“Zulüm ve haksızlığa karşı çıkmanın yolu demokratik mücadeledir”

EHRAV Genel Başkanı Ali Yeral, ölüm orucunun 323. gününde ölen Grup Yorum üyelerinden İbrahim Gökçek´in cenaze töreninde yaşananları ve bir ibadethaneye saldırıyı çok büyük bir üzüntü, ibret ve kaygıyla izlediklerini belirterek, “Sanatçı, gazeteci, yazar ve akademisyenlerinin özgür olmadığı bir ülkenin demokrasi, cumhuriyet ve hukukundan bahsetmek mümkün değildir” dedi. Yeral, ancak zulüm ve haksızlığa karşı çıkma yolunun ise ölüm orucu değil, demokratik mücadele olduğuna inandıklarını vurguladı.

Cenaze töreni öncesi ve sonrasında yaşananlarla ilgili yaptığı yazılı açıklamada Ali Yeral, şu görüşleri dile getirdi:

“Cenaze töreni yapılmak üzere cenaze Gazi Cemevine getirilince, törene katılmak isteyen vatandaşların üzerinden helikopterlerin tur atması, Halka gaz bombalarının atılması, cemevine polislerin silahla ve ayakkabılarıyla girmesi, cemevini tahrip edip saygınlığını çiğnemesi, morgdan cenazeyi kaçırması, hiçbir dini, milli ve insani kritere sığmayan despot, ayrımcı, mezhepçi ve faşizan hareketlerdir. Biz 21. asırda Atatürk Türkiye´sindeki bu çirkin, tehlikeli ve barbarca tutumu şiddetle kınıyor ve protesto ediyoruz!.
Yüce dinimizce kâfir hatta hayvanların bile ölülerine saygı duyulurken, halkın bağrından çıkmış ve milyonların gönlünde taht kurmuş bir halk sanatçısının cenazesi ile Alevilerin ibadethanesi cemevine yapılan bu küstahça Işidvari saldırıyı hiç kimse bize açıklayamaz. Beyler, çok büyük ve tarihi hatalar yapıyorsunuz! Sizin her siyasi fikrinize katılmayan herkes vatan haini ve terörist değildir, bu faşist Nazi anlayışıdır! Sizin gibi inanıp amel etmeyen herkes de batıl, kafir ve cehennemlik değildir, bu da despot Emevi - Işid anlayışıdır!. Yapmayın, bu çarpık, kindar ve tehlikeli Emevi anlayışınız, Ülkenin milli birlik ve beraberliğini zedeliyor, kardeşlik ve vatandaşlık bilincini siliyor. Ezelden ebede kadar hem ülkemizde hem de dünyamızda sizinle aynı siyasi ve dini anlayışı paylaşmayan milyarlarca insan vardır, olmaya da devam edecektir. Artık bunu görün, anlayın ve buna alışın!
Devlet inançları dizayn edemez, kimin neye inanacağına, ne kadar inançlı – inançsız olduğuna, nerede ve nasıl ibadet edeceğine karar veremez. Vatandaşlık görevini yapan her bireye eşit durmak, onun güvenlik ile huzurunu sağlamak zorundadır!. İster beğenin ister beğenmeyin, Ülkenin 1/3´ini oluşturan Alevi – Bektaşi canlar; “Cemevi bizim kutsalımız ve ibadet yerimizdir!” diyorsa, size bunun zıddına fetva vermek değil, buna saygı duymak ve içinize artık sindirmek düşer. Bu tür saray mollası fetvalarınızı da Alevilere değil, size soranlara ve onlara inananlara verin! Birilerinin inanç ve ibadet şekli size göre yanlışsa, unutmayın ki, aynı şekilde onlara göre sizin inanç ve ibadetiniz de yanlıştır. Dileyen camide, dileyen evinde, dileyen cemevinde, dileyen de kilise – havrada Allah´a ibadet eder veya hiç etmez. O onunla yaratıcısı arasındadır. Hele siz, Allah´a avukatlık ile aracılık etmekten ve Onun yerine karar vermekten artık vazgeçin! İnanın, O Yüce Yaratanın size hiç mi hiç ihtiyacı yoktur!
Grup Yorumun 3. Cenazesinde, Gazi Cemevine yapılan bu kindar saldırıyı tekrar şiddetle kınıyor, vatandaşların arasında ayrım, kin ve nefret ekmekten başka hiçbir işe yaramayan bu keyfi makus girişimlerin artık son bulmasını istiyoruz.”