İnsan yaşamında genel kültür belirleyici olmuştur. 18. yada 19. daha geriye gidersek kentleşme gelişim süreci içinde aydınlanma yolunu açmıştır.
Elektriğin keşfiyle Fransız Lemi kardeşler 7. Sanat sayılan sinemayı (beyaz perde) sokakta ki kişilerle buluşturdu.
Aristokrat burjuva sınıfı tiyatro, operayla, kültürle bilgilendi ama çalışan emekçi kişiler ekonomik olarak ancak sinemanın ortaya çıkmasıyla görsel olarak sınırları aşıp dünya insanıyla bir araya gelip kendini aşmaya hedefledi.
Sinemanın buluşu, bizler çocuk yıllarımıza Sheakspeare’in Romeo-Julliette’i beyaz perdeden öğrendik.
7. Sanat Sinema çağın en önemli yeniliği diyoruz. Bir Sinema yazarı;
- Film 1,5 saatte bir dünyadır.
Sinema tarihi insan aklını hayal dünyasına götürüp kişinin kentsel kültürü içinde köylülüğü aşıp yeni bir insana dönüştü yani kentleşti.
Şimdi yazımızın başlangıcı Babam, baba Şarlo bütün dünya dergisi 2000 tarihli sayısında kızı Geraldine Chapli'nin dergide çıkan yazısını okuyacağız.
Babam, baba Şarlo diye başlamadan önce döneme damgasını vuran uluslararası politik kişiliği ona unutulmazlar dünyasında yer açtı. Yüzyılın olağan sanatçı kızı Geraldine’nin babası ile ilgili anılarını okuyalım.
-Babam filmlerinde herkesi güldüren adam ama aslında çok duygusaldı. Babam annesiyle Londra’da yoksullar evinde kaldığı günleri anlatırken gözyaşlarına hakim olamazdı. Onun için para önemliydi. Yoksulluğu çocukluğunda yaşamıştı. Bir kez daha bu yoksulluğu yaşamak istemiyordu.
-Babam çok disiplinliydi. Bir gün Cenevre’de Kovadis (Qua vadis) filmine gitmiştim. Ben bu filme gittiğim için çok kızmıştı. Bu film Hristiyan propagandası yapıyor diyordu.
Kovadis filmi konu olarak Roma’yı yakan İmparator Neron’u anlatıyor.
Chaplin, bize göre gerçek bilge bir aydındı. Dostları bazı kişiler onun için Şarlo hangisi, komedyen mi yoksa filozof mu?
Örneğin, Politik olarak geleceği çok önceden sezip daha 2. Dünya Savaşı başlamadan Hitler’in diktatör filminde buraya ayrı bir parantez açalım Hitler bu filmde bizzat kendisi oynamıştır ve Şarlo bu filmden Hitler’in bir savaş çıkaracağını sezinlemişti.
Şarlo bir aydın olarak 1933 yılında Berlin’e gitti. İlk iş olarak Atom bombasını keşfeden bilimci Albert Einstein’ı evinde ziyaret etti. Şarlo Albert’e;
-En kısa zamanda Almanya’yı terk et, diye söyler.
Albert Einstein geçici olarak Amerika’ya gider. Şarlo Albert’e her türlü yardımı ve gereksinimlerini karşılar. Şarlo ufukta bir Dünya savaşının gözüktüğünü bilmektedir.
Çok ilginç bir olay, Mahatma Ghandhi Londra’yı ziyaret edişi sırasında Şarlo Gahndhi’ye destek verdi.
Şarlo 1934 yılları Almanya ziyaretinde Alman film yönetmeninin elini sıkmak istediği zaman Şarlo elini çekerek ben Nazilerin elini sıkmam diye tepki gösterdi.
Şarlo filmlerinde hep insan sevgisini öne çıkarırdı. Bazen 1 Mayıs işçi bayramında en önde kırmızı bayrakla yürürdü.
En önemlisi Amerikan rüyasını teşhir ederek göçmen filminde ABD’ye çalışmak için giden işçilere köle gibi satılan insanları görüntüledi. Kızı Geraldine bir anıyı anlatırken, "Babamı en çok üzen yazar John Steinbeck’in Oscar ödülü aldığı Nobel oldu.
Vietnam savaşında Amerikan aydınları bile Vietnam’ın Abd işgalini eleştirdiği günlerde John Steinbeck “Abd bu savaşta haklıdır” diyerek açıklama yaptı. Babam Steinbeck’in Gazap Üzümleri kitabını raftan indirdi. Eğer günümüzde Victor Hugo, Balzac kitapları hala rafları süslüyorsa, sanatçıların öncü olması nedeniyledir. Sefiller romanında Hugo 1789 yılında sadık kalıp o destansı dönemi sahip çıktığı için ve yine politik sinema sanatçısı Marlon Brando Baba filminde ABD’nin yeraltı dünyasını görüntülediği için, filmde kazanmış olduğu Oscar ödülünü red edip Kızılderili halkın baskı altında olduğu dönemi dünya genelinde duyurmuş oldu.
Sanatçı tarafsız değil daima taraf olmak zorundadır. Dostoyevski rejimin aydınlara yönelik baskısını teşhir etti bu onu kurşuna dizilmekle karşı karşıya bıraktı ve ölümden son anda kurtulmuş oldu.
Yazımıza Charlie Chaplin’in barış mesajıyla son verelim:
“Ey insanlık, sizler birer insansınız kalbiniz insan sevgisiyle dolup taşmalıdır. Kendinizi umutsuzluğa kaptırmayın nefret etmeyin, yalnız sevmeyenler nefret eder ve anormal olanlar.”