Zil derse çaldı

İskenderun´da 56 bin, Hatay´da 398 bin öğrenci eğitime başladı

GÜNCEL 10.09.2019 10:59:38 0
Zil derse çaldı

 2019-2020 eğitim yılının ilk ders zili dün çaldı. İskenderun´da yeni öğretim yılının zilini kaymakam Yönden çalarken, Hatay´da 398.675 öğrenci ile 20.950 öğretmen, İskenderun´da da 56.558 öğrenci ile 3.451 öğretmen eğitime başladı.

Akın Bodur/İskenderun
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk, orta ve liseler, yeni eğitim-öğretim yılına dün başladı ve öğrenciler çalan zille ilk derse girdi. İskenderun´da eğitim yılının açılışına kaymakam İskender Yönden, ilkokul öğrencisiyle birlikte çaldı ve dersi başlattı. İlköğretim Haftası da kutlanıyor. Hatay´da 398.675 öğrenci ile 20.950 öğretmen, 1.311 okul ve 14.274 derslikte eğitime başladı. İskenderun´da ise 56.558 öğrenci, 3.451 öğretmenle birlikte 149 okuldaki 2.483 derslikte eğitim alıyor. İskenderun´da 27 ilk ve ortaokul, 28 genel ortaöğretim ve 30 mesleki ve teknik okulda eğitim veriliyor.

Eğitim yılına törenli açılış
Yeni eğitim yılının açılışı ve İlköğretim Haftası nedeniyle dün İskenderun Beş Temmuz İlkokulunda tören düzenlendi. İskenderun kaymakamı İskender Yönden, ders yılının ilk dersini ilkokul öğrencisiyle birlikte çalarak, öğretim yılını ve ilk dersi başlattı.
Beş Temmuz İlkokulu bahçesinde düzenlenen törende günün anlam ve önemine yönelik konuşmalar yapıldı, bayrak devir teslim töreni düzenlendi, öğrenciler şiir okuyup, çeşitli dans gösterileri yaptı. Kaymakam Yönden, belediye başkanı Fatih Tosyalı ile bazı kurum müdürlerinin de katıldığı eğitim yılının açışında konuşan İskenderun Milli Eğitim Müdürü Kemal Köseoğlu, ülkenin geleceği olan çocukların, okulları, arkadaşlara ve öğretmenlerine kavuşmanın mutluluk ve heyecanı içerisinde olduğunu belirtti. Öğrencilere seslenen İskenderun Milli Eğitim Müdürü Köseoğlu, 'Okuldaki bu ilk gün heyecanınızı bütün kalbimle paylaşıyorum. Bu heyecan ve coşkunuzu hayat boyu devam ettirmenizi ve paylaşmayı bilen, büyüklerine saygı gösteren, milli değerlerine sahip çıkan ve çalışkan bireyler olarak yetişmenizi temenni ediyorum' dedi. Köseoğlu, konuşmasında öğretmenlere de şöyle seslendi: 'Çağımız bilgi ve teknoloji çağıdır. Dünya milletlerine baktığımızda büyük bir teknoloji yarışı içinde olduklarını görmekteyiz. Gelecekte önder olacak, dünyaya yön verecek milletler bu yarışı önde götüren milletler olacaktır. Bu nedenle, bu günden çok çalışarak çocuklarımıza kaliteli ve iyi bir eğitim vermek zorundayız.'
Beş Temmuz İlkokulu Müdürü Fikret Türkoğlu, yeni eğitim öğretim yılına başlamanın coşkusu ve heyecanı içerisinde olduklarını ifade ederek, 'Öğrencilerin cıvıl cıvıl sesleriyle okul koridorlarını ve sınıflarını doldurmaları bizler için en büyük mutluluk. Aramıza bu yıl katılan öğrencilerii de sevgiyle kucaklayıp okula en kısa sürede alışmaları için çabalayacağız. Onlara bilgi yuvası olan okulun aynı zamanda sevgi yuvası olduğunu göstermiş olacağız' diye konuştu.
Partisinin 96. kuruluş yıl dönümü için Atatürk Anıtı önünde yapılan törende konuşan CHP İskenderun İlçe Başkanı Yusuf Mansuroğlu da yeni eğitim yılını kutladı ve 'Mustafa Kemal Atatürk´ün ilkeleri doğrultusunda bir eğitim yılı diliyorum' dedi. 'Bizler hayalleri büyük ve güçlü nesiller sayesinde medeniyetimizi geleceğe taşıyabiliriz 'değerlendirmesini yapan CHP Arsuz Gençlik Kolları Başkanı Süleyman Devrim, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: 'Buda gelecek nesli yetiştirecek öğretmenlerimizin, eserlerine verecekleri fikir ve gösterecekleri hedefler ile mümkündür. Türkiye´nin eğitim alanındaki hedefi, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk´ün vurguladığı gibi ´fikri hür vicdanı hür, irfanı hür nesiller´ yetiştirmektir. Ülkelerin gelişme süreçlerinde okulların katkılarının önemi hepimizce malumdur. Milletimizin dünyada hak ettiği konumu yakalayabilmesi için hepimize çok önemli görevler düşmektedir. Atatürk´ün ifadeleriyle ´Muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkmak´, ancak özverili bir çalışma ile mümkün olabilir. Öğretmenlerle birlikte, Türkiye´nin medeniyette ilerlemiş ülkeler seviyesine ulaşacağına ilim ve irfanın, kültür ve sanatın yine onların bilgi ve tecrübeleriyle yeniden filizleneceğine olan inancımız tamdır.'

Okul yollarına onarım
Üç aydır okullar kapalı dururken, okulların açılmasıyla Hatay Büyükşehir Belediyesi (HBB) de ekiplerin ilde yaptığı yol yapım, bakım ve onarım çalışmalarına devam ettiğini, öğretim yılının başlaması üzerine öğrencilerin okullarına daha güvenli yolla ulaşmalarını sağlamak için çalışma başlatıldığını bildirdi.Antakya´daki Şehit İlker Uylaş İlkokulu çevresinde sathi kaplama çalışmasına başlandığını açıklayan HBB, Hatay´da eğitim kurumlarının yıpranan yollarında çalışmalara devam edildiği, yol yapım çalışmalarında eğitim kurumlarına öncelik verildiğini bildirdi.

'Öğretmenlik Kanunu çıkarılmalı'
Eğitim Bir Sen Hatay 1 Nolu Şube Başkanı İsmail Bayrakdar, 2019-2020 eğitim-öğretim yılı, geleceğe yönelik hedeflerin çizildiği ve bu hedeflerin gerçekleştirmesi istenilen eğitim çalışanlarının sorunlarının çözümünün ötelendiği bir ortamda başlandığını ifade etti. 'Eğitim çalışanları, eğitim-öğretim yılını, sona eren toplu sözleşme sürecinde haklı, gerekli ve yerinde beklentilerinin ve taleplerinin kamu işverenince karşılanması bir yana üzerinde durulmadan geçiştirilmesinin, sorunlarına duyarsız, çözüm önerilerine kayıtsız kalınmasının burukluğuyla karşılamaktadır' değerlendirmesini yapan Bayrakdar, şu açıklamayı yaptı: 'Millî Eğitim Bakanlığı´nın 2023 Eğitim Vizyonu çerçevesinde eğitimde değişim ve dönüşümü hedeflediğini sürekli olarak ifade ettiği bir dönemdeyiz. Söz konusu hedeflerin gerçekleştirilebilmesi, köklü sorunlara kalıcı çözümler getirilebilmesi bakanlığın sürdürülebilir politikalar benimsemesine bağlıdır. Değişim ve dönüşüm adımları sahadaki tecrübelerle, paydaşların görüşleriyle olgunlaştırılmadıkça meşruiyet tartışmasına maruz kalacak, isabet oranı yara alacaktır. Anayasal ve yasal hakları kısıtlanmış sözleşmeli öğretmen istihdamı, öğretmen açığının kadrolu istihdam yerine ücretli öğretmenlik gibi insan haklarına ve çalışma ahlakına aykırı yöntemlerle giderilmeye çalışılması, kamu maliyesini denkleştirme aracı olarak eğitim bütçesinin kısılması, okullara yeterli ödenek verilmemesi nedeniyle aksayan eğitim hizmetlerinin yanında kaynak bulma baskısı altında okul yöneticisi ve öğretmenlerin velilerle bağış üzerinden karşı karşıya getirilmesi, atama ve yer değiştirme takviminin sorun çözmek kadar sorun üretmeye neden olması, ek ders esaslarındaki adaletsizlikler, eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan yaygın şiddet, okullar açılırken çözüm bekleyen başlıca sorunlardır. Eğitim-öğretim yılında bu sorunların çözülmesi eğitimin geleceği, verimliliği ve niteliği açısından çok önemli. 3600 ek gösterge vaadi, tüm eğitim çalışanlarını kapsayacak şekilde yerine getirilmelidir. Öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi konusunda siyasi irade tarafından verilen söz halen ortada durmaktadır. Öğretmen istihdamında farklı modellerden vazgeçilmeli, atamalar kadrolu yapılmalıdır. Sözleşmeli öğretmenlik, uygulama gayesine ve gereceklerine hizmet etmediği gibi, başlı başına bir mağduriyet kaynağına dönüştüğü artık alenen ortaya çıkmış durumdadır. Kadroya geçiş ve yer değişikliği talebinde bulunabilme süresini 3+1 yıla indiren yasal düzenleme, eskisine nazaran sözleşmeli öğretmenlerin lehine olsa da soruna çözüm getirmediği aşikârdır. Sorunun nihai çözümü, eğitim-öğretim hizmetlerinin kadrolu öğretmenler eliyle gerçekleştirilmesi gerekliliğinin kabulüyle bütün sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesidir. Bu köklü çözümün hayata geçirilmesine kadar geçecek zaman zarfında ise sözleşmeli öğretmenlere herhangi bir süre sınırlaması konulmaksızın, özellikle yer değişikliği süreçlerinde kadrolu öğretmenlerin sahip olduğu hakların tanınması gereklidir. Öğretmenin emeğini ucuzlatarak personel masraflarından kısıntı yapmaya çalışan ve mesleğin standartlarını düşüren ücretli öğretmenlik uygulaması, eğitimin kalitesine ve öğretmenliğin statüsüne ciddi bir darbe vurmaktadır. Emek sömürüsü devlet eliyle tescillenmiş hâlini teşkil eden, ucuz işçilikten farksız ücretli öğretmenlik ayıbına bir an evvel son verilmelidir. İstihdamda güçlük çekilen yerlerde teşvik sistemi hayata geçirilmelidir. Eğitim çalışanlarına, zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapmaları hâlinde illerin mahrumiyet durumlarına göre ilave özel hizmet tazminatı ödenmelidir. İstihdamda zorluk çekilen bölgelerde kadro istikrarı sağlamanın yolu cebri uygulamalar değil, teşviki yöntemlerdir. Öğretmen atama ve yer değiştirme sistemi mağduriyet oluşturmayacak şekilde düzenlenmelidir. Devletin eğitim ve öğretim alanındaki görev ve sorumluluğunu, eğitim sisteminin ağır yükünü omuzlamış olan Millî Eğitim Bakanlığı´nın çalışma zamanını eğitimden ziyade personel iş ve işlemlerine hasretmek zorunda kalmasının sebebi, sürdürülebilir bir atama ve yer değiştirme politikası geliştirilememiş olmasıdır. Öğretmenlerin il içi ve iller arası yer değişikliği taleplerinin yerine getirilememesi, motivasyon kaybının yanında mesleki yabancılaşma, psikolojik rahatsızlık, eğitimin niteliğinin artırılamaması, çalışma barışının bozulması gibi sorunlara yol açmaktadır. Talepleri azami ölçüde karşılayacak, mağduriyetleri önleyecek, adil, hakkaniyete uygun yeni bir atama ve yer değiştirme sistemine ihtiyaç vardır. Ek ders esaslarındaki adaletsizlikler giderilmeli, ders ücretleri artırılmalıdır. Eğitim kurumu yöneticiliği profesyonel bir meslek olarak tanımlanıp, münhasır kadrolar üzerinden kazanılmış hakların korunduğu bir düzlemde liyakat ve mesleki ilerleme ekseninde yeniden kurgulanmalıdır. Öğretmenlik Meslek Kanunu bir an önce çıkarılmalıdır. Öğretmenlik mesleğinin bütün boyutlarını ele alacak, bütünsel bir yasal düzenlemeye dayalı bir Öğretmenlik Meslek Kanunu´na ihtiyaç vardır. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş ve toplumun geleceği açısından vazgeçilmez olan eğitim öğretim hizmetinin yürütülmesini sekteye uğratacak dereceye varmıştır. Bu şiddet sarmalına karşı eğitim çalışanlarını koruyacak, şiddete karşı caydırıcı yasal düzenlemeler yapılmalı, bakanlık bu konuda sorumluluk üstlenmelidir. İlköğretim kurumlarının Bakanlıktan ya da mahalli idarelerden doğrudan ödenek alamamaları; okul yönetimlerini kamu kaynaklarının ve bu kaynakları harekete geçirme mekanizmalarının yetersiz kalmasıyla velilerle karşı karşıya getirmektedir. Okul yönetimlerinin bir yandan okullara bağış konusunda kamuoyu ve idare baskısı altında ve soruşturma tehdidi karşısında bırakılması, diğer yandan zorunlu cari harcamalar için kaynak bulma yükümlülüğüne sokulması, hem eğitim-öğretime zarar verip bu sorunu okullar arası başarı farklılığının bir unsuru hâline dönüştürmekte hem okul yöneticilerine yönelik hukuksuz, haksız ve adaletsiz uygulamalara ve mağduriyetlere kapı aralamakta hem de yönetici/öğretmen ile öğrenci velilerini karşı karşıya getirerek okul iklimini ve okul-veli iş birliğini zedelemektedir. Okulların kendi kullanımlarına sunulmuş herhangi bir ödenekleri olmadığı dikkate alındığında, zorunluluk arz eden mal ve hizmet alımlarının ne şekilde karşılanacağı sorunu halen izaha muhtaç olup çözüm beklemektedir. Bu nedenle, okul bazlı ödenek tahsisi yapılarak personel dışı cari harcamaların yönetilmesi için ödeneklerin doğrudan okul idareleri tarafından kullanılması sağlanmalıdır. Darbe ürünü, demokrasiye ve insan haklarına aykırı kılık ve kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesi için ilk adımı atmak Millî Eğitim Bakanlığı´na düşmektedir. Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı tüm kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar, mesai saatleri içinde ve resmî görevlerinin ifasında, mevcut yönetmelik hükümlerine bağlı kalmaksızın, toplumca genel kabul görmüş esaslara göre kılık ve kıyafetlerini serbestçe seçebilmelidir.'

İlk ve ortaokulda derslik başına 23 öğrenci
Türk Eğitim-Sen Türk Eğitim-Sen Hatay 1 Nolu Şube Başkanı Solğun da eğitimde şiddetin her geçen gün daha da büyüyen ve engellenemeyen bir sorun olduğunu ifade etti. Solğun, 'Öğretmenlerin yıllar içinde toplumdaki statülerini kaybetmesiyle artış gösteren şiddet olaylarına her fırsatta dikkat çeksek de ne yazık ki hala bir önlem alınmamıştır. Yeni eğitim-öğretim yılı umutla başlarken, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet haberlerine tanık olup, umutsuzluğa gark edilmek istemiyoruz. Eğitim çalışanlarının saygınlığını artırmak hayat memat meselesidir. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim çalışanlarının kaybettikleri itibarlarını geri kazandırmak için çalışma başlatmalı, siyasiler söylemlerinde eğitim çalışanlarını tahkir eden değil, yücelten bir dil kullanmalı, kamu spotlarında eğitimcilerin öğrencilerimiz, geleceğimiz için önemi anlatılmalıdır. Türk Ceza Kanunu´nda eğitim çalışanlarına yönelik şiddet ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmeli, eğitimcilere yönelik Şiddeti Önleme Kanunu çıkarılmalı, eğitim çalışanlarının güvenlik içinde çalışması yasal koruma altına alınmalıdır. Sendikamızın teklif ettiği gibi eğitim çalışanlarına şiddet uygulandığında bir şikâyete bağlı kalmaksızın fail hakkında kamu davası açılmalı ve en ağır cezai müeyyideler uygulanmalıdır. Okullarda güvenliğin imece usulüyle sağlandığını, nöbetçi öğretmelerin güvenlik görevlisine dönüştüğünü göz önüne aldığımızda bu yasanın gerekliliği daha iyi anlaşılmaktadır. Okullaşma oranlarında yüzde 100 hedefine ulaşılmalı, derslik açığı tamamen giderilmelidir. MEB´in en kısa sürede derslik açığını kapatması ve tüm okulların tekli eğitime dönüştürmesi çok önemlidir. MEB istatistiklerine göre, ilkokul ve ortaokulda derslik başına düşen öğrenci sayısı 24, ortaöğretimde 21´dir. Derslik başına düşen öğrenci sayısı ilkokulda ve ortaokulda Hatay´da 23´tür. Bu rakamdan da görüleceği üzere bölgeler arası eşitsizlikler dikkate alınmalı, yaşanan derslik açığına çözüm bulunmalıdır' değerlendirmesinde bulundu.
Defne Belediye Başkanı İbrahim Güzel, yeni eğitim-öğretim yılının ilk ders zilinde mezun olduğu Gümüşgöze İlkokulunu ziyaret etti. Okulun müdürvekili Barış Körkü ve öğrenciler tarafından karşılanan Güzel, ilkokul anılarını yâd ettiği ziyarette, 2019-2020 öğretim yılının ilk zilinde, öğrencilerimizin heyecanına ortak olmanın mutluluğunu yaşıyorum' dedi ve başarılı bir eğitim yılı dileğini iletti.


İskenderun'da filtre operasyonu

Dr. Kanatlı'dan ürküten tablo

Aile hekimleri iş bıraktı

Meclis'te 'fotoğraf tartışması'

Rezerv alan kararına 'dava'

Binalara 8 kat sınırı

CHP’den Lütfü Savaş'a 'kesin ihraç' istemi

AFAD'da dönüşüm değerlendirme toplantısı

Belediye meclisinde kayyum eleştirisi

65 yaş üstüne çay-kahve ücretsiz

Feyezan Kanalının duvarı yükseliyor

Usta öğretici belgeli tek kadın klimacı

İskenderun DEM Parti'den kayyum eleştirisi

AKP'de tek listeli seçim

AKP: Uygulamalar devam edecek

  • BIST 100

    9367,77%3,72
  • DOLAR

    34,48% 0,07
  • EURO

    36,21% -0,34
  • GRAM ALTIN

    2960,09% 0,86
  • Ç. ALTIN

    4956,37% 0,55