Tarih: 27.08.2024 15:17

Yolbulan'da grev kırıcılığına 'suçüstü'

Facebook Twitter Linked-in

Akın Bodur/Dörtyol
Dörtyol'da üç ayrı tesiste üretimler yapan Yolbulan Metal Sanayi ve Ticaret A.Ş.'de işçilerin başlattığı grev, 50. gününde devam ediyor. Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, EMEP MYK Üyesi Halil İmrek, Hatay İl Başkanı Tugay Demir, partinin İskenderun, Dörtyol ve Erzin ilçe başkan ve yöneticileri, grevdeki Yolbulan Metal Fabrikası işçilerini dün; 69. gününde ziyaret etti. Özçelik-İş Sendikasının yetkili olduğu Yolbulan Metal fabrikasında çalışan işçiler, düşük ücrete karşı 20 Haziran’da greve çıkmıştı.
"Yolbulan işçisi yalnız değildir; Birleşe, birleşe kazanacağız; İş, ekmek, özgürlük" sloganları atarak Yolbulan Metal Fabrikası işçilerinin 69 gündür sürdürdüğü grev çadırını ziyaret eden EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca ve beraberindekiler, Özçelik-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mehmet Güngör ve yöneticileri ile grevdeki işçilerle görüştü.

İşveren tarafından iki defa grev kırıcılığı yapılmış
İşçi, emekçiler ve sendikanın tam bir bütünlük içerisinde, ilk günkü gibi şekilde yoluna devam ettiğini ve grevi sürdürdüğünü belirten Özçelik-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Güngör, "Bizim açımızdan değişen hiçbir şey yok, ama değişen bir şey var; biz burada sıcağın altında, grev çadırında, emeğimizi ve hakkımızı savunurken, işveren tarafından iki defa grev kırıcılığı yapılmıştı. Grev kırıcılığına asla müsaade etmedik etmeyeceğiz de. Her şeyi yasalara göre yapacaksan, herkes de haddini bilecek. Nasıl ki işçi ve emekçi burada yasalar çerçevesinde mücadelesini sürdürüyorsa, aynı karşılığı da işverenden bekliyor ve beklemeye devam ediyoruz. Aksi taktirde gereği yapılacak. Bu kadar net. Başka hiçbir şek yok, olmayacakta" dedi.

İşveren 'niye haber vermiyorsun?' demiş

"Fabrikada İki kez grev kırıcılığı oldu" diyen Özçelik-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Güngör, "Biz de Dörtyol'da İş Mahkemesine başvurduk ve iş hakiminin buraya gelmesini, fabrikaya girmesini sağladık ve grev kırıcılığını suçüstü yakalattık. Hakimin suçüstü yapması üzerine, işveren bana 'bize niye haber vermiyorsun?' dedi. Şaka gibi bir şey. Dışarıda, grev çadırında 180 arkadaşımız güneşin altında 69 gündür grev yaparken, sizin grev kırıcınızı şikayet ettiğimiz zaman 'Geliyoruz haberiniz olsun. Bugün inceleme olacak, denetim olacak' mı diyeceğiz? Böyle bir şey olabilir mi? Biz sarı sendika mıyız? Ben senle beraber mi çalışıyorum? değerlendirmesini yaptı. Güngör, "Fabrikadaki grev kırıcılığına ilişkin Dörtyol'da İş Mahkemesine yaptırdığımız tespit sonrası, Dörtyol Cumhuriyet Başsavcılığına da suç duyurusunda bulunduk" dedi. İşverenin, geçtiğimiz günlerde İran'dan getirdiği ve fabrika sahasına aldığı 5.000 ton demiri satış amacıyla dışarı çıkarmak istediğini, grev yapılan bir işletmede bunun hukuken mümkün olmadığını söyledi.

Greve çıkan işçilere sendikadan yarım maaş 

Özçelik-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Güngör, greve çıkan Yolbulan Metal Fabrikası işçilere sendikanın yarım aylık ödediğini ve bu rakamın 10.500 lira olduğunu da söyledi. Güngör, "Sendikanın ayda verdiği yarım maaş ve diğer kurum ve kuruluşlardan gelen destekler ve yardımlarla, işçi aylığına yakın parayı almış oluyor. Yani işçi üç aşağı beş yukarı maaşı kadar bir geliri alıyor" dedi. Güngör, Yolbulan işçilerini Meclis'e taşıyan Gaziantep Milletvekili Karaca'ya da teşekkür etti.

Yoksulluk kalmadıysa, 69 gündür niye direniyorsunuz?

Hak mücadelesi için greve çıkan işçileri kutlayan ve başarı dileyen EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Karaca da "69 gün bu çadırın altında direnmek kolay değil. Evde de direnmek kolay olmamıştır. Sonuçta siz sendika üyesisiniz. Sendikalı olmak demek, aynı zamanda direniş süreçlerinde, grev süreçlerinde, daha önce işçinin alınteri ile sendikaya katkı sunduğu şeylerin ona geri dönmesi demektir. Bu çok önemli. Sizin direnişe çıktığınız günden bu yana ülkenin dört bir tarafında ireli ufaklı pek çok direniş yaşandı. Ülkenin her yerinde işçiler direnişe çıktı. Sizin talep ettiğiniz şeyler gibi temel taleplerle direnmeye devam ediyorlar" dedi.

Geçtiğimiz günlerde cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı "ülkede yoksunluk yok, artık kalmadı" açıklamasını yaptığını ifade eden EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Karaca, "Ülkede yoksulluk kalmadıysa, yoksulluk sınırının yarısı bile etmeyen 30 bin lira ücret almak için siz niye 69 gündür direnmek zorunda kalıyorsunuz. Bunu açıklamaları lazım. Buradan sormak isterim; adı hukuk devleti denen bu devlette, resmi, yasal bir grev devam ederken, grev kırıcıları göz göre göre bu fabrikaya sokulurken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü sadece seyrediyorsa ve her hukuk kuralı, her adalet süreci sadece patronların işine yarıyorsa, nerede işçinin hakkı, hukuku nerede? Bu işçi için adalet nerede? Bu işçi için hukuk devleti nerede?" diye konuştu.

“Metal fabrikasındakilerin gözü kulağı sizde”

Karaca, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Her grevin, her direnişin işçi için bir okul olduğunu anlatan Gaziantep Milletvekili Karaca, “İşçiler birbirini tanımak, sendikayı tanımak, örgütlülüğü tanımak ama aynı zamanda devleti tanımak, bir daha tanımak için bir okul oluyor. Gerçekten de 69 gündür bu okulda verdiğiniz sınav, bu bölgedeki metal fabrikaları için özellikle bu bölgenin işçi sınıfı tarihi için altın harflerle şimdiden yazılmıştır. Hepinizin eline, emeğine, direncinize sağlık. Havzada bir sürü metal fabrikasındaki kişilerin gözünün kulağının sizde olduğunu biliyoruz. Buradaki kazanımın, onların kazanımı olduğunu biliyorlar.”

"Bekleyerek, 'hadi bakalım kazanacaklar mı acaba?' diye izleyici pozisyonunda kalarak dayanışma da olmaz, destek de olmaz" diyen Gaziantep Milletvekili Karaca, "Gözü kulağı sizin direnişinizde olan bu havzadaki metal işçilerinin, onların sendikalarının, onların üye olduğu emek meslek örgütlerinin, siyasi partilerinin Yolbulan ve Befesa işlerine destek olması, bugün hayat memat meselesi haline gelmiştir. Ama şunu da unutmamamız gerekiyor, direnmek için işçinin önce kendini ikna etmesi gerekiyor. Evet, direniş başladığında o direnişin devam etmesini sağlamak için de direnç göstermek gerekiyor. İşçi sadece kendi direncinden sorumlu değil, yanındaki işçi kardeşinin direnmesinden de sorumlu ama sadece aynı iş yerinde çalıştığımız arkadaşlar için değil. İşçilerin diğer metal fabrikalarındaki işçilerle buluşup, onlarla birlik oluşturduğunun kazanabilir. Bu birlik sağlanamazsa, siz burada direnirken, grev kırıcılığı yapan patronların köle olarak çalıştırdığı kişiler, sizin kırıcılarınız haline gelir. Bu pozisyona düşülmemeli. Hiçbir işçi diğer işçi arkadaşına satmamalı ama bunun da garantisi işçilerin birliği ve dayanışmasıdır. Burada bütün metal fabrikalarında bu direnişinize sahip çıkılması için elimizden gelen tüm olanaklarla çalışmalıyız. Bu direnişin başarıya ulaşabilmesinin en temel koşullarından biri işçilerin dilenmesi ise diğer koşulda onlara sahip çıkılmasıdır. Direnişiniz işçi sınıfına güç katıyor ama işçi sınıfı da ancak birleşirse kazanır" diye konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —