Halit KATKAT

Tarih: 01.05.2018 11:05

Bu gün 1 Mayıs

Facebook Twitter Linked-in

İşçi sınıfının iki yüz yıla yaklaşan zamanda kapitalist sınıfa karşı verdiği mücadelede yüzlerce kurban vererek elde ettiği bir haktır; 1 Mayıs. Bu uzun mücadele yürüyüşünde işçi sınıfı 8 saatlik iş günü, sendika hakkı, TİS hakkı, grev hakkı, sağlık ve sosyal güvenlik hakkı gibi birçok kazanım elde etti. Ancak bu gün dünya işçi sınıfının kapitalist sınıfa karşı birleşememesi ve üretimden gelen güçlerini hep birlikte kullanamaması sonucu bu alınan haklar, kapitalist sınıf tarafından birer birer geri alınmaya çalışılmaktadır.

Önceleri her 1 Mayıs´ta işçi sınıfı yeni haklar alma mücadelesi içerisindeyken, ne yazık ki, geçen 1 Mayıs´tan bu yana işçi ve emekçilerin yaşamında olumlu yönde bir değişiklik yaratacak bir kazanım olmamıştır.
İşçi ve emekçiler, bu gün fabrikalarda, işyerlerinde, tarlalarda daha çok çalışıyor, ama ücretleri artmıyor. Çalışma ve yaşam koşulları iyileşmiyor. Çoğu evine ekmek götürmekte zorlanıyor. Birçoğu daha uzun sürelerle işsiz kalıyor. Emeklilik yaşı arttırılırken emekli maaşı gittikçe düşüyor. Dinlenmeye, tatile ya hiç gidemiyor ya da daha az zaman buluyor.
Kadınlarımız önceki sömürü sistemlerinden erkek egemenliğini devralan kapitalizmde erkeklerle eşit koşullara sahip olmadılar. Ne kolaylıkla her sektörde çalışabiliyor, ne eşit işe eşit ücret alıyorlar. Kadına yönelik şiddet, ekonomik ve siyasal baskı ve ayrımcılık ise azalmıyor, hatta artıyor.
Egemen burjuvazi “gençliğin gelecek olduğunu” her fırsatta söylemesine karşın pratikte gençlerin önünü ne eğitim, ne de iş yönünden açacak her hangi bir tedbir almıyor. Okullarda eğitim alma çağında olan küçük yaşlardaki çocuklar zor koşullarda çalışmak zorunda kalıyor. Okuma olanağı bulan gençler ise iş bulamıyor; bu yüzden geleceklerinden kaygılıdırlar.
Geçtiğimiz yıl olduğu gibi, bu yılda 1 Mayıs´a OHAL koşulları altında ve geçtiğimiz yıldan çok daha olumsuz koşullarda girdik. Ülke ekonomisinde yaşanan sorunların belirgin bir şekilde artması iktidarı ‘baskın´ erken seçim kararı almaya zorladı. Baskın seçim kararının alındığı gün OHAL´in tüm itirazlara rağmen yedinci kez uzatılması, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin ilk kez OHAL´in gölgesinde yapılacağını gösteriyor.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, her fırsatta patronların çıkarlarını savunduğunu ispatlarcasına, yaptığı grup konuşmasında; “Eskiden fabrikalar sürekli greve giderdi, 7´inci OHAL dönemi de dâhil bir fabrikada grev var mı? OHAL sayesinde anında müdahale ediyoruz” sözleriyle, işçi haklarının karşısında ve patronların yanında olduğunu bir kere daha açıkça ilan etmiş oldu.
Bu 1 Mayıs´ta gelişmeler göstermektedir ki, işçi ve emekçilerin kendi talepleri etrafında birleşmeleri, mücadele etmeleri ve siyasi tavırlarını kendi sınıf çıkarları temelinde koymaları her zamankinden daha önemli hale gelmiştir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —