CHP Hatay ve TBMM Milli Savunma Komisyonu üyesi Dr. Birol Ertem, Manisa, Diyarbakır ve Kastamonu´da yaşayan askerlerin yedikleri karavanadan zehirlenmelerinin sıradan bir vaka olarak değerlendirilemeyeceğini belirtti.
Sadet Berkyürek/İskenderun
Ertem, Milli savunmayı ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının sağlığını tehdit eden çok ciddi bir sorunla karşı karşıyız. Bu aynı zamanda ulusal bir güvenlik sorunudur” dedi.
Milli Savunma Komisyonunun CHP´li üyeleri Yaşar Tüzün, Dursun Çiçek, Murat Bakan, Hüsnü Bozkurt ve Mazlum Nurlu ile birlikte yaptıkları basın açıklamasında Milletvekili Birol Ertem, komisyonun toplanması çağrısında bulundu. Ertem, “Asker ailelerini tedirgin eden ve toplumda büyük tepkiye neden olan Manisa´da yaşanan zehirlenme vakalarını görüşmek üzere Milli Savunma Komisyonunun en kısa zamanda toplantıya çağrılmasını ve Milli Savunma Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı tarafından konu hakkında komisyon üyelerine bilgi verilmesi istedik. Milli Savunma Komisyonu Başkanının toplantıya komisyonu çağırmasının daha uygun olacağını düşündük. Bu vatanın evlatları, göz bebeğimiz Mehmetçiklerimizin sağlığından millet olarak hepimiz sorumluyuz. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi olarak, zehirlenme olaylarının takipçisi olacağız” ifadesini belirtti.
“Ardında özelleştirme politikası yatıyor”
Zehirlenme vakalarının 3 ilde barış zamanında yaşandığını, savaş zamanında böyle bir olay yaşanması durumunda bunun hesabını kimin vereceğini soran Milletvekili Ertem, açıklamasında şu görüşleri paylaştı: “Asker karavanası, Türk Silahlı Kuvvetlerinde özel bir öneme sahiptir. Vatani görevlerini yapan askerlerin sağlıklı beslenmelerine gösterilen özen devletimizin geçmişten gelen bir geleneğidir. Askerinin yemeğinin, kuşamının, sağlığının, eğitiminin üzerine titreyen gerçek komutanlar AKP-FETÖ işbirliği ile açılan Ergenekon, balyoz kumpas davaları ile ordudan uzaklaştırılıp meydan bu ihalecilere kalınca, zehirlenmeler kaçınılmaz hale gelmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin sağlık ve gıda kontrol sisteminde altüst edildi. 15 temmuz darbesi bahane edilerek Askeri hastaneler sağlık bakanlığına devredildi.Sıhhi tahliye, tedavi, gıda kontrolu ve üzerine kurulu müfrezeler işlevsiz hale getirildi. Zehirlenen askerlerin tedavisi yapıldı, fakat peş peşe yaşanan zehirlenmelerin önüne bir türlü geçilemedi. Bu güne kadar Türk ordusu her zaman kendi karavanasından yemeğini yemiştir. Yemekte hem askerin doyması hem de devlet malının israf edilmemesi esastı. Askerin iaşesine göz dikmeyi kimse aklından geçiremezdi. Adeta vatan hainliği sayılırdı. Şimdi asker yemeği karlı bir iş haline getirildi. Yaşanan zehirlenme vakalarının asıl nedeni özelleştirme politikalarıyla, Mehmetçiğin mutfağına sokulan şirketlerdir. Askerlerimizin beslenmesi, kar payı peşinde koşan şirketlere bırakılamaz.
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55