Cumhuriyet bir yaşam biçimidir.
Dünyada evrimleşmenin eseridir.
Biz bu evrim içinde kendimizi Atatürk sayesinde bulduk.
Bu asırlarca süren saltanat yönetiminin ağır sorunlarının arayışı sonucunda yaşanmıştır.
Namık Kemal, Ziya Paşa, Ali Suvavi gibi Osmanlı aydınları meşrutiyet yanlısı olsalar da Cumhuriyetin önemini söylemeden edemiyorlardı.
Ziya Paşa, “Cumhuriyet fazilettir. Cumhuriyette halk birleştiren hükümdar değil, vatanseverliktir.” demiştir.
Cumhuriyeti anlamak için Atatürk’ü, Atatürk’ü anlamak içinde cumhuriyeti anlamak gerekir.
M. Kemal önderliğinde verilen Kurtuluş Savaşı, vatansever ve milliyetçi Türkler tarafından kazanıldığına göre, yeni kurulan devletin yönetimini Atatürk, halk egemenliğine dayalı Cumhuriyet rejimini yönetim biçimi olarak seçmiştir.
Cumhuriyet yönetimi ile, padişahta, halifede, şeyhülislamda, tarikatlarda, toprak ağalarında bulunan egemenliği halka teslim etmiştir.
Atatürk, laiklik olmadan Cumhuriyetin olmayacağını biliyordu.
Halifeliği bunun için kaldırdı, laik ve bilimsel eğitimden tüm vatandaşların yararlanması için, Öğretim Birliği Yasası kabul edildi. Cehaletin ve gericilerin örgütlendiği, tekkeleri, zaviyeleri, türbeleri kapattı.
Medeni kanun, kadın erkek eşitliği.
Ve diğer devrimler...
İlkeler...
Atatürk’ün gerçekleştirdiği devrimler ve laiklik ilkesinin önemi anlanmadan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kutlamanın bir anlamı yoktur.
Cumhuriyeti, cumhuriyet yapan temel değer laikliktir.
Laikliğin olmadığı yerde, cumhuriyet ve demokrasi olmaz.
Ne var ki çok partili rejime geçildikten sonra kurulan bazı siyasi partiler oy uğruna Cumhuriyetin içini laikliği yok ederek boşaltmaya çalışıyorlar.
Demokrasiyi bir amaç değil, araç görüyorlar.
Sosyal medyada, Atatürk’e hakarete varan sözler ediliyor. Daha da ileri giderek Hatay’da Diyanetin resmi imamı, “Hatay 1938’e kadar Fransız egemenliğindeydi. Nüfusun çoğunluğu Arap’tı. Cumhuriyetin ilanından sonra 1932’de kaldırılan ezan, 1938’de Hatay’ın anavatana kavuşmasıyla ilk yapılan iş ezanın yasaklanması oldu. Fransız kafirinin yapmadığı zulmü bunlar yaptı” diyerek hem tarihi yanıltıyor hem de Kurtuluş Savaşı veren şehitlerin kemiğini sızlatıyor. Hatay’ın anavatana kavuşmasının referandum sayesinde olduğunu, o yıllarda ezanın yasaklanmayıp Türkçe okutulduğunu inkar ediyor.
Bu yıl Cumhuriyetimizin 101. yıldönümünü kutlayacağız. Cumhuriyeti kutlamak yetmez, onu önce anlamak gerekir.
Cumhuriyet Devrimi ancak evrensel uygarlık düzeni üzerine kurulan; bilim, sanat, kültür, ekonomi ve toplumun değerlerini ve bunları oluşturacağı sosyal kurumlar ile yapısını güncel ve sağlam tutabilir. Mevcut yapısal değerleri ancak o zaman tüm katmanlara yayabilir.