Sadet Berkyürek/İskenderun
Meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri, sendika, siyasi partilerin oluşturduğu platform üyeleri adına yaptığı değerlendirmede İskenderun Çevre Koruma Derneği (İÇKD) Başkanı Nermin Yıldırım Kara, “Sürdürülebilir bir gelecek için yeşil alanların bozulmaması ve bu bütünlüğün kaybolmamasını istiyoruz” dedi. Kara, alanın yeşil alan özelliği ve bütünlüğünün bozulmaması çağrısında bulunarak ortak mücadele ile sonuç alacaklarına inandığını söyledi.
Ziraat Bahçesinde düzenlenen kahvaltı buluşması ve basın açıklamasına meslek odaları, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, sendika başkanları ve temsilcileri, Çevre Koruma Derneği üyeleri, CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu, CHP Kadın Kolları Başkanı Muhsine Korkmaz, HDP, EMEP İlçe yönetimi de destek verdi.
Ziraat Bahçesinde kahvaltının ve inceleme yürüyüşünün ardından ortak açıklamayı yapan İÇKD Başkanı Kara, alanın bütünlüğünün korunarak binalaşmanın önlenmesinin önemine dikkat çekti. Kara, şöyle konuştu: “Meslek odaları temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, sendika başkanları ve temsilcileri ve bizi seven dostlarımız, arkadaşlarımız hepimiz buradayız. Sürdürülebilir bir gelecek için yeşil alanların bozulmaması ve bu bütünlüğün kaybolmaması için buradayız. Biliyorsunuz İskenderun Belediyesi kent imar planında kent parkı olarak, yeşil alan olarak görülen Ziraat bahçesi ile ilgili bir hastane projesi var. Bu hastane projesi ile ilgili olarak ilgililerden, yetkililerden yeterince açıklama geldi, kamuoyunda bizi bilgilendirdiler. Bizde iki tane büyük toplantı yaptık, olayın özünü anlamaya çalıştık. Sonra bileşenlerimizle birlikte bu mücadelenin daha farklı bir boyutta sürdürülebilmesi için bugün buradayız.”
Farkındalık yaratmayı ve bu alana sahip çıkmayı amaçladıklarını ifade eden ve bu alana ilişkin ortak talebin takipçisi olacaklarını da sözlerine ekleyen Kara, birlikte mücadeleyle sonuç alabileceklerini vurguladı. Kara şunları ifade etti: “Şu anda; Sağlık Bakanlığı´na devri, tahsis işleminin gerçekleştiğini biliyoruz. Fakat biz de biliyoruz ki, bu termik santral mücadelesinde de, nükleere karşı olan mücadelede böyle oldu; bu bölgede yaşayan halk, bu bölgede nefes alan insanlar, eğer bu mücadeleye baş koyarlarsa, bu mücadeleyi bırakmazlarsa hiçbir amacına ulaşmaz, yani yapılmak istenen amacına ulaşmaz diye düşünüyoruz. Burası halihazırda nefes alan, yaşayan, doğal bir hastane. Bu hastaneyi lütfen bozmayalım, bu oksijen deposunun lütfen bozmayalım. Buraya bina veya bir betonlaşma işine girişmeyelim.”