Recep YILDIRIM


Büyü Bozuldu

Recep YILDIRIM


Birkaç seçimdir bekleniyordu büyünün bozulması, kısmet yerel seçimlereymiş. Büyü, muazzam bir propaganda aygıtının eseriydi. Her şeyin iyi olduğu ve her şeyin yolunda gittiği algısı milletin zihnine kazındı adeta. Bunu görmeyenler kördüler, nankördüler. Reddedenler, halkta karşılığı olmayan fikirlerin sahibi zavallılardı. Bu nedenle linç edilmeli, nefret ögesi haline getirilmeliydiler. İtirazlarını sokakta yapmak isteyenler, biber gazına boğulmalı, coplanmalıydılar. Nitekim hep yaşandı bunlar ve üslup değiştirmeye pek de meyyal olmayan politika yapıcıları, nobran savuşturmaya bir süre daha devam edecek görünüyor.

Büyüyü, kisvesini yırtan bir güç bozmadı. Tersine hayatın olağan akışı, bu kadarı yeter artık dedi ve büyü kendiliğinden bozuldu. Üretim yapmazsan yoksullaşırsın. Kamunun malını mülkünü peşkeş çekersen gelir adaletini bozarsın. Seçime endeksli yatırım yaparsan seçimlerden sonra örtbas ediciliğe soyunursun. Kutuplaştırma siyaseti izlersen zıt kutuplar birbirini çeker, inanamayacağın yan yanalıklar oluşturursun. Ekonomi bilimine aykırı kararlar alırsan evdeki bulgurdan olursun.

Siyasetin büyü çözücüleri gazetecilerdir. Aslında ne olduğunu, sırrın perdesini aralayarak hangi amacın güdüldüğünü topluma gösterecek olan gazetecilerdir. Gazeteci, liyakat ehlini bilir, kime mikrofon tutacağını, kimin görüşlerinin değerli olduğunu bilir. Gerçek gazetecilik yapanların sayısı arttıkça gerçeğe ihtiyaç duyan insan sayısı da artacaktır.

Ünlü bir fıkra var: Kompartımanda Lenin, Stalin, Kruşçev, Brejnev ve Gorbaçov seyahat ediyorlarmış. Tren durmuş, ne olduğunu sormuşlar. Ray bitti cevabını almışlar. Lenin, arkadaki rayların öne eklenerek yola devam edilmesi fikrini ortaya atmış. Stalin, bu durumu gören köylüleri vuralım demiş. Kruşçev ayakkabısını çıkarıp masaya vurmuş. Brejnev, treni iki taraftan sallayalım gider gibi görünsün demiş. Gorbaçov, trenden hep beraber çıkalım “ray bitti, ray bitti” diye bağıralım demiş.

Büyüden, muskadan fayda gelmedi. Artık gerçeği deneyelim ne dersiniz…