Yakanlarını kazada kaybedenler çözüm istiyor
Nesrin Geyik/İskenderun
İskenderun´da 27 yılda aynı bölgede meydana gelen 8 kazada 43 kişinin yaşamını yitirip, 114 kişinin yaralandığını belirten mahalle sakinleri ve kazaya uğrayanların yakınları, bölgede kazalara karşı önlem alınmadığını belirterek, bu durumu protesto etti. İskenderun Deniz Er Eğitim Alayı karşısında geçen yıl 02 Nisan´da bir tırın freninin boşalması üzerine meydana gelen kazada, tırın 24 aracı çarparak durabildiğini ve 6 kişinin yaşamını yitirirken, 23 kişinin yaralandığını belirten yöre sakinleri, yaşamını yitirinleri ölüm yıldönümünde andı ve önlem alınması çağrısında bulundu.
Geçen yıl yaşanan kazada eşi Esmehan ve kardeşleri Ali ve Leyla Yıldırım´ı kaybettiğini ifade eden İbrahim Yıldırım, 'Alınacak önlemlerin hangisinin maliyeti, zahmeti, bir insanın ölmesi veya sakatlanmasından daha önemli olabilir?. Kazadan sonra geçen bir yıl içerisinde yapılan tek şey, trafik yön tabelalarını daha görünür kılmak ve daha öncekileri unutturdukları gibi bu olayı da unutturmaya çalışmak. Kendi çıkarlarına hizmet edecek düzenlemeleri jet hızı ile çıkarıp yasalaştıranlar, bizim can güvenliğimiz için önlemler konusunda sağır ve dilsizler. Daha kazanın yıktığı bariyerlere bile dokunulmadı. Sanırım ona da kaynak bulamıyorlar' diye konuştu. Belen istikametinden İskenderun´a, iniş aşağıya doğru gelen araçlar için ´kaçış rampası´ yapılması gerektiğini da anlatan Yıldırım, 'Kaçış rampası için ´proje hazır, sadece imza bekliyor; Eli kulağında; Aylar içinde yapılacak´ denilmeye devam ediliyor. Kaçış rampaları, en acil şekilde hayata geçirilmeli, proje masalları ile insanları uyutmak yerine, hizmete gireceği tarihin sözü verilmelidir. Bizler, eşlerimizi, kardeşlerimizi bu ölüm noktasında, göz göre göre gelen trafik canavarına verdik. Ama yetkililer için laf çok, iş, icraat yok. Başka bir çözüm oluşturuluncaya kadar, ağır vasıtaların tamamının şehre girişinin çevre yolundaki liman çıkışından yapılması sağlanmalıdır. Bazı şirketlere, belediyelere veya kamu kuruluşlarına ait ağır vasıta sınıfındaki tüm araçların muafiyetlerinin kaldırılmasını, verilmiş izinlerin de iptalini bekliyoruz. Zira ağır tonajlı olması nedeniyle aynı riski taşıyan bu araçların, bir kurum veya imtiyazlı şirketin aracı olması, onun riskini ortadan kaldırmayacağı gibi alınan önlemi de anlamsızlaştıracak, itibarsızlaştıracaktır. Bu nedenle tanınan her muafiyet, verilen her izin, bir cinayet işleme ruhsatı olacaktır. Giriş yasağını ihlal eden araçlara verilen para cezaları ise oldukça komik seviyelerde olup, caydırıcılığı yoktur. Maske takmamanın cezasının 930 TL olduğu günümüzde, bu kadar insanın hayatına kasteden trafik yasağı ihlalinin cezası 132 lira. Bu komediye acilen son verilmeli ve cezaların caydırıcı seviyelerde olması sağlanmalıdır' diye konuştu. Hatay Milletvekillerine de seslenen Yıldırım, 'Partiler üstü olan bu konuda tüm milletvekilleri yekvücut halinde davranıp, önlemlerin acilen hayata geçirilmesi konusunda sorumluluk yüklensin, yüklensinler ki 43 canın üzerine daha fazla can saymak zorunda kalmayalım' dedi. Kazayı yapan şoför ve firma hakkında açılan davanın sürdüğünü belirten Yıldırım ailesinin avukatı Murat Düzen de, kazanın oluşunda başka kurumların da etkisi olup olmadığının incelemesi bilirkişi incelemesiyle sürdüğünü ifade etti.
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55