıtım günleri kapsamında yöresel ürünler satışının dışında dünyaya tanıtım açısından hiçbir planlama bu güne kadar yapılamamıştır. Tarımsal alanda da sorunlar devam etmektedir. Ülkenin en verimli ovası olan Amik Ovası´nın sulama projesi yıllardır bitirilememiştir. Ülkemizin içinde bulunduğu tarımsal ürün sıkıntısı, son günlerde ortaya çıkan Patates ve Soğan kıtlığı Amik Ovasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Seracılık ve organik tarımda desteklenmesi gereken bir bölge olmasına karşın , bu konuda hükümetçe bir destek görmemektedir. İskenderun Körfezinde bulunan Termik santralin yarattığı kirlilik, insan sağlına zarar vermekle birlikte tarımsal alanları da etkisi altına almaktadır. Bununla ilgili önlemler alınmadığı takdirde ileride telafisi imkansız sorunlarla karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz olacaktır.”