Meral Tabakoğlu TOKSOY


Bir Dostluk Hikayesi

Meral Tabakoğlu TOKSOY


Dünya genelinde insanın insana acımasızca ve düşmanca davrandığı zor bir dönemdeyiz. Buna karşılık hayvanlar aleminden insanoğluna uzanan dost eller neşemize neşe katarken, aynı zamanda da düşündürüyor. Bu dost elleri isterseniz bir uyarı, isterseniz ders çıkarılması gereken bir durum olarak algılayabilirsiniz…

Yaradılanın en üstünü, en şereflisi diye onurlandırılan insan, bu onuru hak ediyor mu artık sizce de…

Dünya’nın toprağına göz dikmiş çılgın liderler varken, onları oralara taşıyanlar  gün geçtikçe çoğalırken ve o liderlere dur diyecek kadar dürüst, cesur, namuslu liderler kalmamışken…

Dini inancından, düşüncesinden, mezhebinden dolayı insanlar katledilirken…

İşte bütün bunların arasında içimizi ısıtacak, asıl neye ihtiyacımızın olduğunu gözümüze sokan bir olay…

Bundan tam on dört yıl önce yolları kesişen bir leylekle bir balıkçının hikayesi bu. Adem Yılmaz, Bursa’nın Eskikaraağaç köyünün, Uluabat Gölünde balıkçılık yapıyor. 2010 yılının Mart ayında sandalına konan bir leylek onu hem şaşırtıyor hem de mutlu ediyor. Davetsiz de olsa gelen misafire konukseverliğini göstererek, yakaladığı balıklardan ikram ediyor. O günden sonra her sabah kayığına gelen leylekle, Adem Yılmaz birlikte balığa çıkıyor ve ona Yaren ismini veriyor. 

Önce köylüler şahit oluyor bu sıra dışı dostluğa. Sonra da dalga dalga yayılıyor ve bütün ülke onu tanımaya başlıyor. En sonunda ünü sınırları aşan Yaren leylek, “The New York Times gazetesinde bile haber oluyor.

2019 yılında bir leylek ile insan arasındaki dostluk, masalsı bir dille belgesel olarak çekilirken, Yaren ve balıkçı Adem Yılmaz’ın öyküsü 2023’te de bir macera çocuk filmine konu oluyor.

Yaren’in hikayesi çok ilgi görünce, internet kullanıcılarının her an canlı izleyebilmesi için, yerel yönetim tarafından yuvasına yakın bir yere kamera yerleştiriliyor.

Büyük oğlum da onun sıkı takipçilerinden biriydi ve ben de Yareni onun sayesinde tanımıştım.

Bu yıl da her mart ayında olduğu gibi Yaren leylek merakla ve biraz da kaygıyla bekleniyordu ki güzel haber herkesin yüzünü güldürdü. Tabi ki en başta da balıkçı Ademin. 

Yaren, kendisinden iki gün önce gelen (13 Mart 2025) eşinin yanına geldikten sonra, sabah erkenden eski dostunun sandalına konuyor. Yani 14. kez “Seni unutmadım” diyor…

Leylekler Anadolu’da kutsal ve uğurlu olarak görülür. Hatta göçleri sırasında Mekke’den geçtikleri için, isimlerinin önüne “Hacı” unvanı eklenerek onurlandırılmıştır. Bu nedenle çoğumuz onları hacı leylek diye de biliriz.

Yaren’in dostluğunu, vefasını hatırlatan öyle çok olaylar yaşıyoruz ki hiç uzaklara gitmeden kendi köpeğimden, Gesta’dan örnek verebilirim. Aslında onun hikayesini daha önce yazmıştım ama bir kez daha hatırlatmak ve ona tekrar teşekkür etmek istiyorum bizi seçtiği için. Neredeyse beş yıl oldu kapımıza konuk olarak geleli. Bizi sahipleneli… Israrı ve azmiyle kendine bağlayalı… Sadece bir kap yemek ve biraz da ilgi göstermiştim. Çekip gitmesi için onu engelleyen hiçbir şey yoktu. Ne zinciri, ne de aşılmaz duvarlar vardı. Ona engel olan tek şey yüreğindeki sevgi ve vefa duygusuydu… 

Beş yıldır evimizin bekçiliğini yaparak minnettarlığını gösteriyor. Bu hayvanların gösterdiği vefayı kaçımız gösteriyor veya gösterebilir?

Hal böyle iken onları hor görüyor, canlarına kastedebiliyoruz. Dahası, bu sevgi dolu canların adını hakaret sözcüğü olarak kullanıyoruz…

Yaren ve balıkçı Adem’in dostluğunu duymayan kaldı mı bilmiyorum ama bunca kötülüklerin, savaşların, cinayetlerin, sevgisizliğin ve hayat mücadelesinin arasında çölde açan bir çiçeğe rastladığınızda doyasıya seyretmek gerekiyor. Tadı kaçmış olan yaşamlarımıza biraz olsun tat katabilmek, belki de ders alabilmek için…

Daha nice seneler balıkçı Adem ve Yaren leyleğin buluşması ümidi ile…