Çiçekler; bahçelerimizin, parklarımızın, evlerimizin en büyük güzellikleridir.
Rengarenk görünümü, hoş kokularıyla hem çevremizi süsler hem de koku saçarlar.
Birde kır çiçekleri var ki, onların tarifi zor.
Kendiliğinden yeşerir, kendiliğinden kurur, kendiliğinden mevsimine göre çiçek açar.
Ne bakımı ne de koruması vardır.
Parklar, çimsiz, çiçeksiz olmaz.
Hemen bir köşesinde “Çiçeklere, Çimlere basmayın!” levhası gözünüze çarpar. Bir uyarı yazısıdır. Gördüğünüzde gerisinde durursunuz, onun sesiz sevgisine, karşılık verir gibi bakınırsınız. Çocuğunuza, “aman çiçekleri koparma, çimlere basma “diye bir de siz uyarırsınız.
Çiçekler yeryüzünün sessiz güzelliklerdir, onların açtığı yerde umut bir başka, sevgi bir başka olur. Gülümser gibi bakınırsınız, mırıldanır gibi konuşursunuz. Dilinden anlıyor, ses veriyor gibi sevinirsiniz.
Çiçeği sevmeyen yoktur.
Belediye başkanımızdan da o hassasiyeti gördüm.
Göreve başlar başlamaz, ayağının tozuyla ilk işi Mete Aslan Bulvarını çimlendirmek, çiçeklendirmek oldu. Çevreci olmalı ki, sokaklara, caddelere çöp, sigara izmariti atanlara, tükürenlere ceza yazılacağını açıkladı. Mete Aslan Bulvarında çiçeklerin, çimlerin korunması için sürekli belediye görevlileri tarafından, “Çimlere, Çiçeklere basmayın uyarı” anonsu duyarsınız.
Depremde yerle bir olmuş İskenderun’un imarına çiçek sevgisi, çiçek güzelliğiyle başlamak bir Belediye Başkanı için elbette önemli.
Çarpık kentleşme, deprem nedeniyle, yıkılan evlerin molozları, onların tozları, denizin lodosta içerlere kadar gelmesi, denizin perde betonla kapatılması, sahilin yok olması, Yarıkkaya’da patlayan dinamitlerin çevreye savurduğu tozu, zelzele etkisi, bölgedeki sanayin yarattığı çevre kirliliği ve benzeri faktörleri düşündüğümüzde İskenderun ciddi şekilde çevre sorunuyla karşı karşıyadır.
Çiçek hassasiyeti olan bir belediye başkanı bunların neresinde diye insan sormadan edemiyor.
Unuttum!
Birde Angus meselesi var.
Meşhur ithal sığırlar.
Gemiden indirilirken İskenderun’un dört bir yanına saldıkları iğrenç koku, sinekler ve diğer haşeratların kuşattığı, insanları sokağa çıkamaz ettiği, yaydığı hastalık söylentileri...
İskenderun Gelişim Platformu bu konuya duyarlılık göstererek Liman kapıya kadar gidip, basın açıklaması yaptılar birkaç kez. Ben de gitmiştim.
Bir basın açıklamalarında, birden gözümün önünü Mete Aslan Bulvarındaki çiçeklerin renkleri sardı çevremi, kokusu büyüledi, onların korunması için yapılan anons sesine kulağım kaydı.
Bakındım!
Belediye tarafından “Angusları indirmeyin!” anonsu yapılır mı diye.
Ama duyamadım!
Büyük çirkinliklerin yanında, küçük güzellikler yetim çocuklar gibi boynu bükük bakınırlar.