Portekiz’i 1932’den 1968'e kadar yöneten António de Oliveira Salazar'a yıllara dayanan yönetim sürecinin sebebi sorulduğunda üç f ile tanımlamıştır. Facto totaliter rejiminin dayanağı kabul edilen Üç F ifadesi, Estado Novo rejimini yıkan Karanfil Devriminin ardından Salazar'ın meşruiyetinin ana dayanağı olarak kabul edilmiştir.
Üç F halkın spor, eğlence ve din ile uyuşturulmasını kast eder. Futbol Portekiz'de kitleleri apolitikleştirecek derecede güçlüdür. Fado Portakiz halk müziğinin türü olup, spor ve eğlence ilişkisini kurar. Üçüncü F Katoliklerin hac noktalarından Fátima'dır ve dinin gücünü temsil eder. Salazar'ın Üç F'si günümüzde bile derin yoksulluğa direnişin önündeki engellerden biridir .
Yoksulluğun derinleşmesinin toplum üzerinde iki sınıfın sayısının artmasına etkisi vardır. Çok zengin ve çok yoksul kesim. Orta sınıf belirsizleşir. Çok yoksul kesimin yönetilebilmesi için çocukların beyni berrakken subluminal mesajlarla etki altına alınır. Çocukların izleme alışkanlığının yüksek olduğu çizgi filmler amaca hizmet konusunda en iyi araçlardır.
Hitler Almanya’sının yaratmak istediği tek tip ırk, engelsiz, yakışıklı, sarışın Ten ten çizgi filminde hayat bulur. Olayları çözme şekli askeri disiplinin yansıması gibidir. Mükemmel ırkı temsil eden bireyler dışında hiçbir karaktere yer yoktur. Yaratılmak istenilen kültürün çocuklara aktarımında ve içselleştirilmesinde doğrudan bir iletişim aracıdır. Görünen masum mesajlar çizgi film yaratıcının ideolojisini hizmet eder. Aslında eğlendirirken eğitmek gibi bir amacı olan çizgi filmler doğrudan çocukların bilinçaltına yönelerek şiddet, doğaüstü varlıklar, cinsellik, ölüm gibi olumsuz mesajları işlemektedir.
Carton Network ve TRT çocuk kanallarında gösterilen çizgi filimler üzerinde yapılan araştırma da çizgi filmlerde sözel, fiziksel ve psikolojik şiddet unsurlarının bulunduğu, çoğunlukla fiziksel şiddet ögelerine ardından sözel şiddetin takip ettiği gözlemlenmiştir. Bugün ülkemizin yaşadığı en ciddi sorunlardan biri okullardaki akran zorbalığıdır. Zorbalığın kayıt edilerek sosyal medyada paylaşılması binlerce takipçi alması, fenomene dönüşmesi şiddeti meşrulaştırmaktadır. Walt Disney’in masum çizgi filmi Pamuk Prenses ve Uyuyan güzelde karakterlerin kıyafetlerindeki birçok amblem çocuk porno sitelerinin kullandığı amblemdir. Google aramasında çocuk görüp tıkladığında bir anda porno sitelerinin mağduru olabilmektedir.
Bu konuda uzman araştırmacıların toplumun değişik kesimlerinde yaptığı çok detaylı ve bilimsel araştırmalar söz konusu. Aslında bu yazının konusu internet üzerinden çizgi film seyrederken nitelikli dolandırıcıların hedefi haline gelen çocuklar. Bir çizgi film seyrederken çıkan reklama tıklayan çocuk ekstra internet kullanımı kazandığını zannederek telefon numarasını girer. Bir süre sonra bir numara onu arayarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından aradığını ve porno siteye girdiğini ve hakkında dava açıldığını ve para cezası ödemesi gerektiğini söyler. Çocuk korku ve panikle annesinin bileziğini alarak satar telefonda kendini yönlendiren kişinin hesabına gönderir. İkinci bileziği satarken kuyumcu fark eder, telefonu elinden alarak engel olur. Bir suç işlediğinizde kimse sizi savcılıktan arayarak para talep etmez. Uzlaştırmacı avukat doğrudan aramaz. Önce bakanlıktan size mesaj gelir. Sonrasında sizi arayıp parada istemez. Bu konuda maalesef koruyucu ve önleyici tedbirler bir türlü alınamamaktadır.
Yaratıcılıkta sınır tanımayan dolandırıcıların şimdiki hedefi de maalesef hayat deneyimi olmayan çocuklar. İnternet kafelerde 100TL-200TL harçlıkla dolandırıcıların paralarının hesaplarına gelmesine aracılık eden yargılanan çocuklar var. Kalıcı çözümler üretilemiyor. Subliminal mesajların yanı sıra internetten seyredilen çizgi filmler, oyunlar gerçek dolandırıcıların tespit edilemeden çocuklar üzerinden paraları akladığı sektör haline dönüşmüştür. Yoksulluk derinleştikçe çocukların hedef olma halide ivme kazanacaktır. Ebeveynler biraz daha dikkat. Toplumların geleceği çocuklarımızın ne seyrettiğine, nereden seyrettiğine bir bakalım.