Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Petek Durgeç, milli mücadelede öncü görev üstlenen yerel basının, günümüzde de siyaset ve demokrasi kavramının önemli aktörü olduğunu söyledi. Korkut Ata
Akın Bodur/İskenderun
Osmaniye´deki Korkut Ata Üniversitesi, iki gün süren 'Yerel Medya, Habercilikte İlkeler ve Yeni Yönelimle' konulu panel düzenledi. Osmaniye ve yöreden gazetecilerin katıldığı panelde katılımcılara mesleki bilgilendirmeyi, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şadiye Deniz, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mikail Batu, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Petek Durgeç ve Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Simge Deniz Demirel yaptı.
Korkut Ata Üniversitesi Rektörlük Büyük Salonunda üç oturum halinde düzenlenen 'Yerel Medya' panelinin açılışında konuşan üniversite rektörü Prof. Dr. Turgay Uzun, dördüncü güç olan medyanın günümüzde dördüncü güç olmaktan çıkıp, kapitalizmin gelişmesi ile birlikte tekeller, monopoller siyasal anlamdaki güçler daha özgürlükçü ve iktidarların dışında yer alan beşinci güç haline geldiğini savundu. Rektör Uzun, 'Sosyal medya ve internet medyası dediğimiz güç ortaya çıktı. Bu daha güçlü bir biçimde tüm toplumları etkilemeye başladı. Tabiki bu şekilde olduğunda bir takım sorunlar beraberinde geliyor. Bu panelde bu sorunlar aydınlığa kavuşacak' değerlendirmesini yaptı.
'Artık bir reel bir de dijital kimliğimiz var'
Panelin 'Dijitalleşme, Gazetecilik ve Yerel Basın' başlıklı ilk oturumunda ´Dijital Gazetecilik ve Unutulma Hakkı´ üzerine değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Şadiye Deniz, 'Dijital çağda yaşıyoruz. Bu, reelde nasıl bir insan olduğumuzun dahi önüne geçiyor. Yani artık bir reel bir de dijital kimliğimiz var' dedi. ´Unutulma hakkı´nın Avrupa´da yasal bir hak olurken, ülkemizde bunun uygulanmadığını belirten Deniz, unutulma hakkının, kişinin dijital ortamda kendisi ile ilgili olumsuz bilgi ya da haberi istememe hakkı olduğunu ifade etti. Deniz, 'Unutulma hakkı, dijital hafızada olumsuz verilerin silinmesi hakkı ve silinmesidir. AB´de temel insan hakkı arasında olan bu hak, Türkiye´de yasal değil. Ben de temel insan hakkı olduğuna inananlardanım. Haber gerçek olsa dahi, bir mağduriyet yaratıyorsa, kişinin onu sildirmeyi isteme hakkı olmalı. Bu hakkın kullanımında kişinin ismi ile haber arasındaki bağlantı kaldırılıyor ama haber ortadan kalkmıyor, kalıyor' diye konuştu.
'Gerçek ve doğru haberin unutulma hakkı yok'
İlk kez 2014´te İspanyol bir kişinin başvurusu üzerine AB Adalet Divanı tarafından uygulandığını anlatan Deniz, 'Tabi ki, kimlerin faydalanabileceğinin kriterleri var. Mesela tarihsel verilerin unutulma hakkından yararlanılamaz. Haberde kamu yararı varsa da yararlanamaz. Ünlüler, siyasetçiler, kamuya mal olmuş kişiler, kanaat önderleriyle ilgili haberler silinemez. Ama olayın üzerkinden 10 yıl geçmişse ya da kişi cezasını çekmişse ve haberin silinmesinde kamusal yarar yoksa, o zaman silinebilir. Gerçek ve doğru haberin unutulma hakkı yok. Gazetecilik etiğine uygun habercilik yapılmışsa, unutulma hakkı getirmemelidir. Unutulma hakkı, etik kurallar dışındaki haberler için uygulanmalıdır. Unutulma hakkının uygulanması, kişiye yeni geçmiş getirebilir ve o zaman kamunun bilgi edinme hakkı ortadan kalkar. Gazetecilik, tarihi düzeltme işi değildir' diye konuştu.
'İnternet ortamdaki her şey arşivleniyor'
‘Sosyal Medya ve Metaverse´ üzerine konuşan Doç. Dr. Mikail Batu, 2020 verilerine göre, ülkede 2 milyon kişinin okur yazar olmadığını, üniversite mezununun ise 11.5 milyon kişi olduğunu söyledi. Teknolojinin bilgi aktaramı olduğunu ve bunun nesilden nesile aktarıldığını anlatan Batu, basın tarihini anlattı, günümüzde en çok kullanılan sosyal iletişim araçlarının sırasıyla youtube, facebook, whatshapp ve instagram olduğunu ifade etti. Sanal dünyanın büyük ilgi gördüğünü, kişilerin hiçbir zaman giyemeyeceği kullanamayacağı ürünleri satın aldığını anlatan Batu, 'Sosyal medyada güvenlik önemli. Tanımadığımız, bilmediğimiz hiçbir şeye eklenilmemeli. Çünkü, sosyal ortamdaki her hareket, bizim dijital ayak izlerimizdir. Ve bu alanda her şey arşivleniyor. Bu nedenle daha bilinçli, daha dikkatli olmalıyız. şüpheci olmamız ve bu şüphecilikle hareket etmemiz gerekiyor' dedi.
'Gazeteciler, gazetecilerin ´eşik bekçisi´dir'
'Türkiye´de ve Dünyada Yerel Basın” üzerine değerlendirmede bulunan Dr. Petek Durgeç, yerel basının, kent halkını bilgilendirmek, eğitmek, eğlendirmek ve kamuoyu oluşumunu sağlamak için çalıştığını belirtti. Yerel basının yöreyle ilgili bilgi aktardığını, sorun ve yaşananları ortaya koyup, çözüm önerebildiğini, halkla yönetim arasında köprü görevini üstlendiğini anlatan ve gazetecilerin ´eşik bekçisi´ olduğunu belirten Durgeç, 'Yerel basın, Kurtuluş Savaşı´nda da çok önemli görev üstlenmiştir. Milli mücadelede öncü görev üstlenmiştir. Günümüzde ise siyaset ve demokrasi kavramının önemli aktörüdür. Ulusal demokrasiye katkı vermektedir. Konusu, yerelin, kentin sorunudur ve objektif olması, toplumsal çeşitliliğin aktarılmasına fırsat vermesi, toplumdaki ortak kanaat ve duygunun oluşumuna zemin hazırlaması, kamuoyunu yansıtması çok önemlidir. Yerelin sorununu merkeze aktarma işlevini de yapar. Bu nedenle demokrasinin en önemli aygıtıdır. Yerel basından beklenti, olanı tarafsız aktarmasıdır. Toplumsal sorumluluk kuramı bunu gerektirir. Kuram, toplumsal huzurun sağlanması için gazetecinin bir konuyu dengeli şekilde aktarmasını zorunlu kılıyor' diye konuştu.
'Atatürk, yerel basında başyazarlık yaptı'
Atatürk, yerel basını ´fazilet adaları´ diye tanımladığını belirten Durgeç, şöyle konuiştu: 'Yerel basında başyazarlık yapan Atatürk, ´birleştirici ve bütünleştirici´ diye nitelendirdiği yerel basını, ´Anadolu basını´ olarak ifade etmiştir. Atatürk´ün, yerel basında başyazı olarak yazdığı 500 kadar makalesi vardır.'
'Yeni medya türleri çıksa da, gazetecilik ilkeleri değişmedi'
“Habercilikte Yeni Yaklaşımlar” üzerine konuşan Dr. Simge Deniz Demirel, yeni nesil gazeteciliğin teknolojik gelişmelerle şekillendiğini anımsattı. Teknolojik gelişmenin gazetecin temelden şekillendirdiğini ifade eden Demirel, dijital medyanın, geleneksel medyaya göre, çoklu ortam, hız ve etkileşimi oluşturduğunu; habercilikte üretim süreci, mesleki pratikler, okurun rolü ve işlevinde değişiklik yarattığını hatırlattı. Bazı sosyal paylaşım sitelerinin haber kaynağı haline geldiğini belirten Demirel, teknolojiyle birlikte yeni medya türleri çıksa da, gazetecilik ve ilkelerinde değişiklik olmadığını söyledi.
'Haber yazımında etik ilkeler önemli'
'Habercilik Üzerine Uygulamalar´ başlıklı ikinci oturumda katılımcılara ‘Geleneksel Gazetecilikte Haber Yazma, Basın Bülteni Hazırlama´ ile ‘Haber Fotoğrafçılığı´ konularını anlatan ve mesleki etik konusunda TGC´nin ´etik kuralları´ ile bilgilendiren Dr. Durgeç, geleneksel gazeteciliğin haber yazım pratiğinde etik ilkelerin önemli olduğunu, haberde bilginin, yorumun ise makalede yer alması gerektiğini, gazetecilere ´özel´ olarak verilen bilgilerin kaynağının ´sır´ olarak tutulması; Gazetecilerin de haber yazarken gerçekleri saptırmamasını, evrensel ilkeleri uygulaması gerektiğini söyledi. Haber metinlerinin 5 N, 1K´dan oluştuğunu anımsatan Durgeç, 'Haberde bunlardan biri yoksa, o haber, eksik haberdir' dedi. Haber yazım şekilleri konusunda katılımcıları bilgilendiren Durgeç, haber fotoğrafı ile belgesel fotoğrafların farklı olduğunu, haber fotolarının olayı yansıtırken, belgesel fotoğrafların ise kanıtlayıcı ve anlam yüklü olduğunu anlattı.
'Dijitalleşme en çok gazeteciliği değiştirdi'
‘Dijital Gazetecilikte Haber Kaynakları (SEO, Sosyal Medya)´ üzerine bilgi veren Prof. Dr. Deniz, dijitalleşmenin ´sosyal medya uzmanlığı´ gibi gazetecilikte yeni iş alanlarının oluşturduğunu belirtti. Deniz, 'Dijitalleşme tüm sektörleri etkiledi ama en çok değiştirdiği sektörlerden biri gazetecilik. Yazılı basın ile internet gazetesi birbirinden çok farklı iki ayrı gazete gibi. Dijitalde, görüntü ve yazılı haber ile fotoğraf birlikte var. Bu da etkili oluyor. Bu dönemde artık ´okur´ kelimesi yeterli olmuyor. Başka bir kelimeye ihtiyaç var. Dijital gazetecilikte yeni ´eşik bekçisi´ ´okur´ardır. Çünkü, okur hem üretici hem tüketici durumundadır.' değerlendirmesini yaptı. SEO editörlüğünü ´empati editörlüğü´ olduğunu belirten Deniz, dijitalleşmenin yeni iş modeli ve reklam çeşitliliği gibi gelir kaynakları oluşturduğunu da kaydetti.
‘Sosyal Medya, Farklı Gazetecilik Uygulamaları´ başlıklı üçüncü oturumda, ‘Kurumsal Sosyal Medya Yönetimi´ ve ‘Sosyal Medyada Algı Yönetimi´ konusunda değerlendirmede bulunan Doç. Dr. Batu, kurumsal sosyal medya yönetiminde planlamanın yüzde 70, uygulamanın da yüzde 30 ve markanın da bir duruşunun olması gerektiğini söyledi. Sosyal ağların hafta içi öğle saatleri ile saat 17.00´dan sonra daha çok kullanıldığını, hafta sonları ise kullanımının öğleye doğru arttığını ifade etti.
Dr. Demirel de, ‘Dijital Gazetecilikte Veri Kullanımı´ ve ‘Habercilikte İnfografik´ konumlarında bilgi verdi.
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55