Saadet Partisi SP Hatay il Başkanı Mehmet Harputluoğlu, Ankara'da gerçekleştirilen il başkanları ve il müfettişleri toplantısında Hatay’ın sorunları ve çözüm önerileri konusunda bir sunum gerçekleştirdi.
Hatay'ın stratejik ve jeopolitik önemine vurgulayan Harputluoğlu, Hatay'ın hakettiği değeri görmediğini söyledi.
Harputluoğlu, kayıpların yaşandığı deprem sonrası koşullardan dolayı Hatay’ın verdiği göçe de dikkat çekti. Harputluoğlu, şunları ifade etti:
“Onbinlerce vatandaşımızı kaybettik. Yüz binlerce vatandaşımız ise sevdikleri ile birlikte evini, işini, iş yerini ve yakınlarını kaybetti. Bu kadar kayıp yetmedi ve maalesef vatandaşlarımız canından çok sevdiği memleketini terketmek zorunda kaldı. Memleketini terketmeyen ve hâlâ direnenler ise büyük acılar ve kayıplar yaşamaya devam ediyor. Deprem bize üç türlü ölüm yaşattı. Birincisi deprem anında ölenler, ikincisi depremin ardından kurtarılmayı beklerken ölenler ve üçüncüsü ise deprem sonrası ihmal edildiği için kahrından ölenler.
HALA KONTEYNER VE SU BEKLENİYOR
Depremin üzerinden aylar geçmiş olmasına rağmen hâlâ hedef yıkım ve geçici barınma! Bir yılda bütün konutların tamamlanarak evlerine geçileceği sözü verilen vatandaşlarımız, yedi ay geçmesine rağmen henüz hâlâ konteyner bekliyor. En basit ihtiyaçlara dahi ulaşamayan insanlarımız su bekliyor.
HATAY YOK SAYILIYOR
Belirsizlikler, olumsuzluklar ve umutsuzluklar karşısında muhatap, çok basit sorularına cevap bekliyor. Maalesef Hatay yok sayılıyor. Hatay sıradan bir şehir değildir. Hatay tarihi, kültürü ve stratejik konumuyla kadim bir şehirdir. Onlarca uygarlığa ev sahipliği yapan Hatay, insanlık tarihinin her daim en kadim yurdu olmuştur. Hatay, Türkiye'nin Ortadoğu'ya açılan kapısıdır. Akdenizin kalesi ve Türkiye'nin güvenliğidir. Hatay, sadece şahsî meselemiz değil, Türkiye'nin de şahsiyetidir. Bu sebeple Hatay layık gördükleri kadar değil, hakettiği kadar değer görmek zorundadır.
DEMOGRAFİK YAPI HESABA KATILMADAN YAPILANLAR EKSİK KALIR
Hatay halkını zorunlu göçe zorlayan bu kötü şartları ortadan kaldırmak milli bir meseledir. Hatay'ın stratejik ve jeopolitik konumu, demografik yapısı hesaba katılmadan yapılan her iş eksiktir. Geçici barınma ihtiyacının karşılanması istihdamla birlikte işletilmesi gereken bir süreçtir. Ticari hayatın başlaması çok ciddi desteklerin verilmesiyle mümkündür. Hatay özel bir şehirdir ve özel statü kazandırılması zorunludur. Bütün sektörler desteklenmeli, vergiler kaldırılmalı, üzerimizdeki yükler hafifletilmeli ve mutlaka üretimi teşvik edecek politikalar ortaya konulmalıdır. Hatay'ın kalkınması bölgenin ve Türkiye'nin kalkınması demektir.”