Akın Bodur/İskenderun
İkisi de aynı kentte ve ikisi de meclis, ama yönetimlerindeki anlayışları farklı. Biri, dört ayrı partiden oluşan İskenderun Belediye Meclisi, diğeri 22 meslek komitesinden oluşan İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Meclisi. Biri halka; yerli ve yabancılara açık ve izleyene çay ikram ediliyor, toplantısı internet üzerinden de canlı yayımlanıyor, diğeri ise yaklaşık 8 yıldır parmak hesabıyla hukuksuzca; anayasa, yasa ve yönetmeliklere aykırı şekilde şekilde halka, basına ve odanın üyelerine kapalı oturum yapıyor.
Oy vermeyen meclisi izleyebiliyor
İskenderun Belediye Meclisi'nin bu ay yapılan toplantısını izleyenler arasında belediye meclisine ebeveyni ile birlikte giden üç-dört yaşındaki çocuk da bulundu. Belki meclisi izleyen çocuğa süt ya da meyve suyu gibi ikramlarda bulunulmadı ama birlikte gittiği ebeveynine çay ikram edildi, tıpkı meclisi izleyen halkın temsilcileri gibi... Meclis, yaptığı görüşmeleri, aldığı kararları belki de belediyenin kurulduğu tarihten itibaren ya da Hatay'ın Türkiye Cumhuriyeti'n katıldığı süreçten beri halka açık yapıyor, son 15 yıldır toplantılarını internet üzerinden canlı yayımlıyor, yerli ve yabancı, seçmen ya da değil tüm insanların izlemesine olanak sağlıyor ve alınan kararları basın üzerinden topluma duyuruyor. Halkı temsil eden meclis, kendisini seçen ya da kentte yaşayan halka karşı yaptığı çalışmaları aktarıp, alınan kararları duyurma sorumluluğunu yerine getiriyor.
Aidat ödeyen sanayici temsilcisini izleyemiyor
Kentteki diğer meclis; İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Meclisi ise yaklaşık 8 yıl önce kabul ettiği ama açıklanmayan, üyelerinin bile bilmediği "içtüzük" gerekçe gösterilerek, toplantılarını oda üyelerine kapattı. Bu "yasaklama" bir oturumda kaldırılan parmak sayısı ile alındı ve tüm toplantılar oda üyelerine, basına ve halka kapatmaya yetebildi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en büyük yapısı, yasama organı; TBMM televizyon üzerinden canlı yayımladığı oturumlarını bir sefer kapatabilirken, İskenderun'daki oda meclisi ise bir parmak hesabıyla süresiz kapatma yetkisini kendisine görebiliyor. Ve her yıl üyelik aidatı olarak binlerce lira ödeyen, cirosunun binde 5'i oranındaki parayı odaya aktaran yöredeki sanayiciler ve ticaret yapanlar, seçtikleri temsilcilerinin ne görüştüğünü, ne kararlar aldığını öğrenemiyor. Tıpkı 8 yıl önce çıkan ama hiçbir şekilde üyelerine ve basına duyurulmayan İçtüzük'te nelerin yazıldığın bilmediği gibi. Oda, bir anlamda her yıl aidat aldığı, her evrak için para istediği, sanayici ve ticaret yapanların cirosundan para aldığı ve odanın bütçesini oluşturan üyelerine karşı "sorumsuzluk" örneğini sergilemeyi sürdürüyor.
"Meclisi açın" önergesi
İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası, mecliste alınan kararları üyelerine duyurmadığı gibi birkaç ay önce istifa eden 3 üyenin yerine kimlerin geldiğini de üyelerine, meslek gruplarına, basına ve halka açıklamadı. Odanın 8 yıldır süren bu "kapalı kutu" yaklaşımının sona erdirilmesini isteyen İTSO Meclis Üyesi Erdinç Çelebi, geçen ay verdiği önergede meclis toplantılarının üyelere, basına ve halka açılmasını istedi, önergenin görüşülmesi ise bu aya ertelendi. Oda yönetimden bazılarının geçtiğimiz de günlerde "meclis açılsın" önergesi veren Erdinç Çelebi'yi görüşmeye davet ederek, önergeyi verme nedenini sorgulamaya çalıştığı öğrenildi.
İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Meclisi, Erdinç Çelebi'nin verdiği önergeyi 25 Ocak Çarşamba günü görüşecek. Ve yapılacak oylamada ya meclisin bir anlamda hukuka aykırı şekilde kapanması sürecek ya da meclis toplantıları odanın üyelerine, basına ve halka açılacak.